Kadın mahpus: Cezaevinde mahremiyetim ihlal ediliyor

Hatice Çırğaniş, 6 aydır Silivri Cezaevi'nde tutuluyor. 6 aydır tekli koğuşta tutulan Çırganiş “Koğuşum erkek mahpusların görüş alanında. Mahremiyetim yok” diyerek uygulamaya tepki gösterdi. Çırğaniş'in avukatı Nagehan Avçil, müvekkilinin darp ve hakarete maruz kaldığını, ayrıca saksıda yetiştirdiği bitkilere de el konulduğunu söyledi.

Abone ol

DUVAR - Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılaması süren 30 yaşındaki Hatice Çırğaniş, 6 aydır Silivri 9 Nolu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'ndaki tekli koğuşta tutuluyor. 1 yıl 6 ay Antalya Cezaevi'nde tutulan, daha sonra Silivri Cezaevi'ne sürgün edilen Çırğaniş, 2 yıldır ailesiyle görüştürülmüyor. Çırğaniş'ın avukatı Nagehan Avçil müvekkilinin cezaevinde yaşadığı hak ihlallerini anlattı.

Avçil, müvekkilinin tekli koğuştan çıkarılmasını istediğinde kendisine, "15 gündür sana hazırlık yapıyoruz" denildiğini söylüyor. Çırğaniş'in kaldığı koğuşun erkek mahpusların görüş alanında olduğunu söyleyen Avçil, müvekkilinin kendisine, "Mahremiyet alanım bile yok" dediğini aktarırken şunları anlatıyor:

“Erkek mahpusların bulunduğu koridordan Hatice'nin koğuşunu görmek mümkün. Şu an Hatice'nin hiçbir mahremiyeti yok. Silivri 9 No'lu hapishanesine geldiği günden bu yana infaz koruma memurlarının kötü muamelesi söz konusu. Öyle ki SEGBİS ile savunma yaptığında dahi infaz koruma memurları bunu engelleyecek şekilde provakatif söylem ve sözlü tacizde bulunuyor. Tekli koğuşunda tacize varan aramalar söz konusu.”

'SAKSIDA YETİŞTİRDİĞİ BİTKİYE EL KONULUYOR'

Çırğaniş'in saksıda yetiştirdiği bitkiye el konulduğunu aktaran Avçil, şöyle devam ediyor: “Hatice'nin söylemine göre, 'burada yaşama dair hiçbir şeyin yetişmesine izin vermiyorlar. Hatice'nin bir koğuşa alınması veya Bakırköy hapishanesine sevki için infaz hakimliğine, cezaevi savcılığına başvurular yapıldı. Ancak verilen cevap disiplin cezası bulunmaması nedeniyle sevki gerçekleştirilmemekte. Oysa Antalya L tipi Hapishanesi'nden Silivri 9 noluya sevk edildiğinde hakkında disiplin cezası mevcuttu."

Hakkında disiplin cezası bulunan bir mahpusun sevkinin gerçekleşmesine engel bir yasal düzenleme olmadığını belirten avukat Ayçil, şöyle diyor: "Kısacası Hatice üzerinde uygulanan açıkça tecrittir. ve bir mahpusun tecrit koşullarında tutulmasının fiziksel ve psikolojik sonuçları söz konusudur. Bu izolasyonla insanı kimliksizleştirmek, ağır psişik ve fiziki bozukluklar yaratmak gibi sonuçlarının olduğu bilimsel verilerle ortaya konulmuştur. Fiziksel, sosyal ve psikolojik insani gereksinimleri yok sayan izolasyon yaklaşımı ile mahpus güven hissi, dayanışma, paylaşım gibi haklardan yoksun bırakılıyor.”

'ADLİYE NEZARETİNDE DARP EDİLDİ'

“Bir mahpusun tecrit koşullarında tutulması Türkiye'nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin işkence yasağını düzenleyen 3. maddesinin ihlalidir” diyen Avçil, müvekkilinin daha önce darp edildiğine ilişkin bir olayı da şöyle anlattı:

“13 gün önce Hatice hakkında verilen disiplin cezasına ilişkin Silivri İnfaz Hakimliği'ndeki duruşmasına götürüldüğü sırada adliye nezaretinde jandarma komutanı ve jandarmalar tarafından darp ve hakarete maruz kaldı. Tecrit psikoloji ve fiziksel bir işkence biçimidir. Tutuklu statüsündeki bir mahpusa olduğu kadar ağırlaştırılmış müebbet cezası almış ve hükmü kesinleşmiş bir mahpusun bu şartlarda cezasının infazı da ağır işkencedir. Türkiye'nin bu noktada yasal düzenlemeler yapması gerekirken tutuklu statüsündeki mahpuslara dahi bu şartları dayatması Türkiye' de ceza infazının rehabilite ve topluma kazandırma amacı taşımadığı aksine hasmane bir düşünce ile düzenlendiğini ve en asgari evrensel insan hakları normlarından dahi uzak olduğunu ortaya koymaktadır. Yaşanan en son olaya ilişkin de savcılığa şikayet dilekçemizi verdik. Hatice'nin ağır tecrit koşullarından daha insani koşullarda bulunması en azından insani ilişkilerini sürdürebilmesi için sevkine ilişkin başvurularımızı yineleyeceğiz.”