Kamuda muhafazakâr temizliği!
Kamuda 'FETÖ temizliğinin ayarının kaçtığı' eleştirileri AK Parti’ye yakın muhafazakar kesimlerde de yapılmaya başlandı. Hükümet yanlısı bir çok kişinin de kamudan atıldığı ancak 'mücadeleye zarar vermesin' ya da 'FETÖ'cü sanılırım' gerekçeleriyle kamuoyu önüne çıkmadıkları iddia ediliyor.
Sadık Güleç sgulec@gazeteduvar.com.tr
DUVAR - 15 Temmuz darbe girişiminden sonra çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile on binlerce kamu personelinin kurumları ile ilişiği 'FETÖ’cü' oldukları gerekçesi ile kesildi. Son zamanlarda bu tasfiyenin özellikle üniversitelerde sol muhalif kesimlere uzandığı görülüyordu. Ancak başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere muhafazakâr ve ülkücü devlet memurlarının da yoğun olarak kamudan uzaklaştırıldığına ilişkin şikayetler artmaya başladı.
'SARAÇHANE’DE DARBECİLERE KARŞI ÇIKTIM AMA...'
'FETÖ’cü' oldukları gerekçesi ile kamudan uzaklaştırılan bürokratların önemli bir kesiminin ülkücü ve muhafazakar fakat başka cemaatlere yakın olduğu son tasfiyelerden sonra daha fazla dillendirilmeye başlandı. Öncelikle Twitter ve Facebook gibi sosyal medya ortamlarında yazılan iddialar daha sonra köşe yazılarında bazen direkt bazen satır aralarında söylendi. 'FETÖ mensubu olmadığı halde atıldığını' iddia eden kişiler arasında özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı'nda görevli bürokratlar ve üniversitelerde Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) ile görev alan akademisyenler öne çıkıyor. Örneğin Twitter’da bu nedenle görevden uzaklaştırıldığını açıklayan 'ORG.drizz' adlı bir kullanıcı şunları söylüyor; “Devletimi saraçhane’de darbecilere karşı ilk safta savundum. Yanımda kardeşlerim vuruldu üzerime mermi yağdı. Bir buçuk ay uyku uyumadım. Elbette bunun bir mükafatı olmalıydı, oldu da.. Devlet akademik kariyerimi ve yaptığım doktoramı yaktı.”
'MÜCADELEYE ZARAR GELMESİN DİYE SES ÇIKARMIYORLAR'
Son KHK ile Diyanet İşleri Başkanlığı'nda altı bine yakın kişi FETÖ gerekçesiyle görevden uzaklaştırıldı. İslami camiada Diyanet'ten atılan kişiler arasında çok sayıda cemaat ile ilgisi olmayan kişi olduğu iddiası dillendiriliyor. Bu konu ile ilgili konuştuğumuz daha çok Ankara’da bulunan AK Parti’ye yakın kaynaklar, “Dile getirilmesi zor bir konu. Atılan kişiler mücadeleye zarar gelmesin diye solcular gibi karşı çıkmıyor” diyorlar. Ama özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı'nda "FETÖ’cülerin diğer kişileri FETÖ üyesi diye ihbar ettikleri" iddiasını dile getiriyorlar. Atılan kişilerden bazıları cemaat aleyhine 17-25 Aralık öncesi attıkları tweetleri yada sosyal medya paylaşımlarını gündeme getirerek kendilerini savunmaya çalışıyor.
Daha önce farklı tartışmalarda 'keskin' bir AK Parti ve Erdoğan savunucusu olarak gündeme gelen Hollanda Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Ahmet Akgündüz de Twitter hesabından bu konuda hükümeti uyaran açıklamalarda bulundu. Akgündüz 3 Eylül tarihinde attığı tweette, “YÖK haksız bir şekilde onlarca Nur talebesini ihraç eyledi. Bu zulüm devam eylemez” dedi.
'BUNLAR DA AYNISINI FETÖ BAHANESİYLE YAPIYORLAR'
FETÖ damgası vurularak bir alandan tasfiye edilenler arasında hükümeti savunan kişilerin de olduğu iddiasını Karar gazetesi yazarı Hakan Albayrak da 31 Ağustos tarihli yazısında dile getiriyor; “FETÖ’cüler mevcut ve potansiyel rakiplerini Ergenekon bahanesiyle kırıp geçiriyordu, bunlar da aynısını FETÖ bahanesiyle yapıyorlar. FETÖ yaftası yapıştıramadıklarına da ‘Reis’e ihanet’ tezviratıyla saldırıyorlar… Bizim camianın siyaset, bürokrasi, basın-yayın ve iş çevrelerinde bunlar yaygın olarak konuşuluyor, tezgâhın içinde olmayanlar birbirine içini döküyor, yeni bir felaket dalgasından, bahsediliyor fakat Erdoğan’ın hatırı için veya mezkur ekibin şerrinden korunmak için bağırlara taş basılıyor.”
Ülkücüler de şikayetçi
Kamuda temizliğin bir diğer mağduru ülkücüler… Onlar muhafazakâr kesimlere göre seslerini daha fazla çıkarmaya çalışıyorlar. MHP ve ülkücü görüşe yakın internet sitelerinde bu konuda çok sayıda yazı kaleme alınmaya başlandı. MHP’li Koray Aydın dün Yeniçağ gazetesinde yayınlanan açıklamasında devletten FETÖ mensuplarının atılmasını desteklediğini ancak bu bahane ile ülkücülerin de atıldığını söyledi: “Türk devleti için hayatını feda etmeye hazır ülkücü kamu görevlilerinin, siyasi mülahazalarla veya şahsi kinlerle Türk devletinden tasfiyesi kabul edilemez.”
Benzer bir açıklamayı ülkücülere yakınlığı ile bilinen gazete2023 adlı internet sitesinde de Ümit Özdağ yaptı, “Somut örneklerden yine biliyorum ki bir ilde ülkücülerin ve sosyal demokratların atılmasına FETÖ suçlamasıyla neden olan daire ve daire başkan yardımcısı daha sonra FETÖ’den soruşturma geçirdi ve atılma aşamasında..Bu durumda bu isimlerin vermiş olduğu ve FETÖ’den atılan insanların da görevlerine yeniden dönmesi gerekiyor.”