Kani Beko'dan 'Evet' diyecek işçilere çağrı

DİSK Genel Başkanı Kani Beko'dan 'Evet' diyecek işçilere çağrı: ''Bugün bir iş sözleşmesine, okumadan, sadece işverenin lafına güvenerek imza atıyor muyuz?''

Abone ol

DUVAR -  Hem sendikalı işçilere hem sendikasız işçilere hem de diğer sendikalara ve konfederasyonlara 'Hayır' çağrısında bulunan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, referandumda 'Evet' çıkarsa işçileri neler beklediğini de söyledi: “Evet çıkarsa işçilerin hakları tüm diğer haklar gibi tek bir kişinin kararına bırakılırsa, haklarımızı meydanlarda, mahkemelerde, TBMM’de, grevlerde savunmak ve kazanmak zorlaşacak...''

Anayasa değişikliği için 16 Nisan'da yapılması planlanan referandumda izleyeceği yol haritasını açıklayan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko ile işçilerin neden 'Hayır' demesi gerektiği ve referandumda 'Evet' çıkması durumunda işçileri neler beklediğini konuştuk...

16 Nisan'da yapılacak olan referandumda sendika olarak izleyeceğiniz yol haritası nasıl olacak?

Konfederasyon olarak Başkanlar Kurulumuzu topladık ve Anayasa referandumunun ülkemize getireceklerini, anayasa hukuku ve çalışma ekonomisi uzmanı hocalarımızla beraber değerlendirdik. Başkanlık sisteminin işçilere zararlı olduğunu dünya örnekleriyle karşılaştırmalı olarak değerlendiren DİSK-AR’ın bir araştırmasıyla da ortaya koyduk. Sonuçta işçilerin ve memleketin geleceğini olumsuz yönde etkileyen bu Anayasa değişikliğine hayır diyeceğimizi kamuoyu ile hem bir basın toplantısında hem de 50. Kuruluş yıl dönümümüzde paylaştık. Her iki etkinlikte de “hayır” demek ile yetinmeyeceğimizi, işçilerin “hayır”ını örgütleyeceğimizi ifade ettik. Temsilcilerimize anlatacağız, iş yerlerinde anlatacağız, işçi servislerinde anlatacağız, yemekhanelerde anlatacağız. Nerede işçi varsa orada işçileri “hayır” demeye çağıracağız.

'BÖYLE BİR ANAYASA İLE İŞÇİLERİN HAKLARINI SAVUNMAK DAHA DA ZORLAŞACAK'

7 Şubat'taki basın toplantısında, ''Bugüne kadar tek parti çatısı altında birleşemeyen işçilere ''birleşin'' demiştiniz. Buradan hareketle diğer sendikalarda bulunan işçilere bir çağrınız var mı?

Memleketimizin ve işçilerin geleceğini ilgilendiren tarihi bir eşikten geçerken bizler DİSK’liler olarak sadece kendi üyelerimize değil tüm işçilere şunları anlatacağız: İşçilerin hakları ancak demokrasi geliştikçe korunabilir ve geliştirilebilir. Demokrasinin gelişmesi de ancak işçilerin haklarının gelişmesine bağlıdır. Ancak bu Anayasa değişikliği demokrasinin en asgari şartlarını bile ortadan kaldırmaktadır. Böyle bir Anayasa ile işçi sınıfının haklarını savunmak ve geliştirmek daha da zorlaşacak. Demokrasiyi ortadan kaldıran, halkın en temel sorunlarına, can güvenliği sorununa, iş ve aş sorununa yanıt üretmeyen, hatta işimizi, aşımızı, canımızı tehlikeye sokabilecek bir değişikliğe tüm işçilerin hayır denmesi gerektiğini sadece kendi üyelerimize değil her yerde tüm işçilere anlatacağız.

'İŞÇİLERİN HAKLARI TEK BİR KİŞİNİN KARARINA BIRAKILIRSA...'

Sandıktan iki ihtimalden biri çıkacak. Ya 'Evet' ya da 'Hayır'. Peki bu ihtimallerden 'Evet' çıkarsa sizce işçileri neler bekliyor?

Memleketin huzuru, güveni, demokrasisi için hayır demek gerekiyor. Huzurun, güvenin, demokrasinin olmadığı yerde ekonomi de bozulur, işsizlik de artar. Ama bunun da ötesinde karşımızdaki Anayasa değişikliğinde işçi haklarını doğrudan etkileyen konular var. İşçilerin hakları tüm diğer haklar gibi tek bir kişinin kararına bırakılırsa, haklarımızı meydanlarda, mahkemelerde, TBMM’de, grevlerde savunmak ve kazanmak zorlaşacak. Anayasa teklifi bir kişiye tek bir imzayla sendikaları kapatma, grevleri yasaklama, kıdem tazminatlarını kaldırma, toplu iş sözleşmelerini askıya alma, haklarını bile ödemeden istediğini işten atma olanağı veriyor. Böyle bir şey işçilerin çıkarına olabilir mi? Hükümet, kıdem tazminatını ve iş mahkemelerine başvuru hakkımızı ortadan kaldıracak yasal düzenlemelerin referandumdan sonra gündeme geleceğini açıkladı. Yeni anayasanın verdiği yetkilerle işçilerin haklarını tehdit eden bu düzenlemeler, mecliste bile görüşülmeden, tek imzayla çıkarılabilir. Ayrıca genel olarak ifade ve basın özgürlüğüne yönelik baskıların artışı, işçilerin seslerini duyurmasını, sendikal mücadeleyi de olumsuz etkilemektedir.

'ONAY VERMEK, MEMLEKETİN GELECEĞİ İLE KUMAR OYNAMAKTIR'

'Evet' diyecek işçiye ne demek istersiniz, bu işçi neden 'Hayır' demeli?

Öncelikle biz işçi arkadaşlarımızın hepsine şunu hatırlatıyoruz. Bugün bir iş sözleşmesine okumadan, sadece işverenin lafına güvenerek imza atıyor muyuz? Atmıyoruz, atmamalıyız. Kendi iş sözleşmemizi bile okuyarak imzalarken, tüm toplumu ve çocuklarımızın geleceğini ilgilendiren bir toplumsal sözleşmeye, yeterince bilgilenmeden, okumadan, incelemeden onay vermek memleketin geleceği ile kumar oynamak olur. Hiçbir işçi okumadan anayasaya imzasını atıp memleketimiz üzerine kumar oynamamalıdır.

'HANGİ PARTİYE OY VERMİŞSEK VERELİM...'

'Hayır' demek için bu sebepler yeterli mi?

Eğer Anayasa değişikliği incelenirse işçilerin hayır demesi için sebep çok. Bir önceki soruda sıraladığımız konular dikkate alınarak bir işçi kendi haklarını gerileten ve tehlike altına sokan bir değişikliğe evet dememeli. Tüm işçi arkadaşlarıma şunu anlatmaya çalışacağız: İşçiler olarak daha önce hangi partiye oy vermişsek verelim, ülkeyi yönetenlere, emeğin haklarını görmezden gelenlere hep beraber bir uyarıda bulunma şansımız var. Taşeron işçileri yıllardır her seçim öncesinde kadro vaadiyle oyalayıp seçim sonrasında unutanlara artık bir hayır demek gerekmiyor mu? İşsizlik hızla artarken milyonların iş bulmasını değil, tek bir kişinin “işini” dert edenlere; dünyada ücretler açısından en altlarda olmaya, çalışma saatleri açısından en tepede olmaya, 15 yılda 17 bin işçinin çalışırken ölmesine artık bir hayır demek gerekmiyor mu?

Kıdem tazminatını ve iş mahkemelerine başvuru hakkımızı ortadan kaldırma planlarına, grev yasaklarına ve sendikalı olmanın önündeki engellere, kiralık işçilik adı verilen köle ticaretine artık bir hayır demek gerekmiyor mu?

Zorunlu BES dayatmasına, İşsizlik fonunda biriken ve işsizlere ödenmeyen paraların, “teşvik” ve “Varlık Fonu” adı altında patronlara peşkeş çekilmesine artık bir hayır demek gerekmiyor mu? Bunun bir genel seçim olmadığını hatırlatarak işçileri hep beraber hayır demeye ve işçilerin gücünü göstermeye çağıracağız.

'DEMOKRATİK BİR ANAYASA DENMEZ'

Anladığım kadarıyla halk oylamasına sunulan bu Anayasa taslağının gerçek bir Anayasa değişikliği olduğu kanaatinde değilsiniz. Peki bu Anayasa taslağı gerçek bir değişiklik olsaydı sizin hangi yönde talepleriniz olurdu?

DİSK olarak 50’nci yılımızda şunu söyledik: İşçilere düşen görev “demokrasiyi kurmak”tır. Demokrasiyi kurmanın en önemli gerekliliklerinden biri de tabii ki demokratik bir Anayasadır. Eğer demokratik bir Anayasa istiyorsak şunu unutmamalıyız ki, ülkenin çoğunluğunun çıkarlarının, yani işçi sınıfın haklarının yer almadığı bir rejime demokrasi denmez. İçinde işçilerin haklarının ve taleplerinin olmadığı bir Anayasaya da demokratik bir Anayasa denmez. Nitekim DİSK Anayasa tartışmalarında sadece hayır demekle yetinmemiş, alternatifini de ortaya koymuştur. 2010 yılında yine Anayasa referandumu tartışılırken ülkenin saygın Anayasa hukukçuları ve bilim insanlarının katkısı ile “Özgürlükçü, Eşitlikçi, Demokratik ve Sosyal Bir Anayasa İçin Temel İlkeler Raporu”nu hazırlayarak emekçilerin özlem duyduğu bir Anayasanın temel taşlarını DİSK ortaya koymuştur. Alternatif isteniyorsa, işçilerin alternatifi hazırdır. Örneğin Anayasa tartışmalarında hiç gündeme getirilmeyen sosyal hakların geliştirecek, milyonların ihtiyacını yansıtan bir Anayasa için bizim önerilerimiz bulunmaktadır.

'KATILIMA AÇIK BİR ANAYASA YAZILMALI'

Ama her şeyin öncesinde şunu vurgulamak gerekir: Demokratik bir Anayasa demokratik bir yöntemle yazılmalıdır. Şu andaki Anayasa değişikliği ise halktan içeriği gizlenen bir dayatma şeklinde ilerliyor. Böyle Anayasa yapılmaz. Bir toplumsal uzlaşma olan Anayasanın konuşarak, tartışarak değiştirilmesi gerekmektedir. Mecliste grubu bulunan bulunmayan tüm partilerin, sendikaların, meslek örgütlerinin katılımına açık bir biçimde bir Anayasa yazılmalıdır. Böyle bir Anayasa tartışmasında DİSK de kendi özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik ve sosyal Anayasa teklifiyle mutlaka yer alacaktır.