İzmir Barosu'ndan 'GGM'de mültecilere işkence' iddiasına ilişkin suç duyurusu

İzmir Barosu, Harmandalı Geri Gönderme Merkezi'nde mültecilere yönelik işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin suç duyurusu yaptı.

Abone ol

İZMİR - İzmir'de Harmandalı Geri Gönderme Merkezi'nde (GGM) mültecilere yönelik işkence ve kötü muamele iddiaları yargıya taşındı.

İzmir Barosu, Harmandalı GGM Müdür Vekili, merkezdeki diğer yönetici statüsündeki yetkililer ve memurlar ile görevli güvenlik memurları, jandarma personeli hakkında 'işkence' ve 'görevi kötüye kullanma' gerekçesiyle suç duyurusu yaptı.

Şikayet dilekçesinde, 19 Temmuz günü İzmir Barosu’na, aralarında aile ve çocukların da bulunduğu bir grup Filistinli mültecinin; Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde kapalı tutuldukları ve dokuz gün boyunca kendilerine neden tutulduklarına ilişkin bilgi verilmediği yönünde bilgi geldiği belirtildi.

'JANDARMA COPLARLA MÜDAHALE ETTİ'

Mültecilerin hiçbir yetkili ile görüştürülmedikleri ve kendilerine bu hususlarda bilgi verilmesi talebiyle saat 15.00-16.00 sıralarında yemekhane önünde toplandıkları belirtilen dilekçede, bunun üzerine yetkili bir kişinin "Ben ne zaman istersem o zaman serbest kalırsınız” diyerek gruba bağırdığı, jandarmanın gruba coplarla müdahale ettiği aktarıldı. Müdahale esnasında kişilerin yerlerde sürüklendiği, çocukların ezilme tehlikesi yaşadığı, mültecilerin işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldığı da kaydedilen dilekçede, yüzlerinde ve vücutlarında kırık ve darp izlerinin bulunduğu belirtildi.

'AVUKAT 30 DAKİKA BOYUNCA BEKLETİLDİ'

Söz konusu ihbar üzerine aynı gün Baro Başkanlığı’nca konuyu araştırmak için İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi Avukat Ayşe Kaymak’ın GGM’de bulunan ve ihbarda ismi geçen bir yabancı ile görüşmek üzere görevlendirildiği dile getirilen dilekçede, şu ifadeler yer aldı: Avukat Ayşe Kaymak tarafından personele yabancının kurumda olup olmadığı sorulduğunda kurumda olduğu bildirilmiş; Avukat Ayşe Kaymak giriş ve kayıt işlemleri yapıldıktan sonra yaklaşık 30 dakika boyunca bina içerisinde bulunan avukat görüşme odasında bekletilmiştir. Burada bir süre bekletildikten sonra sözlü olarak kişinin kurumda bulunmadığı ve görüştürülemeyeceği bilgisi verilmiş, kişinin nerede olduğu sorulduğunda ise şifahen; kişinin, bugün çıkışı yapılacak grup içerisinde olduğu ve hastaneye götürüldüğü bilgisi verilmiştir.”

'HASTANEDE DENDİ GGM'DE ÇIKTI'

Kendilerine sözlü olarak bu kişinin Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bulunduğu bilgisinin verildiğini belirten Baro, bunun üzerine bu hastane ve bölgede bulunan diğer hastanelerde araştırma yapıldığını ancak şahsın hastanede olmadığının öğrenildiğini vurguladı. Avukat görüşünün engellendiği ifade edilen dilekçede, Anayasa’nın 36'ıncı maddesi ile 'herkes'in avukata erişim hakkının güvence altına alındığı hatırlatıldı. Temel bir hak olan adil yargılanma hakkının güvencesi olan avukata erişim hakkının kurum amiri talimatı ile engellenmiş olmasının açıkça Anayasa hükümlerinin ihlali anlamı taşıdığı vurgulanan dilekçede, önce kurumda olduğu daha sonra ise hastanede olduğu söylenen kişinin kurumda çıkmasının ve görüşme yaptırılmamasının işkence - kötü muamele ihbarının doğruluğuna ilişkin kuşkuları arttırdığı ifade edildi.

İzmir Barosu, dilekçede belirtilen ulusal ve uluslararası mevzuat gereği ve deliller doğrultusunda sorumluların TCK madde 94 ve TCK madde 257 başta olmak üzere ve re’sen gözetilecek diğer suçlar için soruşturma yürütülmesi ve faillerin cezalandırılmaları talebiyle suç duyurusunda bulundu.