DUVAR - Halkların Demokratik Partisi (HDP), 27 Eylül 2021’de açıkladığı 11 maddelik 'Demokrasiye, Adalete, Barışa Çağrı' deklarasyonu kapsamında, sol-sosyalist parti ve demokratik kitle örgütleri ile temaslarda bulunarak talep ve önerileri dinledikten sonra ittifak süreci başlattı. İttifakın, 18 Ocak’ta 8 parti temsilcilerinin Ankara’da bir araya gelmesi ile ilk adımı atıldı. Son olarak 25 Ağustos’ta İstanbul’da HDP öncülüğünde bir araya gelen Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Emek Partisi (EMEP), yeni ittifak isimlerinin 'Emek ve Özgürlük İttifakı' olarak açıkladı.

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın isminin açıklanmasının ardından dün ittifakın ilk çalışması olan halk buluşması Beyoğlu’nda bulunan Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Birçok farklı kesimin kendi renkleri ve talepleri ile katıldığı buluşmada ittifakın deklarasyonu açıklandı. Açıklanan deklarasyonda kadın katliamları, savaş, doğa talanı ve ekonomi gibi birçok konuya dair çözüm önerileri yer aldı.

Jinnews'ten Marta Sömek ve Rozerin Gültekin'in haberine göre, buluşmanın gerçekleşmesinin ardından alanda mikrofon uzatılan kadınlar, ittifakın ve açıklanan deklarasyonun kendileri açısından önemine dair düşüncelerini dile getirdi.

'TÜM GENÇLERİN BİRLEŞMESİ VE MÜCADELE ETMESİ GEREKİYOR'

İktidarın üniversitelerde özgür yaşamak isteyen öğrencilerin sorunlarına çözüm olmadığını dile getiren üniversite öğrencisi Özlem Özdemir, mevcut eğitim sisteminin yerine anadilde demokratik bir eğitim istediklerini, bu açıdan Emek ve Özgürlük İttifakı’nın kendilerine umut olduğunu ifade etti. Gençlerin birleşmesi ve mücadele etmesi gerektiğinin altını çizen Özdemir, sözlerine şöyle devam etti: "Özlem, “Deklarasyon da ekonomik krize, barınmaya, eğitime, kadınların eşit ve özgür yaşamasına dair birçok noktaya değindi. Birçok arkadaşımız bu dönemde yurt dışına giderek çözüm bulmaya çalışıyor. Düzen kapitalizm ve sömürgeciliğin gölgesine dayanan bir düzen haline gelmiş durumda. Bu düzeni biz değiştireceğiz, Emek ve Özgürlük İttifakı değiştirecek. Bir umut var, o da Emek ve Özgürlük İttifakı’dır. Tüm gençlerin de birleşmesi ve mücadele etmesi gerekiyor."

Kadın katliamlarının her geçen gün arttığına ve buna karşı önleyici politikaların uygulanmadığına, aksine kadınların yaşamlarını koruyan sözleşmelerden çıkıldığına dikkat çeken Özdemir, şunları söyledi: “Emek ve Özgürlük İttifakı programının bir bölümünde de İstanbul Sözleşmesi’nin anında geri getirileceği konuşuldu. Bu bile hayati bir şey. Çünkü biz bu şehirlerde, üniversitelerde, işyerlerinde eşit ve özgür bir şekilde yaşamak istiyoruz. Temsilciler konuşmalarında da çözüm odaklı bir program sundu. Emek ve Özgürlük İttifakı, ‘kadın cinayetlerini durduracağız’ iddiasını da öne sürüyor. Mevcut iktidar yasaları uygulayarak ya da etkin çözümler bularak bunun önüne geçemiyor. Bunu da ancak Emek ve Özgürlük İttifakı gayet açık bir şekilde çözüm odaklı önümüze koydu. Geleceksizlik korkumuzu yenmek için Emek ve Özgürlük İttifakı bir çözüm. Herkese de çağrımız, gelin birlikte geleceksizliğe ve umutsuzluğa karşı Emek ve Özgürlük İttifakı’nda birlikte mücadele edelim.”

'BÜYÜK BİR UMUT VERDİ'

Dilber Aslan, ittifakın yaşanan sorunlara çözüm olacağına inandıklarını belirtti. “Bütün çalışmalarına samimi olarak inandığım bir deklarasyon" diyen Aslan, "Ekoloji mücadelesi, işçi sınıfı mücadelesi, Kürt özgürlük mücadelesi, eşitlik, hak mücadelesi, anadilde eğitim hakkı, cezaevlerindeki insan hakları ihlalleri, antidemokratik uygulamalar ve demokrasinin yok edilmesi gibi yüzlerce sorun karşısında emek mücadelesini geliştirmek isteyen bir deklarasyon. İttifakın Türkiye’deki bütün sorunlara cevap olacağına inancım sonsuz, çok büyük bir umut verdi. Bu umutla, azimle, heyecanla geleceğin çok daha güzel olacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.

HDP’nin kurulduğu ilk günden bu yana kadın sorununa çözüm bulmaya çalıştığına dikkat çeken Dilber, ittifak partileri ile beraber hazırlanan somut çözüm önerilerin de bu açıdan önemli olduğunu ekledi:  “Türkiye’de bu sorunların çözümünde en güçlü katkıyı sunacak, önünü açacak. Kadınların, gençlerin, işçilerin, cezaevlerinin, LGBTI+ bireylerin sorunlarının çözümü ve Türkiye’deki adalet sisteminin, demokratik cumhuriyetin oluşturulması noktasında çok güçlü bir deklarasyon. Destek veriyoruz, çağrının içerisinde bizler de varız. Sorunların çözümünü ittifakta görüyoruz.”

'BÜTÜN SORUNLARI BİRLİKTE YAŞIYORUZ'

Sosyalist bir kadın olarak ittifakın gerçekleştirdiği halk buluşmasında yer aldığını belirten hukukçu Dilan Fırat, ülkede hem hukuki hem de ekonomik açıdan katliam yaşandığını söyledi: “Hukuk, devletin elinde muhalifleri ortadan kaldırmak için kullanılan bir koz haline geldi. Bu yüzden onları göndereceğiz demek için buradaydık. İttifak kesinlikle bir umut olacak. Hep birlikte somut verilerle yola çıktık, bunun için başarılı olacağına inanıyorum. Bu ittifak iktidarın karşısında dimdik durarak başarıya ulaşacak. Ayrımcılığa maruz kalan bütün halklar burada bir araya gelerek haklarına sahip çıkmalı. Bu şekilde onları gönderebiliriz, deklarasyonda da söylendiği üzere tüm halkların buna katılması gerekiyor. Çünkü bütün sorunları birlikte yaşıyoruz. Bu yüzden hepimizin bir araya gelip bu ittifak altında birleşmesi gerektiğini düşünüyorum.”

'BARIŞ KADINLARININ OLMAZSA OLMAZI'

Meltem Kolgazi ise kadınların yaşadıkları sorunlar için çözüme ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Kolgazi, açıklanan deklarasyonun detaylarına işaret ederek şöyle dedi: “En somut çözüm önerisi de kadın-erkek eşitliği bakımından bir an önce anayasal ve şiddete karşı önlemlerin alınması. Bütün farklılıkları kapsayan bir anayasal düzen sözü verildi. Bu önerileri burada duymak çok mutlu etti. Bizim için çok önemli şeyler bunlar. İttifak halktır dediler, biz de halkın bir parçasıyız” ifadelerini kullandı. Meltem, “Türkiye’deki nefret, ayrımcı, eşitsizlik düzenini ortadan kaldırmak için çalışacağız. Kadın ve çocuk yoksulluğunun en önemli nedenlerinden biri Türkiye’nin ve iktidarın militarist, savaşkan politikalar ve yatırdığı paralardır. Onun için en önemli çözüm önerilerinden biri tabii ki barış. Barış en fazla kadınların susadığı, umutlu bir yaşam hayalimiz için olmazsa olmazımızdır. Barışı getireceğine dair iradesiyle ittifak yine bizi desteklemiş oldu. Türkiye’de saray iktidarını göndermek isteyen, yaşam ve özgürlük özlemi duyan herkese ittifakla çalışma, omuz verme, destekleme tavsiyesinde bulunuyorum. Herkesi ittifakla beraber üçüncü bir yolu yaratmak için mücadele etmeye çağırıyorum.”

Doğa savunucusu Gülsün Kaan da Türkiye’nin her tarafının talan ve yağma altında olduğunu, ittifakın ise doğa talanına karşı sunduğu çözüm önerilerinin önemli olduğunu belirtti: “Çevre talanı, kadın cinayetleri, çocuk istismarları ve çok büyük sıkıntılar yaşarken ittifakı değerli buluyorum. Ortak hedefleri belirleyip doğru hareket etmek gerekiyor. Gelecek, çevre, çocuklarımız, doğa için kazanacağımızı düşünüyorum. Bundan sonra daha iyi olacağını düşünüyorum, umarım kazanırız.”