İYİ Parti’li Karakaş Meclis’te konuştu: Yerel halkın değerli milletvekilleri

İYİ Partili Ömer Karakaş, Meclis'teki konuşmasında, "Sizlere hitap ederken ‘yerel halkın değerli milletvekili’ diyerek ironi yapacaktım ancak inanın bu ironiyi söylemeye dahi dilim varmadı" dedi.

Abone ol

DUVAR - İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine konuştu.

Konuşmasında yurt dışındaki bir toplantıda ‘yerel halk’ sözünü kullanan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i eleştiren Karakaş “Burada sizlere hitap ederken ‘yerel halkın değerli milletvekili’ diyerek ironi yapacaktım ancak inanın bu ironiyi söylemeye dahi dilim varmadı çünkü maalesef ‘yerel halk’ kelimesinin hem bu devletin önemli bir Bakanı hem de ana muhalefet partisinin bir belediye başkanı tarafından kullanılması benim gibi milli duruşu olan birçok insanı rahatsız etmiştir” şeklinde konuştu.

Şimşek’in Suriyelileri ve sığınmacıları da asli unsur olarak gördüğünü ifade eden Karakaş “Nedir yerel halk? Bir ülke işgal edilmişse işgal kuvvetleri tarafından o ülkede yaşayan milletten bahsedilirken ‘yerel halk’ diye bahsedilir. Türkiye Cumhuriyeti devleti işgal edildi de bizim mi haberimiz yok? Anayasa'nın 66'ncı maddesinde ‘Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.’ der. Sayın Bakan Şimşek sadece Türk milletine "yerel halk" demekle kalmamış, atalarımızın canlarıyla kanlarıyla sulayarak bize emanet ettiği bu vatanın asli unsurunun sığınmacılar yani Suriyeliler olduğunu söylemiştir. Eğer Suriyeliler bu toprakların asli unsurlarıysa biz bu ülkede neyiz arkadaşlar? Böyle bir Türk düşmanlığı ve ihanet olur mu? Türkiye Cumhuriyeti devleti hür ve bağımsızdır, Misakımillî sınırlarının içinde yaşayan halkın tamamı da Türk milletidir; bunu herkes böyle bilmek zorundadır” dedi.

‘ENDONEZYA HALKI SORUYOR: TÜRKİYE NEDEN İSRAİL’LE TİCARETİ KESMEDİ?’

İçişleri Komisyonu olarak Endonezya'dan 9 milletvekili ve birçok bürokrattan oluşan bir heyeti misafir ettiklerini söyleyen Karakaş “Bugün sabah, benim de Komisyon üyesi olduğum İçişleri Komisyonu olarak Endonezya'dan 9 milletvekili ve birçok bürokrattan oluşan bir heyeti misafir etti. Endonezya dünyanın en büyük ada ülkesi, yüz ölçümü bizim yüz ölçümümüzün 2,5 katı, nüfusu 275 milyon ve yüzde 87'si Müslüman. Bunu niye söylüyorum? Biraz sonra anlayacaksınız. Endonezya Heyet Başkanı konuşmasında ‘Özellikle Filistin meselesi konusunda biz yıllardır Türkiye'yi mihmandar bir ülke olarak görürdük ancak son dönemde Gazze'de yaşanan olaylar neticesinde Türkiye'yi çok yetersiz ve sönük gördük ve Endonezya halkı soruyor: 'Türkiye nerede?’ diye. Konuşması bittikten sonra ben söz aldım ve şu soruyu sordum: Sayın Başkan, burada bir tercüme hatası mı oldu acaba yoksa biz doğru mu anladık? Eğer biz doğru anladıysak biz Gazze konusunda Türk milleti ve devleti olarak çok hassasız ve her platformda bu konuyu dile getiriyoruz, eğer yanlış anlamadıysak tercüme hatası da yoksa demek ki biz kendimizi dünyaya çok iyi ifade edememişiz ve burada da öz eleştiri yapmamız lazım. Ancak, daha sonra Komisyon Başkanı tekrar söz aldı, dedi ki: "Hayır, yanlış anlamadınız. Şimdi, özellikle Gazze konusunda biz İsrail'le uzun yıllardır tüm diplomatik ilişkilerimizi kesmişken siz Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak açık ve aleni olarak ticaret yapıyorsunuz ve Gazze halkı bunu soruyor, Endonezya halkı bunu soruyor 'Neden Türkiye böyle bir tutum sergiliyor?’.  Tabii, bu cevap karşısında "Evet, çok net bir şekilde anlaşıldı Sayın Başkan." dedim ancak aldığım bu cevap karşısında hem çok üzüldüm hem de çok utandım. Yaklaşık 10 bin kilometre uzaklıktaki Endonezya halkının Türkiye hakkındaki bu düşüncelerinin değerlendirilmesini siz değerli milletvekillerinin ve büyük Türk milletinin takdir ve vicdanlarına bırakıyorum” şeklinde konuştu.

‘BÖYLE BİR VİCDANSIZLIK OLMAZ’

İliç’te yaşanan maden faciasıyla ilgili komisyonun raporu çıkmadan Maden Yasası’nın yeniden Genel Kurul’a geldiğini söyleyen Karakaş “Maden Yasası’nı iki ay önce getirdiniz. İliç'te bir facia oldu, geri çektiniz. Facia ile ilgili Meclis’te bir Araştırma Komisyonu kuruldu. Daha Komisyonun raporunu bile beklemeden, neticesini okumadan siz bu kanun teklifini genel kurula getirip, geçirmeye çalışıyorsunuz. Böyle bir samimiyetsizlik, böyle bir vicdansızlık olmaz” dedi.