İzmir Kadın Meclisleri'nden 'kapatma davası'na karşı çağrı: Asla durmayacağız

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği'ne yönelik kapatma davasına karşı, İzmir ve Bursa'da yapılan düzenlenen eylemlerde 'sahiplenme' çağrısı yapıldı.

Abone ol

DUVAR - İzmir Kadın Meclisi, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği'ne açılan kapatma davasını protesto etmek için basın açıklaması düzenledi.

Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde düzenlenen açıklamada “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği hukuksuz davalarla kapatılamaz” yazılı pankart taşındı. Kadınlar adına açıklama yapan Elif Tuncel, “Kadın Cinayetlerini Durduracağız" diyerek bundan 12 yıl önce yola çıktıklarını ve gazetelerin üçüncü sayfalarında “aşk, sevgi cinayeti” yazan haberlerin yaşam mücadeleleri olduğunu ortaya koyduklarını söyledi.

'HUKUK DÜZENİ AÇISINDAN BİLE İÇLER ACISIDIR'

Öldürülen kadınların mahkemelerce alelade kapanmış dosyalarının kendilerine ulaştığını ve öldürülen kadınların yakınları ile birlikte Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneğini kurduklarını söyleyen Tuncel, derneğe hukuksuz ve hiçbir dayanağı olmayan iddialarla "kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek" suçlaması ile fesih davası açıldığını belirtti.

Davaya ilişkin iddialara değinen Tuncel, “İddiaları odur ki, derneğimize yönelik yapılan muhtelif şikayet dilekçeleri mahkemece kuvvetli suç şüphesi oluşturmuş. Söz konusu dilekçeler derneğimizin 'kadın haklarını savunmak kisvesi altında aile mevhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı' gibi somut hiçbir olguya dayanmayan yazılı başvurulardan oluşuyor. Ayrıca dosyada; dernek yöneticilerimize yönelik, davaya bile dönüşmemiş, suç oluşmamış soruşturmalar dahil bir dizi kolluk kayıtları listelenmiş. Bu hukuksuz ve hiçbir dayanağı olmayan iddialarla bizlere suç uydurmaya çalışmak mevcut hukuk düzeni açısından bile içler acısıdır. Biz siyasi iktidarı, savcıları, mahkemeleri kadınlar lehine göreve çağırırken; onlar bu konunun muhataplarını böylesi içi boş davalarla hedef almayı tercih ediyorlar” diye konuştu.

'KAMUOYUNU SAHİPLENMEYE ÇAĞIRIYORUZ'

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği'ne açılan bu davanın, tüm demokratik kamuoyuna yönelik bir saldırı olduğunu dile getiren Tuncel, bu davanın kadınları ve LGBTİ+ları şiddet karşısında yalnız bırakmak pahasına İstanbul Sözleşmesi’nden imza çeken siyasi iktidarın; mücadele edenleri yıldırma çabasından bağımsız olmadığını söyledi. Son olarak mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan Tuncel, şunları kaydetti:

“Kadın cinayetlerini de, şiddeti de, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini de, bu hukuksuzlukları da durduracağız. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri olarak bugüne kadar asla yalnız yürümedik. Biliyoruz ki haklı mücadelemize yönelik bu saldırılar karşısında da asla yalnız yürümeyeceğiz. Başta üyelerimiz, dostlarımız olmak üzere; tüm kadınları, LGBTİQ+ları ve kadınların mücadelesine omuz veren tüm duyarlı kamuoyunu hakkımızda açılan bu fesih davası karşısında mücadelemizi sahiplenmeye çağırıyoruz. Asla durmayacağız, kadın cinayetlerini durduracağız."

BURSA'DA BİR ERKEKTEN SÖZLÜ SALDIRI: KADIN KADINLIĞINI BİLECEK

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Bursa'da Fomara Meydanı'nda basın açıklamasını gerçekleştirdi. Basın açıklamasına eşi tarafından öldürülen Aygül Yıldız'ın annesi ve ablası da katıldı.

Yoldan geçen bir erkek, basın açıklamasına karşı "Kadın, kadınlığını bilecek" ifadelerini kullandı.

"Kadın cinayetlerini durdurana kadar durmayacağız" ve "Asla yalnız yürümeyeceğiz" ifadelerine vurgu yapılan açıklamayı Feza Kayaaltı okudu. Açıklamada, ölmek istemeyen kadınların bakanlıklardan önce platforma başvurduğu belirtildi.

Kayaaltı, "Öldürülen kadınların mahkemelerce kapanmış dosyaları bize ulaştı. O öldürülen kadınların yakınlarıyla birlikte Kadın Cinayetlerini Durduracağız platformunu kurduk. Bizim için bu kapatma davası da eşitlik ve özgürlük mücadelesinden biridir" diye konuştu.

Aygül Yıldız'ın annesi Rahime Yıldırım, "Lütfen kadınlar öldürülmesin, çocuklar öksüz kalmasın. Anneler daha fazla ağlamasın. Yalnız benim kızım ölmedi, biz ailecek öldük. 4 gün sonra bir sene olacak" dedi. (YURT HABERLER)