Jîna Emini'nin ölüm yıldönümü: Mezarlık, aile evi ve kent ablukada

İran’da kızı Mahsa Jîna Emini'nin ölüm yıldönümünde gözaltına alınan baba Emini, evine geri getirildi. Hengaw, bütün kentin abluka altında olduğunu, ailenin evden çıkamadığını söyledi.

Abone ol

Vedat Yeler

ATİNA - İran’ın başkenti Tahran’da 'başörtüsünü düzgün bağlamadığı' gerekçesiyle gözaltına alınan ve işkence sonucu hayatını kaybeden Mahsa Jîna Emini'nin babası Emced Emini, bu sabah saatlerinde evinden çıkarken İran Devrim Muhafızları tarafından gözaltına alındı.

Gözaltına alınan Emini'nin saatler sonra tekrar evine getirildiğini ve ailenin evden çıkmasına izin verilmediğini söyleyen Hengaw İnsan Hakları Örgütü'nden Neşmîl Abdî, Saqiz başta olmak üzere bütün Rojhilat kentlerinin abluka altında olduğunu belirtti.

'BABA GERİ ADIM ATMADI'

Mahsa Jîna Emini'nin ailesinin evinin önündeki rejim güçleri.

Hükümetin daha önce aileye Mahsa Jîna Emini'nin ölüm yıldönümünde anma yapmamaları konusunda tehditkâr bir bildirimde bulunduğunu vurgulayan Abdî, “Fakat aile kızlarının ölüm yıldönümünde mezarı başında toplanacaklarını ve bir anma gerçekleştireceklerini bildirmişti. Bu tehdit sadece bir aileye değil, Jîna’yı sahiplenen bütün bölgedeki ailelere yapılmıştı. Babası ise, bütün halka Jîna’nın mezarına toplanmaları için çağrı yapmıştı. Jîna’nın babası son haftalarda en az dört kez anmanın gerçekleşmemesi için hükümet yetkilileri tarafından çağrıldı” dedi.

Bu görüşmelerde Jîna’nın babasının hakaret ve tehditlere de maruz kaldığı belirten Abdî, “Rejim, açıkça korkusundan bu anmanın gerçekleşmesini istemiyor. Babası ise bu konuda rejime karşı geri adım atmadı ve bu nedenle bugün gözaltına alındı, saatler sonra eve getirildi. Şu an ev hapsinde. Evin içerisinde de rejim güçleri var. Ailenin dışarı çıkmasını engelliyorlar. Evin etrafındaki iki sokak ablukada” ifadelerini kullandı.

MEZARLIK VE AİLE EVİ ABLUKADA

Mezara ulaşımı engellemek için Saqiz kentinde açılan baraj suyu.

Mahsa Jîna Emini'nin mezarının da ablukaya alındığını söyleyen Abdî, “Halkın mezar başına gitmemesi için mezarlığa giden bütün giriş ve çıkışlar kapatılmış durumda. Sadece Saqiz kentinde değil, Sîne gibi bütün Kürdistan kentlerinde anmaların gerçekleşmemesi için büyük bir askeri güç yığılmış. Halk ve aile sadece acılarını, üzüntülerini mezar başında dile getirmek istiyorlar. Fakat İran Devrim Muhafızları, bütün şehri militarize etmiş. Ailenin evi ile birlikte mezara giden bütün yolları kapatmışlar ki halk gitmesin. Bütün kentte hafif ve ağır silahlı rejim güçleri konuşlanmış” bilgisini paylaştı.

‘BASKILAR SADECE AİLE ÜZERİNDE DEĞİL’

Sîne sokaklarındaki devriyeler.

Jîna’nın ölüm yıldönümü nedeniyle baskının toplumsal bir boyutta olduğunu vurgulayan Abdî, “Sadece aile üzerinde ve bugün gerçekleşen bir baskı yok. Bundan 3-4 hafta önce yıldönümünün yaklaşmasından kaynaklı aralarında öğretmenlerin, kadın aktivistlerin bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı, tutuklandı. Protestolar sürecinde yaşamlarını yitiren diğer kurbanların ailelerinden insanlar da bu süreçte rejim güçleri tarafından alındı. Özellikle şu son iki haftada bütün Kürdistan kentlerinde ağır bir rejim gücünün konuşlandığını gözlemliyoruz. Bütün yollar, kentlere geliş ve gidişler kontrol altına alındı. Ağır silahlarla gerçekleşen kontrollerde halka gözdağı verilme çalışılıyor” dedi.

‘GENEL GREV BÜTÜN TOPLUMDA KARŞILIK BULDU’
Sîne ve Mahabad'da genel greve destek.

Bugün yapılan genel grevin neredeyse bütün toplumda karşılık bulduğunu gözlemlediklerini bildiren Abdî, “Öte taraftan bütün Kürdistan partileri Jîna Emini'nin ölüm yıldönümünde genel grev çağrısı yapmıştı haftalar önce. Bugün bütün kentlerde bu grev çağrılarının halkta karşılık bulduğunu gözlemliyoruz. Hayat durmuş noktada. Gün içerisinde nasıl gelişmelerin olacağını kestiremiyoruz. Şu an aldığımız son bilgiler, kentte özellikle mezarlık ve ailenin evinin üzerinde helikopter uçuşlarının da yapıldığı yönünde” diye konuştu.

Gün içerisinde neler olacağını kestiremediklerini ifade eden Abdî’nin son sözleri, “Hengaw olarak, bütün uluslararası topluma çağrımız önemli bir destek sunmaları ve ses olmaları. Çünkü bütün kentlerin rejim güçleri abluka altında olduğunu gözlemliyoruz ve neler olacağını kestiremiyoruz” oldu.