İzmir'de eş zamanlı zeytinyağı ve kahve fuarları başladı

İzmir'de eş zamanlı olarak düzenlenen OLIVTECH ve İzmir Kahve Fuarı, 23 Mayıs'ta kapılarını ziyaretçilere açtı. İki fuar kapsamında şu ana dek 2 söyleşi gerçekleştirildi.

Abone ol

DUVAR - Bu yıl 11. kez düzenlenen OLIVTECH - Zeytin, Zeytinyağı, Süt Ürünleri, Şarap ve Teknolojileri Fuarı ile 2. kez düzenlenen İzmir Kahve Fuarı - Kahve, Kahve Ekipmanları ve Sarf Malzemeleri Fuarı 23 Mayıs'ta eş zamanlı olarak başladı. 

İki fuar kapsamındaki söyleşilerde, "Dünyada ve Türkiye’de zeytinciliğin güncel durumu ve gelecek öngörüleri” ile “Türk kahvesinin 500 yıllık öyküsü ve yeni nesil yapım teknikleri” konuşuldu.

OLIVTECH kapsamındaki "Dünyada ve Türkiye’de zeytinciliğin güncel durumu ve gelecek öngörüleri" başlıklı söyleşiye çevrimiçi olarak katılan Uluslararası Zeytin Konseyi İcra Direktörü Jaime Lillo, şöyle konuştu:

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİNİ ETKİLİYOR

"Şu anda dört kıtadan 20’ye yakın ülke üyemiz var. Türkiye’nin de üye olduğu konseyimiz, ayrıca gözlemci ülke niteliğinde olan Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Brezilya gibi ülkelerle de işbirliği yapmakta. Bunun yanında özel sektörle düzenli bir diyalog yürütmek amacıyla kurulan bir danışma komitemiz de bulunmakta. Son 30 yıldır dünyada zeytin ve zeytinyağı üretimi ikiye katlanmış durumda. Dünyadaki en büyük beş tüketici ve beş üretici ülkeden biri Türkiye. Son 10 yılda ise dünyada ilk defa iki sene üst üste üretimde azalma görülmekte. İklim değişikliğinin zeytinyağı üretimi üzerindeki etkisine şimdiden tanık oluyoruz. Özellikle Akdeniz bölgesinde bu eğilimi görüyoruz. Öngörülemeyen hava koşullarıyla başa çıkmak ve üretim ve tüketim dengesini kurmak için Konseyimizin standardizasyon ve araştırmaya yönelik uzun süredir devam eden çalışmaları var. Zeytin ağacının beşiği olan Akdeniz havzası dışındaki coğrafyalarda da zeytin ve zeytinyağı üretimindeki büyümeyi desteklemek için çalışıyoruz.”

Söz alan Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Tan ise şu ifadeleri kullandı:

'TÜRKİYE ZEYTİN AĞACININ ANA VATANIDIR'

“Ülke olarak bir miras üzerinde oturuyoruz. Türkiye, zeytin ağacının ana vatanıdır. Bunu bilerek üretimimizi, tüketimimizi, ihracatımızı arttırmalıyız. 2007 yılında kurulan Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi, Türkiye’de ilk kurulan konseydir. Uluslararası Zeytin Konseyi neyse Türkiye’de de Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi odur. Sektörün bileşenlerinin içinde olduğu, ortak akılda buluştuğu çatı kuruluştur. Hedef çok önemlidir. Hedef başarının kutup yıldızıdır. 2007 yılında bir hedef koyduk. Zeytin alanını 660 bin hektardan 1 milyon hektara, zeytin ağacı sayısını 144 milyondan, 180 milyona çıkarmayı hedefledik. 2023 Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında, zeytin ağacı sayımıza baktığımız zaman şu anda 202 milyon. Zeytinyağı üretimi ise 115 bin tonlardayken geçtiğimiz yıl 421 bin tonla dünya hedefi ikinciliğe ulaştık. Bizim konsey olarak en onurlu hedefimiz, zeytin ağacını ana vatanında layık olduğu yere getirmektir. Gelecek öngörümüz dünyada birinci ülke olmak. Binlerce yıllık kültür birikimi, müthiş bir iklim ve toprak koşullarına sahibiz. Zeytinyağı ihracatımız, 70 bin tondan 150 bin tona çıktı. Ülkemizde, resmi ağaç sayımızın üstüne her yıl ilave olarak 5 milyon zeytin fidanı dikilmekte. Güneydoğu bölgemizde özellikle Güneydoğu Anadolu Projesi’nde öyle arazilerimiz var ki dünyaya yetecek kadar zeytinyağı üretebiliriz. Türkiye sofralık zeytinde dünya birincisidir. Kaliteli üretim bizim şiarımızdır.”

OLIVTECH fuarı gibi İzmir Kahve Fuarı'nda da bir söyleşi gerçekleştirildi. Türk kahvesi konulu söyleşide söz alan kahve yazarı ve eğitmen Atilla Narin, şöyle konuştu:

“Kahve, 500 yıldır Türklerin hayatında önemli bir yere sahip. Türk kahvesinin tarihine baktığımızda kökleri Etiyopya’ya, dalları bir Arap Yarımadası ülkesi olan Yemen’e kadar uzansa da Osmanlı coğrafyasında kimliğini kazanan kahvenin Avrupa’ya tanıtılması Türkler aracılığıyla olmuştur. Kahvenin Türkiye’ye girdiği 16. yüzyılın ortalarından itibaren kahve ile Türkler arasında tutkulu bir ilişki kuruldu. Kahve bitkisinin Türkiye’de yetiştirilmesi ne kadar imkansız olsa da kahve çekirdeklerini kavurmaktan başlayıp fincana dökene kadar olan süreçte Türkler tarafından geliştirilen hazırlama yöntemi Türk kahvesi olarak bilinir.” 

İYİ BİR TÜRK KAHVESİ NASIL HAZIRLANIR?

Narin, iyi bir Türk kahvesini nasıl yapılması gerektiğini şu sözlerle anlattı:

“Suyun sıcaklık derecesi, kahve yapısı, kahvenin yapılacağı cezve, içine konulacağı fincanın yapısı ve kahvenin sunumu çok önemli. Türk kahvesi pişirilirken köpük rengi, dolgunluğu ve yapısı dikkate alınır, kremamsı kıvam aranılan özelliklerdir. Büyük hava kabarcıkları olmaması gerekmektedir. Telvenin içerken dipte kalıp ağza gelmemesi önem taşır. Öncelikle iyi bir çekirdek, doğru kavrularak, doğru biçimde taze olarak öğütülmeli. Bir fincan için yedi gram kahve kullanın, kahveyi kalın bakır cezve içerisine boşaltın, üzerine kullandığınız fincanın hacmi ki yaklaşık 70 mililitre kadar suyu gezdirerek boşaltın. Fazla acılaşmayı engellemek için oda sıcaklığında ılık su kullanın, kullanılan su arıtma suyu ve temiz bir su olmasına özen gösterin, musluk suyu kullanmayın, tüm kahvenin suyla teması için 8-10 tur karıştırın, orta derece ateşte pişirin ve demlenme esnasında kesinlikle karıştırmayın. 2-2,5 dakika demlenme süresinde kaynamadan ocaktan alın ve altı geniş, üst kısmı ise dar olan fincan tercih edin. Kahveyi içmeden önce de tepkimenin sona ermesi için bir dakika bekleyin. Biraz su ile damağınızı temizledikten sonra kahvemizi afiyetle içebilirsiniz.”