Kadınlar: Garibe Gezer'in ölümünde sorumluluğu olanlar görevden alınmalı
İzmir'de açıklama yapan kadınlar, cezaevinde intihar ettiği açıklanan Garibe Gezer'i “fiziki, psikolojik, cinsel saldırılar sonucu kaybettiklerini” söyledi, sorumluların görevden alınmasını istedi.
İZMİR - İzmir'de Kadınlar Birlikte Güçlü'nün çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, intihar ettiği açıklanan Garibe Gezer'in ölümü sonrası cezaevlerindeki tecrit uygulamalarını protesto etmek için basın açıklaması düzenledi.
Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde düzenlenen açıklamada kadınlar, “Garibe Gezer isyanımızdır, hapishanelerdeki tecrit uygulamalarına karşı tutsak kadınların sesiyiz” yazılı pankart taşıdı.
Açıklamalarında “Edi bese (Artık yeter)” sloganları ile alanda olduklarını belirten kadınlar, “Sesimiz duyulsun, gerçekler su yüzüne çıksın istiyoruz. Hepimiz Garibeyiz bugün. Garibe olarak sesleniyoruz herkese” dediler.
Cezaevlerinin uzun süredir hak ihlalleri, darp, kötü muamelelerin odağı haline geldiğini ifade eden kadınlar, Garibe Gezer'in “yaşatılanlarla, tecrit koşullarında her gün biraz daha öldürüldüğünü” söyledi.
'GEZER'İ FİZİKİ, PSİKOLOJİK, CİNSEL SALDIRILAR NETİCESİNDE KAYBETTİK'
Beş yıldır cezaevinde olan Gezer'in Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi'nden hücre cezaları nedeniyle Kocaeli Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi'ne sürgün edildiğini anlatan kadınlar, Kandıra'da 33 gün hücrede tutulduktan sonra tek başına bir hücreye götürüldüğünü belirtti.
Hücreye itiraz eden ve kapıya vuran Gezer'in, yerlerde yarı çıplak şekilde sürüklenerek götürüldüğü süngerli odada 4 saat bekletildiğini söyleyen kadınlar, daha sonra ise infaz koruma memurlarının Gezer'e cinsel saldırıda bulunduğunu belirtti.
Gezer'in tüm bu nedenlerle intihar ettiğini ifade eden kadınlar, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Garibe'yi tam tecrit, izolasyon ve her gün öldürme amacıyla kurulmuş olan ceza infaz sitemi, fiziki-psikolojik, cinsel saldırılar neticesinde kaybettik. Yaşatılan bu acının sorumlularının tespiti için süreci takip etmek isteyen avukatlara hem otopsi sürecinde hem de hapishane girişinde engeller oluşturulmuştur. Saklanan her neyse sorumlular oradadır. Sorumluların hesap vermesi adına ilgili infaz kurumundaki tüm sorumluların derhal görevden alınması ve haklarında etkin soruşturma başlatılması gerekmektedir.”
'TUĞLUK İÇİN VERİLEN RAPORDA ATK'NİN TUTUMU SİYASİDİR'
Aynı cezaevinde bulunan Aysel Tuğluk’un avukatları tarafından hafıza kaybı yaşadığı yönündeki açıklamalara da değinen kadınlar, şunları söyledi:
“Tuğluk’un hastalığı ilerlemesine rağmen, Adli Tıp Kurumu (ATK), 'Hayatını yalnız idame ettirebilir' diyor. Önceki süreçlerde de bildiğimiz üzere ATK'nin bu tutumu siyasidir. Öyle ki hasta tutsakların cezaevlerinde tabutları çıkıyor ya da serbest bırakıldıktan birkaç gün sonra yaşamlarını yitiriyorlar. Hasta tutsakların bu durumuna da asla sessiz kalmayacağız. Öfkemizi, isyanımızı kuşandık geliyoruz. Garibe ve Aysel şahsında ağır tecrit koşulları yaşatılan özgürlük tutkunu tüm tutsaklarla birlikte atıyor yüreğimiz.” (DUVAR)