Kabinenin en medyatik bakanı

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’nin tüm sözcüleri gibi Hulusi Akar da gazetecilerle buluşmalarında eleştiren, sorgulayan, didikleyen sorularla karşılaşmıyor. Hulusi Akar, bir de medya ile kurduğu ilişki ve özel söyleşilerin katkısı olunca yanlışı, eksiği olmayan, görev alanındaki tüm sorunları çözmüş bir bakan gibi sunuluyor kamuoyuna. Gazetecilik de araç oluyor bu çabasına...

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici medyaombudsman@gmail.com

Cumhurbaşkanlığı kabinesinin son zamanlarda en çok konuşulan, haklarında en fazla yazı yazılan, haber yapılan isimleri kuşkusuz İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati. Yazılanların, söylenenlerin çoğu da olumsuzluklar, eleştiriler ve hatta suçlamalar…

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise onlardan farklı. Hemen her adımıyla yaygın medyanın gündemine giren, faaliyetlerine ve sözlerine geniş yer ayrılan Akar hakkında eleştirel haber de pek yazılmıyor. Medyanın asıl gözdesi Akar. Başka bir deyişle “Kabinenin en medyatik bakanı”.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar

Bazen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’ta başlattığı “Pençe-Kilit Operasyonu” nedeniyle askeri karargâhta görüntü verip açıklama yapıyor; bazen de bir askeri tatbikatta ya da bir sınır karakolunda konuşuyor. Çoğu zaman da hâlâ Genelkurmay Başkanı gibi davranıyor, eski Milli Savunma Bakanları ile kıyaslanmayacak kadar farklı bir profil çiziyor.

Akar’ın bu kadar medyatik olmasının nedenlerinden biri gazetecilerle sık sık (bazen açık bazen off the record yani kayıt dışı) toplu görüşmelerde bulunması, seçtiği yazarları gezilere götürüp özel demeçler vermesi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da gazetecileri gezilerine davet ediyor. Ama hiçbiri Akar kadar özel önem atfetmiyor medya ile ilişkilere ve gazeteci davetlerine.

Medyayı taradım; Akar’ın yılbaşından bu yana katıldığı açılış, tören, ziyaret ve toplantıları dışarda bırakarak, gazeteci davetleri, özel söyleşileri ile basın toplantılarının listesini çıkardım:

Bosna Hersek ve Kosova gezisi: Hürriyet (1 Ocak 2022)

Medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile sohbet (8 Ocak 2022)

NATO Savunma Bakanları Toplantısı: Brüksel’de Türk gazetecilerle sohbet (18 Şubat 2022)

Preveze denizaltısında açıklamalar: Hürriyet, Milliyet, Sabah (23 Mart 2022)

Katar’daki Müşterek Kuvvet Komutanlığı Karargâhı: CNN Türk (27 Mart 2022)

Türkiye-İtalya ve Fransa ortak füze projesi: Kabine sonrası basın toplantısı (14 Nisan 2022)  

Kayseri uçak fabrikası” adlı kitabın tanıtımı: Akşam, Milliyet (18 Nisan 2022)

Mavi Vatan tatbikatı: Habertürk (22 Nisan 2022) / Hürriyet, Sabah, NTV (25 Nisan 2022)

Suriye sınırı: Habertürk (8 Mayıs 2022) / Kanal D, Sabah, Sözcü, Süper Haber (10 Mayıs 2022).

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’nin tüm sözcüleri gibi Hulusi Akar da gazetecilerle buluşmalarında eleştiren, sorgulayan, didikleyen sorularla karşılaşmıyor. Hulusi Akar, bir de medya ile kurduğu ilişki ve özel söyleşilerin katkısı olunca yanlışı, eksiği olmayan, görev alanındaki tüm sorunları çözmüş bir bakan gibi sunuluyor kamuoyuna.

Gazetecilik de araç oluyor bu çabasına...

SOSYAL MEDYA FENOMENİNİN SÖZLERİ

İktidar, sosyal medya fenomeni Jahrein’in (Ahmet Sonuç) bir sohbet odasındaki “Birinci turda herkes istediğine oy versin. Bütün siyasi partiler aday çıkarsın. Ondan sonra tuvalet terliği de gelse oyu basacağız” sözlerini çok sevdi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın, “Tuvalet terliği yaklaşımı, millete ne denli çirkin baktıklarını ortaya çıkardı” sözleri de iktidar medyasında geniş yer buldu; ardından yazmayan kalmadı neredeyse. İşte birkaç örnek:

“CHP, sol ve onlara yol arkadaşlığı yapan ‘milliyetçi-muhafazakâr’ muhalefetin getirildiği hale bakın; ‘tuvalet terliği’ne bile oy verecek durumdalar.” (Mahmut Övür/ Sabah)

“Güya biat kültüründen gelmiyorlar ama Erdoğan gitsin diye tuvalet terliği bile olsa oy verecekler!” (Mevlüt Tezel / Sabah)

“…işi tuvalet terliğine kadar indirdiler. Onlara ‘Cumhurbaşkanlığı makamını düşürdüğünüz seviyeye bakın’ demek istemiyorum. Çünkü anlayışları bu.” (Abdülkadir Selvi/Hürriyet)

“Ortam o kadar müsait ki, adam eksiltme operasyonlarını ‘eleştiri kültürü’ diye yedirmeye. Baksanıza, iş tuvalet terliğine kadar ilerledi sonunda.” (İsmail Kılıçarslan /Yeni Şafak)

“Mevzubahis Erdoğan’ın gitmesi ise vatan teferruattır kafası bu.” (Hikmet Genç / Akşam)

Yazıların ortak yanı, bir sosyal medya fenomeninin sözlerini AKP karşıtı kesimlerin tümünün düşüncesi gibi yansıtmaları. Oysa hiçbir temsil yeteneği olmayan bir kişinin sözleri milyonlarca insanı bağlamaz. Tabii bunu o yazarlar da biliyorlar ama…  

TEK CÜMLEYLE

  • Canan Kaftancıoğlu hakkındaki cezanın onaylandığının duyulmasıyla birlikte Halk TV, Tele1, KRT, CHP İstanbul İl Başkanlığı önünden canlı yayına geçerken, NTV, CNN Türk, Habertürk gibi kanallar da AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in basın toplantısını yayımladı.
  • The Guardian’daki yazıyla ilgili Türkiye’de yayımlanan haberlerde “Gelişmiş ülkelerin ekonomik çöküş sürecinde ilk düşen domino taşının Sri Lanka yerine Türkiye olması bekleniyordu” diye tırnak içinde verilen cümle yazının orijinal metninde yoktu. 
  • Sabah’taki “Scoutlar oyuncu keşfinde” haberinde olduğu gibi medyada futbol haberlerinde son zamanlarda sürekli olarak Türkçe “yetenek avcısı” yerine “scout” kullanılıyor.
  • Yeni Akit, “Ateist Nesin Vakfı, mescid inşaatını CHP’li İBB’ye gammazlamıştı” diyerek, İstanbul Valiliği’nin Nesin Vakfı’nın hesaplarına el koymasını haklı göstermeye çalıştı.
  • Casuslukla suçlandığında aleyhindeki görüntüleri yayımlayıp hüküm veren iktidar medyası, Deva Partili Metin Gürcan’ın tahliyesine ilgi göstermedi ama yeniden tutuklanmasını haber yaptı.
  • Cumhuriyet’in “AP lideri Vecdet Öz: Tansu Çiller partinin başına geçmek istedi” haberinde Çiller ile görüşmenin tarihi belirtilmediği için yeni bir görüşme olmuş gibi anlaşılıyordu.
  • Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un şikâyeti üzerine Aydınlı 70 yaşındaki çiftçi kadına sosyal medyadaki “beğenme” nedeniyle açıldığı yazılan davanın asıl gerekçesinin hakaret olduğu anlaşıldı.
  • Bir haftadır Sabah, Hürriyet ve Yeni Şafak gazeteleri ve internet siteleri, halka arz olacak bir şirketin yöneticisiyle tanıtım söyleşileri yayımlayarak örtülü reklam yaptı.

  

ELEŞTİRİ, ŞİKÂYET VE ÖNERİLERİNİZ İÇİN:

Tüm yazılarını göster