Johnson'ın eski başdanışmanı Cummings'in Türkiye sözleri tartışma yarattı: 'Yalanlarını gülerek dinliyor'
İngiltere Başbakanı Johnson'ın eski başdanışmanı Cummings, Brexit kampanyasında 'Türkiye AB'ye katılacak' iddiasıyla yürüttükleri kampanyaya ilişkin soruyu gülerek dinleyince tepki çekti.
DUVAR - İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın eski başdanışmanı Dominic Cummings'in, Brexit (AB'den ayrılma) kampanyası sırasında Türkiye'nin olası AB üyeliği üzerinden seçmenleri manipüle etmelerine dair bir soruyu gülerek dinleyip yalan söylediklerini zımnen kabul etmesi tepki çekti. Sosyal medyada birçok kullanıcı, Cummings'i eleştiren mesajlar paylaştı.
Brexit kampanyasını yürüten isim olan Cummings, BBC muhabiri Laura Kuenssberg'le söyleşisinde ayrılma referandumu öncesinde gündeme getirdikleri "Türkiye AB üyesi olacak" ve "İngiltere Brüksel'e her hafta 350 milyon sterlin ödüyor" gibi iddialarına ilişkin sorularla karşılaştı. Kuenssberg, kampanya sırasında gerçeğin çarpıtıldığını, Türkiye'nin AB'ye katılması halinde İngiltere'ye teröristlerin gelebileceğinin bile iddia edildiğini belirterek, "Brexit'i sahte iddialarla mı kazandınız?" sorusunu yöneltti.
Cummings bu soruları gülümseyerek dinlerken, yanıtında da 'seçmene karşı dürüst olmadıkları' suçlamasını kabul etmediğini söyledi. Ancak Türkiye'nin 'AB üyesi olmak üzere değil AB üyeliği sürecinde olduğunu' söylediklerini savundu. Bu sözler sosyal medyada 'seçmeni yanlış bilgilerle yönlendirmenin itirafı' olarak görülürken, Cummings'in yüz ifadesi de tartışma yarattı.
The Atlantic yazarı gazeteci Anne Applebaum, "Bu adam Brexit kampanyasını kazanmak için yalanları ve çarpıtmaları kullandı. Şimdi de o yalanları gülerek dinliyor" yorumunu yaptı. Financial Times muhabiri Jim Pickar Twitter paylaşımında, Cummings'in Türkiye'nin gerçekte üyeliğe yakın olmadığını bildiğine ilişkin soruyu dinlerken "sırıttığını" söyledi.
Türkiye'nin üyelik süreci, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılması ile sonuçlanan referandumda en çok konuşulan başlıklardan biriydi. Cummings, Türkiye'nin üyelik olasılığı üzerinden, İngiliz kamuoyunu ayrılık yönünde oy vermeye yönlendirmeye çalışmıştı. (DIŞ HABERLER, BBC Türkçe)