İzmir TMMOB: Özlük haklarımız giderek budanmakta
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, 19 Eylül Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü’nü kutladı. TMMOB YK Üyesi Ayşegül Akıncı Yüksel, "TMMOB demokrasiden yana tavrını korumaya devam edecek" dedi.
İZMİR - 19 Eylül Dayanışma Günü nedeniyle bir araya gelen Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) üyeleri, çalışma koşullarının hiçbir değişiklik olmadığını belirterek, sistemi eleştirdi. TMMOB YK Üyesi Ayşegül Akıncı Yüksel, yaptığı açıklamada, 19 Eylül'ün kendileri için önemini, "Bizler için 19 Eylül İş Bırakma Eylemi, ülkesi için düşünen, planlayan, üreten mühendis, mimar ve şehir plancılarının kendi öz güçlerinin farkına vardığı tarihtir. Bu yüzden bu anlamlı gün, "TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü" olarak kutlanmakta ve yeniden hatırlanmaktadır" sözleri ile anlattı.
'ÖZLÜK HAKLARIMIZ DA GİDEREK BUDANMAKTADIR'
Aradan geçen uzun yıllara rağmen bu ülkede emeğiyle geçinenlerin gündemlerinin neredeyse hiç değişmediğini vurgulayan Yüksel, işsizlik, hayat pahalılığı, düşük ücretler, güvencesizlik, özlük hakları ve örgütlenme sorunlarının ülkemizde çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının öncelikli sorunları olmaya devam ettiğini söyledi. Neoliberal ekonomi politikaları nedeniyle teknik elemanların ekonomik ve sosyal durumlarının giderek daha da kötüleştiğinin altını çizen Yüksel, "İçinde bulunduğumuz derin ekonomik kriz, tüm halkımızın olduğu gibi emeğiyle geçinen mühendis, mimar ve şehir plancılarının da hayatlarını zorlaştırmaktadır. Kamusal yatırımların ortadan kalkması, kamusal çıkarın göz ardı edilmesi, rant hırsının bilim ve tekniğin önüne geçmesi, sermayenin ihtiyaçlarının halkın ihtiyaçlarının önünde tutulması nedeniyle mühendis, mimar ve şehir plancılığı yıllar geçtikçe sistematik olarak gerilemektedir. Sınırsız yetkilerle donatılmış tek adam rejimi altında emeğimiz değersizleşirken, özlük haklarımız da giderek budanmaktadır. Gerek kamuda gerek özel sektörde her türlü mühendislik, mimarlık ve şehir planlama hizmetlerini, planlama, projelendirme, uygulama ve denetleme işlerini yürüten tüm meslektaşlarımız krizden olumsuz biçimde etkilenmektedir. Meslektaşlarımız, ülkemizdeki kriz ortamının yarattığı pahalılık, geçim sıkıntısı ve borçlanma gibi ortak sorunlardan etkilendiği gibi mesleğimize özgü sorunlarla da boğuşmak zorunda kalmaktadır" dedi.
'TMMOB, DEMOKRASİDEN YANA TAVRINI KORUMAYA DEVAM EDECEK'
Kamuda çalışanların siyasi baskı ve sürgün tehdidi altında, düşük ücret, kadro sorunu, özlük haklarının ihlal edilmesi gibi birçok sorun ile yüz yüze olduğuna da dikkat çeken Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siyasal iktidarın karar ve uygulamaları, meslektaşlarımızı olduğu kadar meslek alanımızı ve mesleki faaliyetlerimizden faydalanan halkımızı da olumsuz etkilemektedir. Bilime ve tekniğe aykırı olarak çıkarılan yasalar ve yapılan mevzuat değişiklikleri nedeniyle halkın iyi ve güvenli mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmeti alması engellenmektedir. Bu durumun toplumumuza maliyeti daha güvensiz yapılar, daha fazla yıkım ve daha çarpık bir kentleşmedir. Mühendis, mimar ve şehir plancılarının mesleki hak ve çıkarlarını korumak aslında tüm toplumun geleceğini korumak demektir. Çünkü bizim meslek alanımız, toplumun ortak yaşamının üretimini ve devamlılığını sağlamaktadır. Bizler bu anlayışla, mesleğimize ve meslektaşlarımıza sahip çıkarken, ülkemizin ve toplumumuzun ortak geleceğine de sahip çıkıyoruz. Meslek alanımızı, meslektaşlarımızı ve ülkemizin geleceğini hedef alan bu saldırılar karşısında sessiz kalmayacağız. Bizler mesleğimizi bilimden, üretimden ve toplumdan yana kullanan bir mücadele geleneğinin sürdürücüsüyüz. Bu anlayışla TMMOB’nin bilim ve tekniği esas alan, kamu çıkarını savunan, eşitlik, özgürlük ve demokrasiden yana tavrını korumaya devam edeceğiz."