Kadınlar Dağkapı Meydanı’ndan seslendi: Haklarımızdan vazgeçmiyoruz

DİYARBAKIR - Cumhurbaşkanı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, Diyarbakır'da protesto edildi.

KESK, TMMBO, İHD, Diyarbakır Barosu, THİV, ROZA Kadın Derneği, DER-MEZ, Dayanışmanın Kadın Hali, ÖHD ve Diyarbakır Tabip Odası, Dağkapı Meydanı’nda toplanarak ortak basın açıklaması düzenledi.

Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı adına açıklama yapan avukat Hatice Demir, “Gece yarısı imzalanarak Resmi Gazete'de yayınlanan, Cumhurbaşkanı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı hukuken yok hükmündedir” dedi.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ni 2011 yılında çekincesiz ve ilk imzalayan ülke olduğunu hatırlatan Demir, şunları söyledi:

“İstanbul Sözleşmesi’nin onaylanıp uygun bulunmasına dair TBMM tarafından 6251 sayılı uygun bulma kanunu çıkarılmıştır. TBMM kararı ile yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi, usulde paralellik ilkesi gereği Cumhurbaşkanı kararnamesi ile tek taraflı feshedilemez. Meclis iradesini yok sayan, yetki gaspıyla yayınlanan bu karar Anayasa’ya, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve evrensel hukuk ilkelerine aykırıdır. Bu karar devletin şiddetle mücadele ve kadınları şiddetten koruma yükümlülüğünden vazgeçmesi anlamına gelmektedir.”

“Aşırı muhafazakar ve dini grupların çarpıtması ve seçim ittifakları için kadınların yaşam hakkının tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğiz” diyen Demir, “Kadınlara yönelik erkek ve devlet şiddetiyle mücadele etme kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğiz” ifadesini kullandı.

‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR’

Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı adına açıklama yapan Hatice Demir, şunları söyledi:

“İstanbul Sözleşmesi kadınların ve LGBTİ+’ların yaşam hakkının güvencesidir. İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetle mücadelenin yol haritasıdır. İstanbul Sözleşmesi kadınların özgürlük ve güvenlik hakkının teminatıdır. İstanbul Sözleşmesi şiddeti ve kadın cinayetlerini önler. İstanbul Sözleşmesi kadınları her türlü şiddete karşı korur.

İstanbul Sözleşmesi şiddet faillerinin etkili ve yeterli soruşturma ve kovuşturmalarla cezalandırılmasını öngörür. İstanbul Sözleşmesi cezasızlıkla mücadele eder. İstanbul Sözleşmesi devlete, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti önleyici politikalar yapma konusunda sorumluluk yükler.

İstanbul Sözleşmesi şiddetle mücadelede Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İlkesine dayanır. İstanbul Sözleşmesi kadınlarla erkekler arasında yasal ve fiili eşitliğin sağlanmasını, kadına yönelik şiddeti önlemede anahtar bir unsur olarak kabul eder. İstanbul Sözleşmesi, kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmayı ve kadınları güçlendirmeyi esas alır.

İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetle mücadele için bütüncül politikalarla etkili mekanizmalar oluşturulmasını savunur. İstanbul Sözleşmesi, kadınların ve kız çocuklarının aile içi şiddet, cinsel taciz, ırza geçme, zorla evlendirme, sözde 'namus' adına işlenen suçlara ve insan haklarının ciddi bir biçimde ihlalini oluşturan kadın sünneti gibi ciddi şiddet türlerine karşı mücadele etmeyi ve etkili mekanizmalar oluşturmayı amaçlar.

İstanbul Sözleşmesi, savaş ve silahlı çatışmalarda kadınları yaygın veya sistematik ırza geçme ve cinsel şiddet şeklinde etkileyen insan hakları ihlalleriyle mücadele etmeyi düzenler. İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetle mücadele amacıyla ulusal ve uluslararası işbirliğini esas alır. İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetten arınmış bir toplumsal düzeni tahayyül eder.

İstanbul Sözleşmesi kadının insan hakları belgesidir. Sözleşmenin kaldırılması kararı bir demokrasi sorunudur ve bütün topluma yöneliktir. İktidarın İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi, devletin sistematik ve örgütlü biçimde yürüttüğü şiddet politikasının en net göstergesidir. Kadınların tarihsel mücadelesiyle ödediği büyük bedeller sonucunda düzenlen, uygulanması yönünde mücadele yürüttüğümüz İstanbul Sözleşmesi'nden ve kazanılmış haklarımızdan vazgeçmiyoruz.” (DUVAR)