İzmir'de Yunanistan açıklaması: Gözyaşı ve acının ulusu olmaz

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Atina yangını nedeniyle Yunanistan Başkonsolosluğu önünde açıklama yaptı. Açıklamayı okuyan Şenay Akyol, "Gözyaşı ve acının ulusu olmaz" dedi.

Abone ol

İZMİR - İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Yunanistan’da meydana gelen yangın felaketiyle ilgili Alsancak’ta bulunan Yunanistan Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamanın ardından yangında yaşamını yitirenlerin anısına konsolosluk kapısının önüne kırmızı karanfiller bırakıldı.

'ATİNA YANGINI KEMER SIKMA POLİTİKALARININ BİR SONUCU'

Basın açıklamasını okuyan KESK dönem sözcüsü Şenay Akyol’un sözlerine, “Gözyaşı ve acının ulusu olmaz” diyerek başladı. Akyol, yangında canlıların bu kadar zarar görmesinin sebebinin kapitalist sistemin yarattığı rant odaklı politikalar olduğunu söyledi.

Atina yangınının, "kemer sıkma" politikalarının sonuçlarından biri olduğunu belirten Akyol, "Ülkenin 'kalkınma' maskesi altında on yıllarca borçlandırılmasının ardından yıllardan beri süren ve Yunanistan halkının yaşamını her geçen gün zorlaştıran bu politikalar, kamu harcamalarında kısıtlama esasına dayanmaktadır’’ dedi.

'YERLEŞİMLER GÜVENLİ KILMAK DEVLETİN TEMEL GÖREVİ'

Yerleşim yerlerinin güvenli ve yaşanabilir olmasını için devletin planlamalar yapması gerektiğini dile getiren Akyol, "İnsan yerleşmelerini daha güvenli, daha sağlıklı ve yaşanabilir kılmak, gerekli planlama mekanizmaları ve kaynakları sağlayarak afetlerin ve diğer acil durumların insan yerleşimleri üzerindeki etkilerini hafifletmek, afetten etkilenen yerleşimleri gelecekteki afetlerle ilgili risklere karşı korumak sosyal devletin temel görevlerinden biridir" diye konuştu.

Yunanistan İzmir Başkonsolosluğu'nun kapısına karanfiller bırakıldı.

'AKP, TÜRKİYE'Yİ AFETLER ÜLKESİ HALİNE GETİRİYOR'

"Evrensel bir hak olan, sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkımız ihmal edilmektedir" diyen Şenay Akyol, şunları söyledi:

"Doğa olayını felakete dönüştüren; bilgisizlik, duyarsızlık, ihmal kadar, kar ve ranta endeksli yönetsel politikalardır. Sosyal devletin ve kamusal hizmetlerin tasfiyesini amaçlayan kar marjına endeksli bu politikalar sadece ve sadece yerli/yabancı sermayenin çıkarlarına hizmet etmektedir. Küresel kapitalizmin direktiflerinden şaşmayan AKP hükümetinin akla, bilime, tekniğe ve mühendisliğe aykırı 'rant politikaları' sebebiyle, ülkemiz hızla bir nevi 'afetler ülkesi' haline getirilmektedir."

'BU FELAKET ÜLKEMİZ İÇİN DE ÖNEMLİ BİR UYARI OLDU'

Türkiye'de kıyı bölgelerindeki ormanların yangınlarla yok edildiğini belirten Akyol, "Orman örtüsü yok edilen alanların, sonrasında yoğunluklu olarak otel ve yazlık inşası doğrultusunda kullanıldığı herkesçe bilinmektedir" dedi.

Atina yangınında yoğun yapılaşma nedeniyle insanların kaçamadığını söyleyen Akyol, şöyle devam etti:

"Ülkede yapılan yorumlar, kaçış yolu bulunamamasının sebebinin kıyılardaki yoğun yapılaşma olduğu şeklindedir. Ülkemiz ile benzer bir şekilde Yunanistan’da da kıyı kesimleri yapılaşmaya ve dolayısıyla ranta açılmış, yangının kurbanları tek kaçış yolu olan denize ulaşmakta dâhi güçlük çekmiş, yanarak ya da dumandan boğularak yaşamlarını yitirmiştir. Yani bu felaket, ülkemiz için de önemli bir uyarı olmuştur.”

'DEPREMDE YARDIMA KOŞAN İLK ÜLKE YUNANİSTAN OLDU'

Yangının ardından Yunanistan'la ilgili ayrımcı ve nefret söylemi içeren yorumlara tepki gösteren Şenay Akyol, "Bu acı dolu günlerden sonra bir kez daha anladık ki, taşlaşmış kalplere işlemiyor, gözyaşlarının acılı ıslaklığı. Ülkemizi yöneten siyasi iktidarca estirilen nefret rüzgarına kapılarak insanlıktan ve vicdandan çok uzakta ateşin bol olsun Yunanistan diyenlere inat, dost ve kardeş Yunanistan halkının 17 Ağustos depreminde bize ilk el uzatan olduğunu unutmadık" şeklinde konuştu.