İzmir Tabip Odası: Acil servis hekimlerinin emeklerinin karşılığı verilmeli

İZMİR - İzmir Tabip Odası, acil servis hekimlerinin yaşadığı sorunlara ilişkin yaptıkları anketin sonuçlarını paylaşmak amacıyla basın toplantısı düzenledi. Tabip Odası binasında düzenlenen toplantıda salona “Acil servis hekimleri sorunlarına acil çözüm istiyor” yazılı pankart asıldı. Toplantıda konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfü Çamlı, ankete ilişkin verileri paylaşarak, ankete 330 hekimin katıldığını, katılımın ise yüzde 52'sinin İzmir'den olduğunu belirtti.

Acil serviste çalışan hekimlerin yüzde 4’ünün mesai saatlerinde çalışırken, yüzde 65 inin ise 24 saatlik nöbetler halinde çalıştığını söyleyen Çamlı, ankete katılanların yüzde 95 inin ise haftalık 40 saatten daha fazla çalıştığına dikkat çekti. Hekimlerin yüzde 15’inin çalışırken öğle ve akşam yemeği için ara veremediğini, yüzde 42’sinin ise nadiren ara verebildiğini söyleyen Çamlı, hekimlerin sadece yüzde 8’inin istediği zaman diliminde yıllık izin alabildiğini ifade etti.

'YÜZDE 80'İ SALGIN SÜRECİNDE YETERLİ KORUMA SAĞLANMADIĞINI BELİRTTİ'

Covid-19 salgını sürecinde ise acil servis hekimlerinin yüzde 73'ünün Covid polikliniği ya da yoğun bakım servislerinde çalıştığını aktaran Çamlı, "Katılanların yüzde 80'i Covid-19 salgını sürecinde acil servis çalışanlarına yeterli korunma sağlanmadığını belirtmiş, yüzde 86'sı ise salgın ile ilgili olarak acil serviste yeterli düzenleme yapılmadığını ifade etmiştir. Yüzde 35'i salgın sürecinde Covid-19 hastalığı geçirdiğini açıklamıştır. Bu sonuçlar iyi yönetilemeyen salgın sürecinde sağlık çalışanlarımızın da korunamadığını göstermektedir” dedi.

'YENİ BİNALAR İNŞA EDİLİEREK SAĞLIKTA ATILIM YAPILAMAZ'

Acil servislerdeki kalabalığa ve personel yetersizliğine de değinen Çamlı, sadece binalar inşa ederek sağlık hizmetinde atılım yapılacağı düşüncesinin gerçekçi olmadığını vurguladı. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin arttığını ve yaşanan durumun hekimlerde güvenlik kaygısı yarattığını ifade eden Çamlı, şunları söyledi:

"Çalışmamızda hekimlerin yüzde 99’unun çalışma ortamında güvenlik kaygısı yaşadığını gördük. Katılımcıların yüzde 39’u çalıştıkları acil serviste her ay 20’den fazla şiddet olayı yaşandığını, yüzde 92’si kendisinin şiddete maruz kaldığını bildirdi. Bu olayların çoğunluğu tehdit ve hakaret olsa da yüzde 18’i mobbinge, yüzde 8’i darp edilme, yüzde 2’si delici/kesici aletle tehdit veya yaralanmaya, yüzde 1’i cinsel saldırı ya da tacize maruz kaldığını bildirdi. Dramatik olarak 4 hekim ateşli silahla saldırıya maruz kalmıştı. Bu olaylarda nadiren bildirim yapıldığı dikkat çekiciydi.”

Çamlı, hayat kurtarmak için fedakarca gece gündüz görev başında olan acil sağlık çalışanlarının güvenliğinin sağlanmasının sağlık yöneticilerinin en önemli görevlerinden biri olduğunu da vurguladı.

'ADALETSİZ PERFORMANS SİSTEMİNDEN VAZGEÇİLMELİ'

Stresli bir çalışma ortamında uzun saatlerde, en temel insani ihtiyaçları göz ardı edilerek, sağlık hizmeti vermeye çalışan hekimlerin bedensel, sosyal, ruhsal sorunlar yaşadığını söyleyen Çamlı, hekimlerin emeklerinin karşılığını alamadığını da belirtti. Sağlıkta dönüşüm programı ile artan şiddetin acil servis hekimleri için ciddi bir güvenlik sorunu olduğunu yineleyen Çamlı, son olarak şunları kaydetti:

“Sağlıkta dönüşüm programının kışkırttığı talebin ve acil servislerin artan gereksiz iş yükünün önüne geçilmelidir. Acil servislerde çalışan hekimlerin çalışma koşullarına uygun şekilde yıpranma hakkı kazanması sağlanmalı ve çalışma saatleri ve koşulları için standartlar belirlenerek yeni düzenlenmeler yapılmalıdır. Adaletsiz performans sisteminden vazgeçilerek emeklerinin karşılıklarını alabildikleri insanca yaşamaya uygun bir ücret verilmelidir.” (DUVAR)