İzmir Mülteci Dayanışma Platformu: Dördüncü büyük linç dalgasından endişe duyuyoruz
İzmir Mülteci Dayanışma Platformu, 2014, 2016 ve 2019’da mültecilere yönelik gerçekleşen linç dalgalarını hatırlatarak, yeni bir linç dalgası yaşanmaması için yetkilileri önlem almaya çağırdı.
İZMİR- İzmir Mülteci Dayanışma Platformu, Kayseri’de başlayarak ülkenin birçok noktasına yayılan linç ve yağma olaylarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. İHD İzmir Şube binasında düzenlenen toplantıya platform bileşenleri ile çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Toplantıda konuşan İnsan Hakları Gündemi Derneği’nden Beydağ Tıraş, 30 Haziran gecesi, Kayseri Danişment Gazi Mahallesi’nde 6 yaşında bir çocuğun Suriyeli bir erkek tarafından cinsel istismara uğradığı haberi üzerine yaşananlar hatırlatıldı.
Saldırıların Kayseri ile de sınırlı kalmadığını ve hafta boyunca Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, İzmir, Bursa, İstanbul, Kahramanmaraş, Kilis ve Konya’dan da saldırı haberleri geldiğini dile getiren Tıraş, “En son, Antalya Serik’te iki Suriyeli çocuk işçinin ırkçı saldırı sonucu yaralandığı, refakatsiz Suriyeli çocuk işçi Ahmed Hamdan Al Naif’in öldürüldüğü haberlere yansımış, mülteciler linç saldırıları ve toplu şiddetin hedefi olmanın sonucunda evlerine kapanmak zorunda kalmışlardır” dedi.
‘KOLLUK KUVVETLERİ GÖREVLERİNİ YAPMADI, GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMADI’
4 Temmuz akşamında, Suriyelilerin kimlik ve pasaport bilgilerinin sosyal medya platformlarında ırkçı saiklerle paylaşılması ile birlikte mültecilerin endişelerinin daha da arttığını söyleyen Tıraş, “Temel ihtiyaçlarını karşılamak, işe, pazara ve hastaneye gitmek üzere evlerinden çıkamayan mülteciler, Suriye’de savaş döneminde yaşadıklarını hatırladıklarını, uyuyamadıklarını, kaygı ve tedirginlik içinde olduklarını, geri gönderilme korkusu yaşadıklarını ve çocuklarının ruh sağlıklarının olumsuz etkilendiğini ifade etmişlerdir. Bu tedirginlik hali, sosyal medya üzerinden yayılan ırkçı dalga ile daha da büyütülmüştür. Olaylar üzerine, mültecilerin yaşamlarını korumakla mükellef kolluk kuvvetlerinin görevlerini yapmadıkları, saldırıları durdurmak ve yeni saldırıları önlemek için gerekli önlemleri almadıkları ve mültecileri destekleyecek, maddi ev manevi zararlarını telafi edecek çalışmalar planlamadıkları görülmüştür" dedi.
‘İNSANİ VE KALICI ÇÖZÜMLER GELİŞTİRİLMELİDİR’
Bu saldırıların sorumlularının iktidar ve ortakları ile ırkçılığı her fırsatta siyasi çıkarları için yükselten bazı muhalefet temsilcileri olduğunu ifade eden Tıraş, 2014, 2016 ve 2019’da mültecilere yönelik gerçekleşen linç dalgaları düşünüldüğünde, dördüncü büyük linç dalgasından endişe duyduklarını belirtti. Yetkililere önlem alınması için çağrıda bulunan Tıraş, son olarak şunları söyledi:
“Biz İzmir Mülteci Dayanışma Platformu olarak; ırkçılığa ve şovenizme karşı olduğumuzu, herkes için insan haklarını savunmaya devam edeceğimizi bir kere daha duyuruyoruz. Kayseri’de başlayan ve pek çok ile yayılan ve nefret suçlarına sebep olan saldırıları kınıyor, suça karışan kişi ya da kişilerin hukuk önünde cezalandırılmasını istiyoruz. Saldırılar sırasında ev, işyeri ve araçlarda meydana gelen maddi zararlar tazmin edilmeli, tutuklanan istismar faili gibi ırkçı saldırganlar da yakalanarak cezalandırılmalıdır. Nefret suçları cezasız kalmamalı, yeni saldırılara yol verecek cezasızlık politikası son bulmalı ve göç politikalarında insani ve kalıcı çözümler geliştirmelidir. Irkçılığa karşı mültecilerin yanındayız, birlikte mücadele ediyoruz.”
(HABER MERKEZİ)