İzmir’in çoğulculuğu HDP’ye çok benziyor

YSK tarafından açıklanan geçici seçim sonuçlarına göre CHP’nin kalesi İzmir’de tüm siyasi partiler önceki seçimlere kıyasla oy kaybederken, 24 Haziran parlamento seçiminde aldığı oy oranını yükselten tek parti HDP oldu. Peki nasıl?..

Abone ol

İZMİR - İzmir’de CHP dahil bütün partilerin oyu düşerken Halkların Demokratik Partisi, oylarını yaklaşık 3 puan yükseltti. 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde İzmir yerelinde yüzde 8.6 oranında oy alan HDP, bu seçimlerde yüzde 11.31 oranında oy ile başarı elde etti. 1 Kasım seçimlerinde elde ettiği 240 bin oyu 334 bine yükseltti. Aldıkları oylar ile İzmir’den seçilen HDP milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Murat Çepni’ye, bu bölgede oylarını artırmalarının arkasında yatan belirleyici sebeplerin neler olabileceğini sorduk.

İZMİRLİ TAHRİBATA ÇOK TEPKİLİ

Yaklaşık bir aydır çok yoğun bir çalışma yürüterek neredeyse bütün kenti dolaştıklarını ifade eden İzmir 2. Bölge seçilmiş milletvekili Murat Çepni, seçmenlerle buluştukları bu süre zarfında karşılaştıkları en temel sorunun kentteki doğa yıkımı olduğunu söylüyor. Çepni’ye göre HDP’nin oyunu artırmasında kentli seküler seçmenin iktidara olan tepkisi ve işsizlik de önemli etmenler arasında.

Çepni, gözlemlerini "Kentin hemen hemen her yerinde tarım alanları, sit alanları ve içme suyu alanlarında çok büyük bir doğa yıkımı var. Bu durum kenti doğrudan etkiliyor. Ve İzmirli bu tahribata çok tepkili. Kent merkezindeki laik seküler halkın iktidara olan çok büyük bir tepkisi vardı. Aynı zamanda burası genç bir kent ve işsizlik söz konusu. Köylerde ise geçimlik tarım dediğimiz, yani insanların kendi mütevazi hayatlarını sürdürebileceği tarım alanlarında ciddi bir tarumar var. Bunun dışında son dönem geliştirilen ekonomik kriz politikaların yıkımı da önemli bir etken" diyerek özetliyor.

"Sorunlar bu kadar ciddi ancak bu sorunlara dair hiçbir partinin bugüne kadar esaslı bir müdahalesi olmuş değil. Ne iktidar partisinin ne de CHP’nin" diyen Çepni, "HDP ise bütün bu sorunlara dokunan bir seçim çalışması yürüttü ve halkla buluştu. Uzaktan halka seslenmekten ziyade doğrudan halkın içine girdik, onlara şunu söyledik: ‘Esas olarak HDP çoğulcu bir parti. İzmir’in çoğulculuğu da HDP’ye çok benziyor’. Dolayısıyla HDP’nin devlet tarafından kriminalize edilmesine karşılık, İzmir’de çok etkili bir kampanya yürüttük ve bu kara propagandayı da aşmış olduk" diyerek HDP'nin diğer partilerden farklı olarak oy artışı sağlamasının ardındaki en büyük nedenin, vaat ettikleri politikaları ile seçmenin sorunlarına birebir cevap vermeleri olduğunu söylüyor.

TEK ADAM REJİMİNE GİRİŞ EN ÇOK İZMİRLİLERİ RAHATSIZ ETTİ

İzmir 1. bölgeden seçilen milletvekili Serpil Kemalbay ise “Gerçekten bu bizim için bir onur” diyor artırdıkları oy oranları için:

"HDP’nin oyları hem 7 Haziran, hem de 1 Kasım sonuçlarına göre genel olarak batıda bütün coğrafyamızda yükseldi. İzmir bir demokrasi kenti ve bu tek adam rejimine giriş herhalde en çok İzmir’deki demokrasi güçlerini ve toplumu rahatsız etti. Buna yönelik olarak da HDP, hem aday profiliyle hem mecliste bugüne kadar gösterdiği tek adam rejimine karşı yükselttiği demokrasi mücadelesiyle İzmirlilerin bir çekim merkezi oldu diye düşünüyorum. Bu bizim ve Türkiye’nin bundan sonra yürüteceği demokrasi mücadelesi açısından da çok önemli."

DEMOKRASİ MÜCADELESİNİN BİR YANSIMASI

Kemalbay’a göre milletvekili adaylarının temsiliyet açısından halkın birebir sempati duyabileceği kesimlerden olması da büyük etken:

"İzmir bir kadın kenti, kadınların fazla olduğu bir kent, ismini de bir kadından almış bir kent. Partimizin 25 kadını meclise göndermesi ve yine sol, sosyalist, demokrat kesimlerden gerek inanç, gerek kimlik bakımından olsun çeşitliliği temsil etmesi bence takdir topladı. İzmir’den de birinci sıradan bir kadın olarak beni göndermesi de beni onurlandırdı. Yani HDP’nin oyunu artırmasını demokrasi mücadelesinin bir parçası, yansıması olduğunu düşünüyorum."

“Seçim sonuçları HDP’nin Türkiye’nin sorunlarına ne kadar hakim olduğunu ve bunun halklar tarafından, özellikle İzmir halkı tarafından iyi algılandığını gösteriyor. Biz bunu zaten sahada çalışırken de çok hissettik ve çok çalıştığımız, gidebildiğimiz yerlerde oylarımızı daha çok arttırabildiğimizi gözlemledim. Yani bu bir demokrasi mücadelesiydi ve bu mücadelede partimiz desteklendi, takdir topladı. Bu sonuçlar faşizmin özellikle kurumsallaşmasına karşı hedeflerin mecliste olması gerektiği yönündeki bir iradeydi’’

"Aslında Türkiye’de bu seçimler ve bu seçimlerin ruhu demokrasiyi sahiplenme üzerine kuruldu ve bu seçiminin farkı buydu" diyen Kemalbay gördükleri desteğin ne kadar değerli olduğunun bilincinde olduklarını söylüyor ve devam ediyor:

“Demokrasiyi öncelik almak, partiler üzerinden hareket etmektense demokrasiyi referans alarak bunun üzerinden gitmek ve özellikle HDP’ye 7 Haziran’dan bu yana yöneltilen saldırıların haksızlığı, yine iktidarın hem devletin imkanlarını hem devletin baskısını HDP üzerinde konuşturması ve buna karşı duyulan tepkilerin de HDP’nin sahiplenilmesi gibi bir sonuca evrildiğini söyleyebiliriz.”

İKTİDARIN ELDE ETTİĞİ TIRNAK İÇİNDE BİR BAŞARIDIR

"Bu aynı ölçüde Selahattin başkana yansımadı, ama biz hep onun ve HDP’nin İzmirliler tarafından çok benimsendiğini hissettik” diyerek Demirtaş'ın aldığı cumhurbaşkanlığı seçimi oylarının parlamento seçimlerinde HDP'nin aldığı oylara kıyasla nispeten düşük olmasının sebebini de stratejik oylamaya bağlıyor ve ekliyor, “Aslında HDP'nin oylarına bizim hissiyatımız da tam olarak yansımadı onu da söylemeliyim, aldığımız oy oranından çok daha büyük bir kabul gördük. HDP’nin ve Demirtaş’ın aldığı oylar açısından ona gösterilen teveccüh ve oylar açısından bir fark gördük, bunun da yine stratejik oy kullanma ile ilgili olduğunu ve bundan kaynaklandığını düşünüyorum.”

“Bu seçimin hukuksuz ve adaletsiz olduğunu, hileler içerdiğini unutmamak gerekiyor. Bu devletin imkanlarını ve baskısını kullanan bir iktidarın elde ettiği de tırnak içinde bir başarıdır diye düşünüyorum. Bu seçim sonuçları aslında demokrasi güçlerinin başarısı. Çünkü bütün saldırılara ve kriminalize etme çabasına rağmen HDP’nin barajı aşıp meclise girmesi ve yine toplumun yarısının bir direnç göstermesi, dirayetle bulunduğu yeri koruması aslında hiçbir şeyin çözülmediğini; yani demokrasi mücadelesiyle otoriterleşme arasındaki bu bilek güreşinin sonuçlanmadığını gösteriyor” diyen Kemalbay, İzmir halkı ile daha kat edecekleri yolları olduğu konusunda hemfikir:

“Bizler kararlıyız, demokrasi güçleri kararlı, İzmir de kararlı. İzmir bunu fazlasıyla gösterdi. Bu konuda umutluyuz ve kararlıyız mücadeleye devam edeceğiz."