İYİ Parti’den ‘OHAL yasası’ itirazı: Türkiye daha kaç seçimi antidemokratik ortamda yapacak?
İYİ Parti, OHAL düzenlemelerinin süresinin 3 yıl uzatılmasını da içeren yasa teklifine şerh düştü; FETÖ’nün siyasi ayağıyla mücadele edilmemesinin nedenini sordu.
ANKARA- İYİ Parti, AK Parti'nin hazırladığı 19 farklı kanun ve 2 kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılmasını öngören 26 maddelik torba yasa teklifinin Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilmesinin ardından teklife şerh düştü.
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından ilan edilen OHAL dönemi uygulamalarının üç yıl daha uzatılmasını da öngören teklife ilişkin İYİ Parti’nin hazırladığı şerhte, “Bugüne kadar FETÖ’nün siyasi ayağıyla niye hiçbir mücadele yapmadığını da hükümete soruyoruz” denildi.
‘TÜRKİYE ARTIK NORMALLEŞMELİ’
İYİ Parti’nin Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi milletvekilleri Erhan Usta ve Durmuş Yılmaz tarafından hazırlanan şerhte, AK Parti’nin ‘torba yasa’ uygulaması eleştirildi, “AK Parti iktidarı, yasama kalitesini düşüren bu yanlış yöntemi yerleşik bir uygulama haline dönüştürmüştür” denildi. Komisyonda son dönemde görüşülen tekliflerin “kalitesiz” hazırlandığını, maddelerin “özensiz” ve “anlaşılması zor” olduğunu belirten İYİ Parti, “Maddelerin kaleme alınışı dahi kanun yapma teknikleri açısından oldukça yetersizdir” dedi.
OHAL dönemi uygulamalarının üç yıl uzatılmasını amaçlayan teklife dair itirazlarını kayda geçen İYİ Parti, düzenlemelerin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından bugüne kadar geçen zaman içerisinde amacına ulaşması gerektiğini belirtti. Düzenlemenin kabul edilmesi halinde OHAL uygulamalarının toplamda sekiz yıllık bir dönemi kapsayacağını hatırlatan İYİ Parti şerhinde, “Devletimizin terör örgütlerine karşı kendini koruma hakkının sonuna kadar arkasında olmakla beraber, 2016 Temmuz’dan bu yana yeteri kadar hızlı hareket edilmediği ve istenilen sonuca varılamadığı görülmektedir. Türkiye artık normalleşmeli, demokrasiye dönmelidir. Terörle mücadele en kuvvetli şekilde ama evrensel hukuk normları içerisinde yapılmalıdır” ifadelerine yer verdi.
‘TÜRKİYE DAHA KAÇ SEÇİMİ ANTİDEMOKRATİK ORTAMDA YAPACAK?’
İYİ Parti’ye göre OHAL uygulamalarının üç yıl daha uzatılması, erken seçim olmadığı takdirde 2023 yılında yapılacak seçimi de kapsaması nedeniyle sorunlu. OHAL yasalarının devam ettiği bir ortamda seçim yapılacak olmasının Türkiye’nin demokrasisi açısından “yaralayıcı” olduğunu belirten parti, “Bir anayasa değişiklik referandumu, bir milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimi, bir yerel seçimi olağanüstü hal şartları içinde yapan Türkiye daha kaç seçimi daha böyle antidemokratik bir ortamda yapacaktır? Bu tür uygulamalar ülke ekonomisine karşı güvensizliği artırmakta ve ekonomide belirsizliğe neden olmaktadır. Güvensizlik ve belirsizlik de risk pirimi olarak bize dönmektedir. Dünyanın en yüksek faizini veren ülkeler içinde olmamız başka nasıl açıklanabilir? Artık, ekonomimizdeki kırılganlığın da bir milli güvenlik sorunu haline geldiği unutulmamalıdır” ifadelerine şerhinde yer verdi.
‘FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞIYLA NEDEN MÜCADELE YAPILMADI?’
Terör örgütleriyle mücadele konusunda desteklerini açıkça sunduklarını belirten İYİ Parti, “Bugüne kadar FETÖ’nün siyasi ayağıyla niye hiçbir mücadele yapmadığını da Hükümete soruyoruz” dedi ve OHAL uygulamalarına ilişkin düzenlemeye itirazlarını şu ifadelerle sürdürdü:
“FETÖ ile mücadelede toplumda yaratılan mağduriyetler de göz ardı edilmemesi gereken bir husustur. Kripto özelliği, Ak parti ile etle tırnak gibi olma hususiyetleri nedeniyle FETÖ ile mücadelenin en önemli silahı ‘adil yargılama’ olmalıydı. Maalesef en büyük aksaklık da burada olmuştur. OHAL Komisyonunda bekleyen on binlerce dosyanın da bir an önce sonuca kavuşturulması gerekmektedir. FETÖ ile bağlantısı olmayanları işlerine geri döndürülmesi konusunda OHAL Komisyonu cesur davranmalıdır. “
‘TOPLUMDA GÜVENSİZLİK OLUŞTU, MAĞDURUYETLER YARATILDI’
Teklifte yer alan, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) kayyım olarak atanmasına ilişkin OHAL hükmünün 3 yıl daha uzatılmasını öngören maddeye ilişkin itirazlarına da şerhinde yer veren İYİ Parti, TMSF’nin esas kuruluş amacının bu olmadığını ifade edilerek, “TMSF’nin yüzlerce şirketin yönetimi ile meşgul olması gerçek odağından sapmasına yol açabilecektir. Bunun yanında bir kişiye onlarca yönetim kurulu üyeliği verildiği de görülmektedir. Bir kişinin onlarca şirkete yöneticilik yapması fiilen mümkün değildir. Bu durum yöneticilik görevinin yeterince yerine getirilememesine yol açmaktadır. Bir kişinin birçok göreve getirilmesi aynı zamanda toplumda infiale de yol açmaktadır” dedi.
OHAL uygulamalarından olan kamudan ihraçların devam etmesi uygulamasını da eleştiren İYİ Parti, AK Partili siyasetçilerin ve üst düzey bürokratların bazılarının Fethullahçı Terör Örgütü lideri Fethullah Gülen'e yönelik “övgü” sözlerine rağmen görevlerine devam ettiklerini hatırlattı. Örgütün siyasi ayağına hiç dokunulamadığını, örgütle bağlantısı bulunmayan bazı kişilerin KHK’ler ile mağdur edilirken, FETÖ bağlantısı olan iktidara yakın bir zümreye ise hiç dokunulmadığını savunan İYİ Parti şerhinde şunları kaydetti:
“Şüphesiz terörle mücadele edilmesi mutlaktır ve gereklidir. İYİ Parti, terörle mücadele için atılacak adımları sonuna kadar desteklemektedir. Ancak geldiğimiz noktada toplumda bir güvensizlik oluşturulmuş ve ciddi mağduriyetler yaratılmıştır. FETÖ ile mücadelenin yanlış yapılması, haksızlıkların olması, mağduriyetler yaratılması etkisi uzun dönem sürecek bir toplumsal sorununun tohumlarını ekmiştir. Sebep olunan mağduriyetlerin giderilmesi ve terör örgütleri ile mücadelenin hukuk normları çerçevesinde yapılması gerekmektedir.”