Kaçak marina Göcek’e çöktü
MUÇEV, Göcek Limanı’ndaki marinayı mahkemenin iptal kararına karşın işletmeye devam ediyor. Bölge halkı şirket hakkında suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık soruşturma başlattı.
DUVAR - Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde kurulan ve kurulduğu günden bu yana tartışmaların odağında olan Muğla Turizm Çevre Vakfı (MUÇEV) Turizm ve Ticaret Limited Şirketi, Muğla'nın Fethiye ilçesine bağlı doğa harikası Göcek Limanı’na yaptığı yat limanını mahkeme kararına karşın işletmeye devam ediyor. Limana Fethiye Belediyesi tarafından takılan mühür de söküp atıldı. Bölge halkının şirket hakkında suç duyurusunda bulunmasının ardından Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından konuyla ilgili soruşturma başlatıldı.
Marinanın günlük kazancı on binlerce lirayı buluyor. Marinanın faaliyetlerine mahkeme kararına karşın devam etmesini Gazete Duvar’a yorumlayan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer “Burada ne merkezi yönetim ne de yerel yönetim yargı kararını uyguluyor. Kanunlar uygulanmıyor. Bunun sebebi de bunun arkasında çok önemli bir haksız kazanç var. Bu haksız kazancın sahipleriyle mücadele edilemiyor” dedi.
Bölge halkı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 17 Temmuz 2020 tarihinde yaptığı Göcek Limanı’nı kapsayan yat bağlama iskelesi amaçlı imar planlarına karşı dava açmıştı. Dava sonucunda da söz konusu imar planları iptal edilmişti ancak mavinin her tonunu görebileceğiniz Göcek’te sahil kapatılması sürüyor. MUÇEV’in devralıp yat limanı yaptığı alan hala tel örgülerle kaplı ve açılmamış durumda. Öte yandan bölge halkı çevre marinalar ve kapasitesine göre hesaplama yaptıklarında MUÇEV’in marinasının günlük kazancının on binlerce lirayı bulduğunu söylüyor.
‘SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU’
Mahkemenin iptal kararının ardından marinayı Fethiye Belediyesi mühürlemişti. Kısa bir süre sonra marinada mühür sökülerek kullanım devam etti. Bölge halkının avukatı Bora Sarıca Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı’na MUÇEV hakkında suç duyurusunda bulundu. Dilekçede ilçe belediyesinin mahkeme söz konusu imar planlarını iptal etme kararının ardından ilçe belediyesinin yapı ruhsatı ve yapı kullanım iznini iptal ettiği anımsatıldı. 4 Şubat’ta marinanın belediye zabıtalarınca mühürlendiğine dikkat çekilen dilekçede mührün aynı gün ilerleyen saatlerde işletme yetkililerince söküldüğü belirtildi. Aynı zamanda işletmenin kıyıya demir bloklar koyduğu ve çit çektiği anlatılan dilekçede sorumlular hakkında kamu davası açılarak cezalandırılmaları istendi.
BAŞSAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATTI
Suç duyurusunun ardından Başsavcılık 24 Mayıs’ta soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan bir Göcekli özetle “Göcek Mahallesi’nde MUÇEV Marina isminde işletmenin kaçak ve yasal olmadığını mahkeme tespit etmiş ve sonrasında zabıta memurlarınca mühürlenmiştir. Ancak mühür aynı gün işletme yetkililerince sökülmüş ve işletme faaliyetine devam etmiştir. Söz konusu marinadan şikâyetçi ve davacıyım” dedi.
PROF. DR. ADEM SÖZÜER: HUKUK İHLALİ
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, Göcek sahilinin tel örgülerle kapatılmasını ve mahkeme kararına karşın marinanın faaliyetlerinin devam etmesini Gazete Duvar’a değerlendirdi. Göcek limanında yaşananı “hukuk ihlali” olarak yorumlayarak “Yargı kararı var ve uygulanmıyor. Bütün bu tel örgüler, bütün bu marina her yönüyle herhangi bir karar olmadan işletmeye devam ediyor. Asıl kötüsü buna bakarak bütün koyla marinalaştırılmak isteniyor. Nasıl oluyor da her şeyiyle adeta kaçak olan bu marina bu tel örgülerle burada devam ediyor? Dünyanın eşi benzeri olmayan güzelliği bu şekilde tel örgülerle hapsedilmiş durumda. Büyük bir hukuk ihlali” diye konuştu.
‘TÜRKİYE MİRASINI KAYBEDİYOR’
Sözüer, mahkeme kararına karşın marinanın nasıl faaliyetlerini sürdürebildiğine ilişkin sorumuza ise şöyle yanıt verdi:
“Çünkü kanunlar ve hukuk uygulanmıyor. Tek basit cevabı var. Aslında özel bir nedeni yok. Burada ne merkezi yönetim ne de yerel yönetim yargı kararını uyguluyor. Aslında bu tel örgüler için yargı kararına da gerek yok. Biz istediğimiz yere gidip tel örgü çekemeyiz ki. Bunun için gelir kolluk bunu kaldırır ya da belediye zabıtası bunu kaldırır ama kaldırılmıyor. Kanunlar uygulanmıyor. Bunun sebebi de bunun arkasında çok önemli bir haksız kazanç var. Bu haksız kazancın sahipleriyle mücadele edilemiyor. Devlet burada bütün kurumlarıyla hareketsiz ve kaçak yapılaşmayı, tel örgüleri seyrediyor maalesef. Ümidimiz Türkiye’nin uyanması. Türkiye çok önemli bir gelirini ve gelecek nesillere bırakacak mirasını kaybediyor.”