İzmir'de 'insan hakları' açıklaması: Cezasızlıkla mücadeleye devam edeceğiz

İzmir'de insan hakları savunucuları bir araya gelerek 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında açıklama yaptı. Açıklamada, "Cezasızlıkla mücadele etmeye devam edeceğiz" denildi.

Abone ol

İZMİR - İzmir'de bulunan insan hakları örgütleri ve hukukçular, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla Alsancak’ta bulunan 10 Ekim Anıtı’nda bir araya geldi.

Açıklamada, 'Şebnem Korur Fincancı’ya özgürlük' yazılı dövizler de taşındı. Kurumlar adına açıklama yapan TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, "Günümüzde başta yaşam hakkı olmak üzere birçok hak ihlali ile karşı karşıya kalmaktayız” dedi.

‘İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ HALA İNSANLIĞIN YOLUNU AYDINLATIYOR'

Üsterci, kabul edilişinin 74'üncü yılında İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin hala kutup yıldızı gibi insanlığın yolunu aydınlatmaya devam ettiğini söyledi. Dünyanın her yerinde halkların özgürlük, adalet, eşitlik ve insan hakları talepleriyle itirazlarını yükseltmeye devam ettiğini, devletlerin ve hükümetlerin bu itirazlara yanıtının ise şiddet olduğunu ifade eden Üsterci, çoklu kriz halinin Türkiye’de de tüm yoğunluğu ve ağırlığı ile yaşandığını kaydetti.

Üsterci, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye, 2016 yılından bu yana pek çok düzenleme ile süreklilik kazandırılan bir OHAL rejimi ile yönetilmektedir. Bu süreç, siyasal iktidarın gücünü sınırlandıran anayasacılık ilkesinin terkedilmesine, böylece hem hukukun hem de kurumların baskıcı rejimin birer 'aracı' haline getirilerek keyfiyetin ve bilhassa da belirsizliğin kamusal alana hakim kılınmasına yol açmıştır. Özellikle bir yönetim tekniği olarak başvurduğu belirsizlik yaratma gücü, siyasal iktidara erkini daha da merkezileştirip toplum üzerindeki baskı ve kontrolünü arttırmasına olanak sağlamaktadır. Siyasal iktidarın ekonomiden toplum sağlığına kadar ülkenin tüm meselelerini güvenlik sorunu haline getiren, toplumu kutuplaştıran, ülke içinde ve dışında şiddeti esas alan, bilhassa da Kürt sorununun ve uluslararası sorunların çözümünde çatışma ve savaşı tek yöntem haline getiren politikaları sonucunda, günümüzde başta yaşam hakkı olmak üzere birçok hak ihlali ile karşı karşıya kalmaktayız.”

Açıklamanın ardından İzmir Barosu avukatları, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ni İzmirlilere dağıttı.

'DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK KISITLAMALAR SÜRÜYOR'

Üsterci, çok faklı toplumsal kesimlerden insanların, ya doğrudan kolluk güçlerinin şiddeti ya da devletin 'önleme ve koruma' yükümlülüğünü yerine getirmemesi sonucu üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirilen şiddet sonucu yaşamlarını yitirdiğini belirtti. Üsterci, “Anayasa’nın ve Türkiye’nin de bir parçası olduğu evrensel hukukun mutlak olarak yasaklamasına ve insanlığa karşı bir suç olma vasfına rağmen işkence olgusu, 2022 yılında da Türkiye’nin en başta gelen insan hakları sorunu olmuştur. Ayrıca yakın tarihimizin en utanç verici insan hakları ihlallerinden biri olan insanlığa karşı suç niteliğindeki zorla kaçırma/kaybetme vakalarının OHAL’in ilan edildiği 2016 yılından bu yana yeniden yaşanmaya başlaması son derece endişe vericidir” dedi.

Hapishanelerin tıka basa dolu olduğunu ve bir çok hak ihlali yaşandığını ifade eden Üsterci, OHAL ilanıyla birlikte siyasal iktidarın düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamalarının 2022 yılında da sürdüğünü söyledi. Üsterci, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı ve TİHV Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın evrensel hukuk ilkeleri ve ifade özgürlüğü kapsamında yaptığı bir açıklama nedeniyle hukuk dışı biçimde tutuklanmış olmasının hak savunucuları üzerindeki söz konusu baskının en somut örneği olduğunu belirtti. 

'İNSAN HAKLARINA SAYGIYI YÜKSELTMEYE DEVAM EDECEĞİZ'

Türkiye’de yurttaşların, toplu olarak bir araya gelip, düşüncelerini açıklayamadıkları için örgütlenme özgürlüklerini de kullanamadığını dile getiren Üsterci, 2022 yılında insan hakları örgütlerinin, sendikaların, dernek, vakıf ve meslek örgütleri ile siyasi partilerin çok sayıda üyesinin ve yöneticisinin gözaltına alınarak tutuklandığını hatırlattı. Kürt sorununun barışçıl, demokratik ve adil bir şekilde çözümüne yönelik hukuk devletinin gereği olan adımların atılması gerekirken bu konuda yaşanan baskıların kabul edilemez olduğunu vurgulayan Üsterci, kadın cinayetleri ve LGBTİ+'lara yönelik hak ihlallerine de dikkat çekti.

Mülteci sorununa da değinen Üsterci, sığınmacı, mülteci ve göçmenlerin hala her türlü ayrımcılığa ve istismara, şiddete, nefret söylemine ve ekonomik sömürüye yoğun bir şekilde maruz kaldığını vurguladı. Diğer yandan Türkiye'nin, son kırk yılın en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşadığını söyleyen Üsterci, “Son söz olarak; var oluş nedenleri hak ihlallerinin son bulduğu, hukukun, adalet, barış ve demokrasinin tesis edildiği bir ülke ve dünyaya ulaşmak olan bizler, dün olduğu gibi bundan sonra da tüm zorluklara karşın ihlalleri belgeleyip, raporlayarak görünür kılmaya, böylelikle önlemeye, cezasızlıkla mücadele etmeye ve insan haklarına saygıyı yükseltmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

'HAK İHLALLERİNİN SİSTEMLİ BİR BİÇİMDE DEVAM ETMESİ EN ÖNEMLİ SORUNLARDAN BİRİ'

Üsterci'nin ardından söz alan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz da hukuksuzlukların arttığına dikkat çekerek, “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ne yazık ki bugün ülkemiz dahil dünyanın bir çok yerinde göz ardı edilerek yok sayılmaktadır. Buna bağlı hak ihlallerinin önüne geçmek adına hiçbir şey yapılmamaktadır. 2016 yılından itibaren ülkemizde OHAL uygulamaları olağan uygulama haline getirilmek suretiyle kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin yok sayılması, avukatların, akademisyenlerin, öğrencilerin, gazetecilerin, fikir insanlarının düşüncelerinden dolayı soruşturmalara uğramaları ve bu soruşturmalar çerçevesinde hukuka aykırı olarak sabaha karşı apar topar gözaltına alınarak tutuklanmaları; hak ihlallerine sistemli bir biçimde devam edilmesi bugün en önemli sorunlardan biridir” ifadelerini kullandı. Yılmaz, hukuksuzluklara karşı mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı. Açıklamanın ardından İzmir Barosu avukatları, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ni İzmirlilere dağıttı.

Açıklamaya imza atan kurumlar ise şunlar oldu: 

İzmir Barosu
Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi
Hak İnisiyatifi Derneği
Halkların Köprüsü Derneği
İmece Dostluk ve Dayanışma Derneği
İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi
İnsan Hakları Gündemi Derneği
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği
Türkiye İnsan Hakları Vakfı İzmir Temsilciliği