Kabin yasağı uluslararası platforma taşınıyor

Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, ABD ve İngiltere'nin kabin yasağını, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü'ne taşıyacaklarını söyledi. Arslan, "Misilleme olacak mı?" sorusuna ise "Misilleme diye bir şey yok efendim. Biz ticaretimizi büyütmeye bakıyoruz" yanıtını verdi.

Abone ol

DUVAR - Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, ABD ve İngiltere'nin Türkiye'den direkt uçuşlarda elektronik cihaz yasağı kararıyla ilgili, misilleme gibi bir durum söz konusu olmayacağını belirterek, "Terör her yerde terördür. Bir havalimanını terörle mücadelede ayrı tutup, bir başka havalimanını ayrı tutmak doğru değildir. İşte o zaman da haklı olarak insanların aklına başka şeyler geliyor. Umuyoruz ve diliyoruz ki bu işin başka amaçlarla düşünülen bir arka planı yoktur. Kararı Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü'ne (ICAO) taşıyacağız" dedi.

Sivas'taki 'Yeni Nesil Milli Yük Vagonu'nun tanıtım töreni sonrası soruları yanıtlayan bakan Arslan, ABD ve İngiltere'nin İstanbul Atatürk Havalimanı'nda başlattığı elektronik cihaz yasağı kararıyla ilgili şunları söyledi:

"Bize ifade edilen özellikle güvenlik nedeniyle ülkemizin dışından ülkemize gelip, ülkemiz üzerinden ABD ve İngiltere'ye giden yolcularla ilgili böyle bir güvenlik tedbirinin alındığı yönünde. En azından bu ifadeyi doğru kabul edip, bu ifade üzerinden ICAO  kuralları gereği alınması gereken bütün tedbirleri almış durumdayız. Hatta onun üzerinde tedbirler almış durumdayız. Çünkü bulunduğumuz coğrafyada bizim bütün tedbirleri almak gibi bir zorunluğumuz ve gereklilik var. Ve yine muhataplarımıza söylediğimiz şu, teknik ekipler bir araya gelsinler, çalışsınlar ve alınabilecek her ne tedbir varsa biz o tedbirleri almak istiyoruz, almaya hazırız. Bunu hem teknik olarak görüşmelerde ifade ediyoruz hem muhataplarımızla da konuşuyoruz. Kararlarla ilgili gerekli mücadeleyi, gerekli görüşmeyi yapacağız ve dünyanın bir numaralı otoritesi ICAO'dur. Bizde Türkiye olarak ICAO'nın konsey üyesiyiz. Bunu oraya da taşıyarak orada da gerekli mücadeleyi yapacağız. Teknik olarak biz gerekli girişimler bulunuyoruz. Dışişleri Bakanlığımız diplomatik seviyede gerekli çalışmaları yapıyor."

Türkiye'den ABD'ye 'tomografi' önerisi

'MİSİLLEME DİYE BİR ŞEY YOK'

Bakan Arslan, yasakla ilgili bir sonuç alınmazsa karşılık verilmesinin söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine ise şunları söyledi:

"Misilleme diye bir şey yok efendim. Biz ticaretimizi büyütmeye, misafirlerimizi ağırlamaya ve özellikle havayolu sektörüyle taşıdığımız yolcuların konforunu düşünerek hareket ediyoruz. Yoksa biri yanlış yapı bende yanlış yapayım. Biz o zaman ona yanlış yapmıyoruz ki, biz o yanlışı kendi taşıdığımız yolcuya yapmış oluruz. Bir başkasına yanlış yapıyorsun deyip aynı yanlışa düşmemiz mümkün değil. Bizim istediğimiz, biz doğru olanı yapıyoruz siz de doğru olanı yapın demektir bu konuda."

Bu yasağın Türkiye'nin konumuna zarar verip vermeyeceğinin sorulması üzerine de Bakan Arslan, "Türkiye'nin konumuna zarar vermesi değil. Yolcularımıza çok konforlu bir hizmet sunuyoruz. Ve yolcularımızın hizmet konforunun düşeceği bir gerçektir. Biz bu konuda tedbir almaya çalışıyoruz" dedi.

'YASAK TURİZMİ ETKİLEMEZ'

Bakan Arslan, söz konusu yasak nedeniyle business yolcuların başka havayolu şirketlerine kaydırılacağı iddiası ve bu yasağın Türk turizmini nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine de şunları söyledi:

"Bu yasak Türk turizmini etkilemez. Çünkü turistik yolucunun gelme amacı farklı, gayesi farklı ve yöntemi farklı. Ama özellikle business yolcuları etkilemesi konusuna gelince de, emin olun ki THY hizmet standartları o kadar yüksek bir hizmet sunuyor ki, biz dünyanın her yerinde bunu görüyoruz ve o takdiri biz gittiğimiz her yerde alıyoruz. THY bu anlamda takdir ediliyor, tebrik ediliyor. Emin olun ki aradaki fark bence yeterli. İnsanlar yine THY'yi tercih edeceklerdir. Çünkü çok üst düzeyde bir hizmet sunumu var. Eminim ki bu fazla etkilemeyecektir."

'YÖK, GEREĞİNİ YERİNE GETİRİR'

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ise, Milliyet gazetesinin manşetinde yer alan naylon tez haberiyle ilgili kendisine yöneltilen soruya şu şekilde cevap verdi: "YÖK her iddiayı ciddi olarak inceler ve gereğini yerine getirir. Gerek temel eğitimde, gerek orta öğretimde, gerekse yüksek öğretimde ülkemizin önceliği kaliteyi artırmaktır. Eğer böyle bir işlem yapılıyorsa, yapan kimse kendisine kötülük ediyor. Başkasına değil. Dolayısıyla da sahte, yanlış, başkasının emeği üzerinden belli bir derece almak öncelikle o kişiye en büyük zarardır. YÖK üzerine düşeni yapar."

(SİVAS-DHA)