Kaçakçılık suçları bakımından yeni infaz kanunu

7242 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, kaçakçılık suçlarında da çok önemli değişiklikler barındırıyor. Kanun’un spesifik olarak Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda getirdiği değişikliğe gelmeden önce bu suç yönünden de geçerli olan infaz indiriminden bahsetmekte yarar var.

Abone ol

Erselan Aktan* 

Türkiye’de Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu uyarınca açılan dava sayısı diğer tüm suç oranlarına göre her yıl en ön sıralarda yer alıyor. Adalet Bakanlığı’nın bu konuda en son 2018 yılına dair paylaştığı istatistiklere göre Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçu Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkında Kanun'a muhalefet suçundan sonra yargıyı en fazla meşgul eden suç tipleri arasında yer alıyor (1).

Ceza mahkemelerine 2018 yılı içinde özel kanunlar uyarınca açılan davalardaki suçların analizi yapıldığında da Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa muhalefet suçunun ikinci sırada olduğu görülüyor (2). Bu konuda yapılan bölgesel analizde de benzer sonuçlar var. Marmara, Ege, Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu ile Karadeniz bölgelerindeki suç tipi dağılımında kaçakçılık hep ikinci veya üçüncü sıralarda bulunuyor.

ESKİ UYGULAMAYA DAİR NOTLAR

Bu suç tipinin bu kadar fazla gündeme gelmesinin elbette farklı ekonomik-sosyal nedenleri var. Ancak yargı alanındaki pratiklere bakıldığında çoğu zaman elinde 5-10 karton sigara bulunduran kişilerin de kolaylıkla soruşturulduğu, hatta hapis cezaları almalarının söz konusu olduğu biliniyor.

Oysa aslında bu konuda Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin istikrar kazanmış kararları var ve bu kararlara göre 200 paket, yani 20 karton kaçak sigara bir kişi için kişisel kullanım kapsamında kabul ediliyor (3). Örneğin Yargıtay’ın ilgili dairesinin geçen yıl verdiği bir kararı şöyle: “Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre, arama kararına istinaden yolcu otobüsünde yapılan aramada otobüsün bagaj kısmında sanığa ait valizde 200 paket kaçak sigara ele geçirildiği olayda; sanığın mahkemesince alınan savunmasında sigaraları içmek için aldığını beyan etmesi karşısında, yakalanan eşya miktarına nazaran sanığın savunmasının aksine ele geçen eşyayı ticari amaçla bulundurduğuna ilişkin cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraati yerine mahkûmiyet kararı verilmesi yasaya aykırıdır.” (4)

Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3. maddesinin 18. fıkrası kaçak sigara veya alkolün ticari amaçla bulundurulmasını suç sayıyor. Dolayısıyla Yargıtay’ın “kişisel kullanım sınırı içindedir” dediği miktarın ticari amaçla bulundurulduğu sabit olmadığı sürece ceza verilmesinin de söz konusu olmaması gerekir.

Ancak hem uygulamada gördüklerimiz hem de Adalet Bakanlığı’nın istatistiklerine yansıyan bilgiler bu suç yönünden kolaylıkla davaların açıldığı ve önemli bir kısmının da mahkûmiyetle sonuçlandığı yönünde. Sigara ve akaryakıt kaçakçılığı suçlarında ilgili kanunda öngörülen hapis cezasının 3 ila 6 yıl arasında olduğu dikkate alındığında bu yargılamaların kişilerin özgürlüğü yönünden de çok ağır sonuçlarının olduğu açık.

YENİ KANUNDA LEHE DÜZENLEMELER

Resmi Gazete’de geçen hafta (15 Nisan 2020) yayınlanarak yürürlüğe giren ve birçok suç tipi açısından af niteliğinde düzenlemeler içeren 7242 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, kaçakçılık suçlarında da çok önemli değişiklikler barındırıyor. Kanun’un spesifik olarak Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda getirdiği değişikliğe gelmeden önce bu suç yönünden de geçerli olan infaz indiriminden bahsetmekte yarar var.

Bilindiği gibi bu kanun siyasi suçlar ve uyuşturucu ticareti gibi birkaç istisna dışında tüm suçlar açısından çok ciddi infaz indirimleri getirdi. Buna göre istisna suçlar hariç olmak üzere diğer tüm suçlarda 30.03.2020 tarihinden önce işlenen suçlardan hapis cezası alanların cezalarının infazı 1/2 olarak uygulanacak. Yani herhangi bir kaçakçılık suçundan 6 yıl hapis cezası alan bir kişi bu cezanın yarısını yatacak. Ancak bu suç yönünden de kabul edilen denetim serbestlik süresinin 30.03.2020 tarihinden önce işlenen suçlar yönünden 1 yıldan 3 yıla çıkarılmış olmasıyla aslında bu suçtan hapis cezasına mahkûm edilmiş bir kişi sadece müddetnamesinin hazırlanacağı 3 gün dışında cezaevinde kalmayacak (5). Bu durumun suçun 30.03.2020 tarihinden önce işlenmiş olması halinde geçerli olacağını tekrar hatırlatmakta yarar var.

SUÇ TARİHİ 30 MART 2020’DEN SONRA İSE

Kaçakçılık suçunun 30.03.2020 tarihinden sonra işlenmesi halinde de koşullu salıverme oranı 1/2 olarak uygulanacak. Ancak denetimli serbestlik süresi 3 değil, 1 yıl olacak. Bu durumda ise 6 yıl hapis cezası verilen bir kişi için cezanın yatarı 3 yıl olacak, 1 yıl da denetimli serbestlikte geçeceğinden cezaevinde kalacağı süre 2 yıl olacak.

Sigara ve akaryakıt kaçakçılığı suçlarında verilen sonuç cezalar ağırlıkla 6 yıl ve altında olduğundan bu suçlardan mahkûm olan kişilerin en fazla 1 buçuk-2 yıl gibi sürelerle cezaevinde kalacağını söylemek mümkün.

KAÇAK EŞYA DEĞERİNİN AZ OLMASI

7242 sayılı kanun Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda özel bir takım düzenlemeler de getirdi. Kanunun 3. Maddesinin 22. Fıkrasına şöyle bir ek cümle eklendi: “Eşyanın değerinin hafif olması hâlinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması hâlinde ise üçte birine kadar indirilir.”

Daha önce 30 karton sigara bulunduran kişi ile 3 bin karton sigara bulunduran kişi arasında bir ayrım yapılmıyor, aynı ceza veriliyordu. Ancak yeni düzenlemede örneğin bulundurulan sigara veya akaryakıtın değerinin az olması halinde ceza yarısına kadar, eşyanın değerinin kanundaki ifadesiyle “pek hafif” olması halinde ise üçte birine kadarı indirilecek. Dolayısıyla bu düzenlemeyle birlikte verilecek sonuç cezaların çok önemli bir kısmı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinin 5. fıkrasında yer bulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) için gerekli olan cezanın 2 yıl veya altında olması şartını karşılayacağından HAGB kararlarında da artış olacaktır.

KAÇAK EŞYANIN DEĞERİNİN İKİ KATINI ÖDEME ŞARTI 

Yeni kanun, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun etkin pişmanlığı düzenleyen 5. maddesinde de iyileştirmeler getiriyor. Buna göre bu suçu işlemiş kişi suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı devlet hazinesine soruşturma evresi sona erinceye kadar ödediği takdirde, hakkında verilecek ceza yarı oranında indirilecek. Eğer kişi bu ödemeyi kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar öderse ceza üçte bir oranında indirilecek.

Bu husus, soruşturma evresinde cumhuriyet savcısı tarafından şüpheliye ihtar edilecek. Soruşturma evresinde ihtar yapılmamışsa bu durumda da kovuşturma evresinde hâkim tarafından sanığa ihtar yapılacak. Bu lehe hükümlerin mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde uygulanmayacağını da not edelim. (KMK. m.5/3).

MEVCUT HÜKÜMLÜLER İÇİN 90 GÜN ŞARTI

Kaçakçılık suçları için getirilen bir başka önemli düzenleme Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na eklenen geçici 12. maddede. Bu maddeyle haklarında hüküm verilmiş kişilerin de yukarıdaki düzenlemeden faydalandırılmasının yolu açıldı. Ancak bu maddeye göre kişilerin ceza indiriminden yararlanabilmesi için kanunun yürürlüğe girdiği tarih olan 15 Nisan’dan itibaren 90 gün içinde suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödemesi gerekiyor. Ayrıca yine aynı maddenin 2. Fıkrasındaki düzenlemeyle kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalardan hakkında lehe değerlendirme yapılması gereken dosyalarla ilgi bozma kararı verilmesine hükmedildi.

1- Adalet İstatistikleri, Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü

2- Adli İstatistikler 2018 raporu, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü

3- Bu konudaki bazı Yargıtay kararları şöyledir: Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 2015/20344 E.,2019/34349 K., 7. Ceza Dairesi 2015/6028 E.,2018/2798 K., 7. Ceza Dairesi 2016/11116 E.,2018/8904 K., Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/476 E.2018/10621 K. Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2015/7973 E., 2018/5832 K.

4- Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 2015/16394 E.,2019/30959 K.

5- 7242 sayılı kanuna göre hazırlanmış koşullu salıverme oranları, Türkiye Barolar Birliği, Osman Atalay.

*Avukat