Kapatılan hastanede doğum yapan anne: 8 kadındık ama katta sadece 1 bebek vardı
Sümeyra A. 24 Ekim 2018 yılında doğum yaptığı, 'Yenidoğan çetesi' soruşturması kapsamında kapatılan Esenyurt'taki Özel Reyap Hastanesi'nde yaşadıklarını anlattı.
DUVAR - 'Yenidoğan çetesi' soruşturması kapsamında kapatılan İstanbul Esenyurt'taki Özel Reyap Hastanesi'nde 6 yıl önce doğum yapan Sümeyra A, 2 saat beslenmeyle geçecek sarılık için bebeğinin bir hafta yoğun bakımda tutulup, yanlış tedavilerle mağdur edildiklerini ve epikriz raporu da vermediklerini iddia etti. 'Yenidoğan çetesi'yle ilgili haberleri gördükten sonra nasıl bir şeyin içerisinde olduklarını idrak edip Bodrum Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını belirten Sümeyra A. "O dönemde bebeğim zayıfladı ve bazen sesinde ağlamaktan kaynaklı çatallaşma vardı. Acıyı yaşayan aileler var bunu söylemeye utanıyorum ama çok şükür çocuğumun şu an herhangi bir sorunu yok. O gün hastanede doğum yapan 8 kadındık ama katta sadece 1 bebek vardı. Diğerleri hep yoğun bakıma alınmıştı" dedi.
O dönem İstanbul'da yaşayan Sümeyra A. 24 Ekim 2018 yılında Özel İstanbul Reyap Hastanesi'nde doğum yaptı, 'Yahya Selim' adını verdikleri bir erkek bebek dünyaya getirdi. Doğumun ardından doğumhaneden alınan bebek, solunum sıkıntısı olduğu söylenerek Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi'nde kuvöze kondu. Bebeği kısa sürede göstereceklerini söyleyen hastane yetkilileri, iddiaya göre aileyi sürekli oyalayarak bir hafta boyunca Yahya Selim A'yı yoğun bakımda kuvözde bekletti. Sümeyra A, Yenidoğan Çetesi'nin lideri olduğu ileri sürülen Fırat Sarı tarafından sürekli, türlü bahanelerle oyalandıklarını ve bebeklerine sarılık teşhisi konulup, hastanede bir hafta tutulduklarını söyledi. Yapılan yanlış tedaviler ile psikolojik olarak mağdur edildiklerini de ileri süren Sümeyra A. bugün Bodrum Adliyesi'ne gelerek Fırat Sarı ve hastane hakkında suç duyurusunda bulundu.
'BEBEĞİMİ HASTANEDEN ÇIKARMAMAM İÇİN BENİ KORKUTMAYA ÇALIŞTI '
Sümeyra A. yaşadıklarını "Oğlum Özel İstanbul Reyap Hastanesi'nde dünyaya geldi. Sağlıklı bir gebelik sonrasında doğumda herhangi bir sorun yaşamadan bir bebek dünyaya getirdim. Doğumun ardından bebeğim 'Rutin kontrolleri yapılacak' denilerek çıkartıldı. Sonrasında beni servisteki odama alındım. Orada bebeğimi beklerken, başka bir doktor tarafından yapılan muayenede, oğlumda sezaryen doğum ve yüksek kiloyla doğmuş olması nedeniyle başka bebeklerde de rastlanabilen ve çok önemli olmayan basit bir solunum sıkıntısı olduğu ve 2-3 saat kadar solunum desteği verileceği, öğlene kadar da yanımızda olacağı söylendi. Bize bu bilginin verilmesinden yarım saat sonra Doktor Fırat Sarı tarafından bebeğimizin yoğun bakıma yatırılması için imza vermemiz için çağrıldık. 'Bu basit bir sorun neden yatırıyorsunuz' diye sorduğumuzda 'Gözetim altında tutacağız. Önemli değil 1-2 gün sonra taburcu edeceğiz' denildi. Bebeğimizi ilk gün gördük, hızlı nefes alışverişi vardı ama akşamında iyileşmiş görünüyordu. Her gittiğimizde farklı bahanelerle, bebeğimizin bir gece daha yoğun bakımda kalmasını istediler. O zaman şüphelenmedik. Ama bir hata geçmesine rağmen taburcu etmemeleri üzerine 'Artık bebeğimi hastaneden çıkarmak istiyorum' dedim. Bu defa da Dr. Sarı, 'Solunum sıkıntısı yok ama sarılık başladı' deyip, verdiği saatte hastanede olmamızı istedi. Ancak ısrarla bebeğimi çıkarmak istediğimi söyledim. Israrcı olmam üzerine, bu defa okuduğum yorumlarda gördüğüm şekilde her anne ve babaya yaptığı gibi beni korkutmaya çalıştı. 'Çıkartmak istiyorsan çıkart ama evde fenalaşır ya da kötüleşirse sorumluluk kabul etmem. Bunu göze alabiliyor musun?' diye sordu. Şüphelendiğim için 'Bebeğimi çıkarmak için karlı olduğumu söyledim. Bunun üzerine 'İmza karşılığı çıkarabilirsiniz" dedi.
'EPİKRİZ RAPORU VERMEDİLER'
Sümeyra A. daha sonra yaşananları ise şöyle anlattı:
"Sonra 'Kan tahlili yapalım' dediler. Tahlili yaptılar. Sonuçla birlikte bebeği alıp gideceğiz diye düşünüyorduk. Bir saat sonra sonuç geldi ancak hemşireler, 'Taburcu evraklarınızda imza eksik' dedi. Doktor ya da başhekim çıkmış dediler onu tam hatırlamıyorum ama bir gece daha kalmak zorunda kaldık. İmza eksikliğini bahane edip bizi yine taburcu etmediler. O gecede eve boş döndük. 8'inci günde bebeğimizi öğlen anca taburcu edebildik. Taburcu olurken bize 'epikriz raporu' vermediler. Raporu özellikle istedim. 'Hazır değil yarın gelin alın' dediler. Acıyı yaşayan aileler var o nedenle bunu söylemeye utanıyorum ama çok şükür bebeğimin herhangi bir sorunu yok. O dönemde zayıfladı ve bazen sesinde ağlamaktan kaynaklı çatallaşma vardı. 7 günlük ayrılık nedeniyle biz de psikolojik bir etki kaldı. Biz o gün hastanede doğum yapan 8 kadındık ama katta sadece 1 bebek vardı. Diğerleri hep yoğun bakıma alınmıştı."
Bebeğini hastaneden çıkardıktan sonra güvenilir olduğunu bildikleri bir doktora götürdüklerin söyleyen Sümeyra A., "Doktor, 'Bırak yoğun bakımı bu çocuğun normal bir hastanede tedavi olmasına bile gerek yok Sarılık sorunu var ama bütün yeni doğanlarda rastlanabilecek derecede hafif bir sarılık. Düzenli beslenmeyle geçer' dedi. 2 saat beslenmeyle geçecek sarılık için çocuğumu yoğun bakıma yatırdılar. Yenidoğan Çetesi'yle ilgili haberleri gördükten sonra nasıl bir şeyin içerisinde olduğumuzu idrak ettik ve adliyeye gelip, bahsi geçen doktor hakkında suç duyurusunda bulundum. Psikolojik olarak yaşadığımız sıkıntı dışında biz kalıcı hasar yaşamadık ama kim bilir 2018 yılından bu yana kaç bebek hayatını kaybetti, kaç bebek engelli kaldı" diye konuştu.
(DEMİRÖREN HABER AJANSI)