İzmir Tabip Odası: Sağlıkta şiddeti durdurmak için somut adım atılmıyor
17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yapan İzmir Tabip Odası, 'sağlıkta şiddeti durdurmak için somut bir adım atılmadığını' belirtti.
İZMİR - İzmir Tabip Odası, 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. İzmir Tabip Odası konferans salonunda düzenlenen toplantıya, İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr Süleyman Kaynak ve Dr. Hakan Köse katıldı. Toplantıda konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, sağlıkta şiddetin şu anda en can yakıcı sorunlarının başında geldiğini söyledi.
Erken emeklilikler, istifalar, yurt dışına göçlerdeki en önemli parametrelerden bir tanesinin sağlıkta şiddet olduğunu söyleyen Çamlı, “Hiçbir ciddi önlemin alınmadığını görüyoruz. Örneğin son iki yılı değerlendirirsek 2020 yılında beyaz kod sayısı, ki beyaz kod sayısı oluşan şiddetin sadece küçük bir kısmı, çoğu olayda beyaz kod verilmediğini de biliyoruz, 2020’de 11 bin civarında iken 2021’de 30 bine çıkmış yani üç katına yaklaşmış. Sağlıkta şiddeti durdurmak için, somut bir adımın atılmadığını görüyoruz. Sağlıkta dönüşüm politikalarının yarattığı tahribat göz önüne alınmadan sağlıkta şiddete yönelik başarı elde etmek mümkün değildir" diye konuştu.
'BU SORUNLARI GİDERMEK İKTİDARIN SORUMLULUĞU'
Çamlı'nın ardından basın açıklaması yapan Prof.Dr. Süleyman Kaynak, bugün Dr. Ersin Arslan'ın tedavi ettiği bir hastanın yakını tarafından öldürülmesinin üzerinden 10 yıl geçtiğini hatırlattı. Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) bu üzücü günü “Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü” ilan ettiğini belirten Arslan, “Dr. Ersin Arslan’ı ve son 20 yıl içinde öldürülen diğer 10 meslektaşımızı; sadece öfkeli hasta ve yakınları değil, mevcut sağlık sisteminin ağır sorunları aramızdan almıştır. Bu sorunları gidermek siyasi iktidarın sorumluluğundadır. Ancak sağlıkta şiddetin azalmasını sağlamak yerine; şiddet sarmalını besleyecek, büyütecek bir tutumda ısrarcı olunmuştur. Bu tutum sonucunda şiddet yayılmış, olağanlaşmıştır. Sağlıkta şiddet, artık sorun çözme aracı olarak başvurulan doğal bir davranış ve düşünce biçimine dönüşmüştür. Hekime ve tüm sağlık çalışanlarına hakaret, küfür, tehdit, aşağılama, darp ve hatta cinayet; sorunlar karşısında başvurulan genel geçer bir yöntem halini almıştır” ifadelerini kullandı.
'KAYBETTİĞİMİZ ARKADAŞLARI SAYGI VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ'
TTB olarak toplumun sağlık hakkını iyi hekimlik değerleriyle koruyacaklarını vurgulayan Kaynak, son olarak şunları söyledi: “Bu topraklarda hekimlik yapabilmek şiddetten uzak güvenli çalışma koşulları, emeğimizin karşılığını alabildiğimiz şartlar sağlanmalıdır. Artık bir hekimin/sağlık çalışanının kılına zarar gelmesine tahammülümüz kalmamıştır. Şiddet öngörülebilir ve önlenebilir toplumsal bir sorundur. Bu konuda hekimlerin, kendi yaşam hakları, sağlıklı çalışma yaşamı için seslerini ve güçlerini; her yerde, her koşulda, hep birlikte göstermeye hazır olduklarını bir kere daha belirtmek istiyoruz. Şiddet sona erene kadar mücadelemiz sürecektir. Kaybettiğimiz arkadaşlarımızı, 30 yaşında aramızdan ayrılan Dr. Ersin Arslan şahsında saygı ve şükranla anıyoruz." (DUVAR)