Japonya'da Kürtçe eğitim üniversitede
Japonya'da 'Kürt akımı': Üniversitede Kürtçe eğitim, sanatta Kürdistan hikayeleri.
DUVAR - Son yıllarda Japonya’ya giderek bu ülkede yaşamaya başlayan Kürtlerin etkisiyle Kürtçe öğrenimi ilgi görmeye başladı. Kürtçe'nin üniversitede düzeyinde eğitim dili olduğu ülkede Newroz kutlamaları yapılıyor, Kürt kültürü edebiyat, sinema ve anime (çizgi roman/film) alanlarında yer buluyor. Kısa süre önce Japonya-Kürdistan Dostluk Derneği’nin işbirliği ile dünyada ilk olan Japonca-Kürtçe gramer ve sözlük Nûbihar Yayınları tarafından yayınlandı. Bu çalışmaya da katılan, Tokyo Yabancı Araştırmaları Üniversitesi Kürt Dili bölümü öğretim görevlisi Vakkas Çolak, Yeni Yaşam gazetesinden Neğşirvan Güner'e bir röportaj verdi. Söyleşiden bir bölüm şöyle:
Japon halkının Kürtçe’ye olan ilgisi nasıl?
Daha önceden sadece Ortadoğu ile ilgilenen insanların merakı vardı. Ama Kuzey Doğu Suriye’de IŞID’in yenilgiye uğratılması, kadınların savaşması, böyle bir mücadelenin aktörü olması elbette Japon halkının da dikkatini çekti. Bundan sonra temel sorularla, Kürtler kimdir, Kürt edebiyatı nedir gibi sorular etrafında bir arayışa girdiler diyebiliriz. Şu anda ders verdiğim Tokyo Yabancı Araştırmaları Üniversitesi’nde en yoğun ilgi ve tercihin olduğu seçmeli ders Kürtçe. Bu da bize Japonya’daki diğer üniversitelerin de programına Kürtçe dersini almaya başlayacağını gösteriyor.
Aynı zamanda Tokyo Yabancı Araştırmaları Üniversitesi Kürt Dili öğretim görevlisisiniz. Bulunduğunuz ülkede Kürt diline ve edebiyatına nasıl bir yaklaşım var?
Üniversitede bu bir ilk. Henüz ikinci haftayı geride bıraktık. Özellikle Ortadoğu temelinde akademide çalışan insanların çok büyük ilgisi var. Akademisyenlerle yaptığımız sohbetlerde temel sorun şuydu; bugüne kadarki yaptığımız çalışmalarda kendilerinin de Kürtlere bakış açısı Türk, İran ve Suriye devlet bakış açısıyla aynıydı. Çünkü onların kaynaklarından okumuşlardı. Ama saha araştırmaları yaptıklarında durumun bildikleri gibi olmadığını, Kürtlerin dilinin, edebiyatının çok zengin olduğunu gördüklerini dile getirdiler. Bundan sonra da Japonya’da bunun aşılması ve Kürt dilinin ve kültürünün tanıtılması ve geliştirilmesi için katkı sunacaklarını söylediler. Edebiyat anlamında pek bir şey yok, sadece çeviriler var. Ama önümüzdeki planlarımızda Kürt edebiyatının başat kısmını Japonca’ya çevirmeyi düşünüyoruz. Edebiyat alanında benim yazdığım tanıtım amaçlı yazı var. Onun dışında daha çok siyaset üzerine yazılar ve çeviriler mevcut.
Görünen o ki Kürtçe’nin öğretilmesi konusunda Türkiye’den daha rahat bir ortam var. Bunun için ne demek istersiniz?
Kürtçe nezdinde yapılacak çalışmaların artarak devam edeceğini ifade etmek istiyorum. Kürdistan’a 12 bin kilometre uzaklıktaki bir ülke olan Japonya’da Kürtçe’nin bir devlet üniversitesinde resmi olarak okutulmasını, Türkiye ile kıyasladığımda utanç verici bir durum olarak görüyorum.
Japon edebiyatında, sanatında, müziğinde ve sinemasında Kürtlerle ilgili neler var, bu alanlarda çalışmalarınız var mı?
Bunlardan ilki 1975 yılında yazar araştırmacı ve iş insanı kimliği ile Japonya’nın en büyük inşaat firması olan Taisei’de üst düzey yöneticilik yapmış yazar Suguru Igarashi’nin yazdığı “Kürt Çiçeği” isimli romandır. Yazar kelebekler üzerine araştırma yapan bir akademisyen. Roman tema olarak bir Japon araştırmacı akademisyen ile Asuri bir kızın aşk hikayesi üzerine kurulmuştur. Japon edebiyatında Kürtleri ve Kürdistan coğrafyasını konu edinen ilk roman olması münasebetiyle çok önemli bir eserdir ve ayrıca yazarın da ilk romanıdır. Kürtler üzerine yazılan ikinci çalışma ise Japon edebiyatının meşhur macera romanı yazarı Funado Yoichi tarafından 1991 yılında yazılan Kum Kronolojisi (The Sand Chronicle) isimli romandır. Yazar bu romanı yazmak için İran ve Kürdistan’a seyahat etmiştir. Roman konu olarak Ortadoğu’da bağımsız bir devlet kurmaya çalışan Kürtleri ve mücadelesini konu alıyor. Bu roman Japon tiyatro yönetmeni Matsumi Mori tarafından Samir şahsında halk tiyatrosunda sahnelenmiştir. Japonlar tarafından yazılan üçüncü roman ise son yıllarda medyada da epey konu edilen iltica sorunu ile ilgili Shimomura Atsushi tarafından 2016 yılında yazılmış sosyo-politik bir roman olan “Mülteci Müfettişi” isimli romandır. “Kürt Yıldızı” adıyla (Kurdo no Hoshi) Yasuko Yoshikazu tarafından 1986 yılında yazılıp Kürtleri konu edinen ilk çizgi roman var. Altı cilt olarak yazılmıştır. Saito Takawo tarafından yazılan çizgi roman “Golgo13” serisinin dört farklı hikayeden oluşan 118. cildinde son hikaye, “Yaşlı Aslan”da Kürtler ve ulusal kurtuluş mücadelesinin sembollerinden Molla Mustafa Barzani’yi ve mücadelesini anlatmaktadır.
“Mobile Suit Gundam 00” Japonya’nın meşhur çizgi film yönetmeni Seiji Mizushima tarafından yönetilen ve Yosuke Kuroda tarafından yazılan dünyaca meşhur Japon çizgi filmidir. Türkçe’ye de çevrilip televizyonda yayınlanmıştır. Filmin ilk bölümü 24. yüzyılda Kürdistan (Krugis) Cumhuriyeti’nde bir savaş ile başlar ve elli bölümlük dizi halinde devam eder. Filmin kahramanı Setsuna 2008 yılında en iyi ikinci anime kahramanı seçilmiştir. “Kawa ve 7 oğlu, Kürtlerin hikayesi” 2015 yılında Etsuko Nosaka ve Armanc Shakuli tarafından yazılan çizgi roman Newroz destanını konu alan ilkokul çocukları için yazılmış resimli hikayedir. “İpek Yolu, Kürt Sorunu” ve “ Tokyo Kürtleri” isimli çekilmiş iki belgesel var. Bir de sinema filmi çekilecek onun da senaryosu yazım aşamasında. Genç bir Japon yönetmenle ortak çalışıyoruz üzerine. “Kürt Çiçeği” romanını da Kürtçe’ye çevirmeyi düşünüyoruz ilerleyen zamanlarda. Benim Kürtçe’ye çevirdiğim 'Japon Masalları' var, eğer yayınlayabilirsek devamı da gelecektir. (SÖYLEŞİNİN TAMAMI)