Karadağ’ın Ankara büyükelçisi Kastratović: Karadağ’daki yabancı şirketlerin üçte biri Türklere ait

Son yıllarda Türkiye vatandaşlarının ve iş insanlarının en çok ilgi gösterdiği ülkelerden biri Karadağ. Türkiye'nin ikili ilişkilerinin gelişmeye devam ettiği Karadağ'ın Ankara Büyükelçisi Periša Kastratović ile Avrupa Birliği sürecini, Karadağ'ın ekonomisini ve Türkiye-Karadağ ilişkilerini konuştuk.

Menekşe Tokyay meneksetokyay@gmail.com

Gazete Duvar, Ankara’nın diplomasi kulislerinin nabzını tutacak yeni bir söyleşi dizisine başlıyor.

Ankara’da diplomatik temsiliyeti olan ülkelerin büyükelçileriyle ikili ilişkilerin siyasi, ekonomik, ticari, toplumsal yönü, geleceği, zorluklar ve fırsatları ele alan keyifli söyleşiler gerçekleştireceğiz.

Söyleşi dizisinin ilkini, ikili ilişkilerin özellikle ekonomi ve ticaret ekseninde yoğunlaştığı, binlerce Türk şirketinin yatırım yaptığı, Türkiye gibi AB katılım sürecinde bulunan, ancak farklı olarak yakın dönemde üye olması beklenen Karadağ’ın 2019 yılı Eylül ayından beri Ankara Büyükelçiliği görevini yürüten Periša Kastratović ile gerçekleştirdik.

Sayın Büyükelçi, Türkiye ülkenizdeki en büyük on yatırımcı ülkeden biri. Ancak halen ikili ticarette tam olarak faydalanılamayan bir potansiyel söz konusu. Türkiye ile Karadağ arasındaki mevcut ekonomik ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Karadağ ve Türkiye Cumhuriyeti arasındaki işbirliğinde, son yıllarda ekonomik alan başta olmak üzere karşılıklı olarak iyi bir ilerleme kaydedildi.

Karadağ yabancı yatırımları çekmeye yönelmiş durumda. Diplomatik ağımızın önceliği ise, ülkemizin ekonomik potansiyellerinin teşviki... Türk yatırımcıların Karadağ’da iş yapma ilgisi artıyor ve biz de Türkiye Cumhuriyeti’ni önemli bir ekonomik ortak olarak görüyoruz.

Daha güçlü ekonomik bağlar tesis etmek için iki ülke arasında mükemmel seyreden siyasi ilişkileri kullanmak önemli. Ticaret alanında gelişme kaydetmek için kayda değer bir ortam söz konusu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ağustos 2021’de Karadağ’a yaptığı tarihi ziyarette, 2022 yılı sonuna kadar yıllık 250 milyon ABD doları ticaret hacmine ulaşma hedefi yinelendi. Bu hedefe birlikte ulaşabileceğimizden eminiz.

Karadağ’da 3 bin 200 civarında Türk şirketi kayıtlı olup ülkemizde kayıtlı tüm yabancı şirketlerin üçte birini oluşturuyor. Bunların arasında Karadağ’da bulunan büyük Türk yatırımcılar da var: Tosçelik, Net Holding, Gintaş, Türk Hava Yolları, Ziraat Bankası, Global Liman İşletmeleri.

Türk inşaat şirketleri, Karadağ’daki ilk otoyolun inşasında ve ayrıca turistik tatil köylerinin inşaatlarında yer alıyor. Karadağ Menkul Kıymetler Borsası’nın en büyük hissedarlarından biri İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’dır.

Karadağ Merkez Bankası’na göre, Karadağ’ın bağımsızlığının kazanmasının ardından 2007’den Kasım 2021’e kadar Türkiye Cumhuriyeti’nden Doğrudan Yabancı Yatırımların toplam girişi 265 milyon 684 bin 656 euroyu buldu.

MONSTAT verilerine göre, Karadağ’ın Türkiye Cumhuriyeti ile Ocak-Aralık 2019 dönemindeki toplam dış ticareti 148 milyon euro olarak gerçekleşti. Mal ihracatı 13,3 milyon euro, ithalat ise 135 milyon euro değerindeydi. Ocak-Aralık 2020 döneminde, nihai verilere göre, dış ticaret 122 milyon euro olarak gerçekleşirken, mal ihracatı 14 milyon euro, ithalat ise 108 milyon euro oldu.

Her iki ülkenin de özellikle yaz döneminde turistler için bir cazibe merkezi olduğu düşünüldüğünde, Karadağ’ın Türkiye ile ufukta görünen herhangi bir ortak turizm projesi var mı?

Turizm, GSYİH’mıza yaklaşık yüzde 25 oranında katkı sağlıyor ve Karadağ, UNWTO tarafından 2019’da dünyanın en hızlı büyüyen 5. turizm destinasyonu olarak belirlendi. 2,6 milyon kadar gelen turist ve 14,4 milyon kadar geceleme ile rekor bir yıl olan 2019’a kıyasla 2021’in bir toparlanma yılı olduğunu söylemekten mutluluk duyuyoruz. Bu yıl bu başarının yüzde 70’ine ulaştık ve bu ekonomimizin canlanması için çok önemli.

Karadağ’daki turizm sektörüne, yeni altyapı projelerinin başarılı bir şekilde uygulanması damgasını vuruyor. One and Only, Regent, Four Points by Sheraton, Chedi, Hilton, Falkenstainer, Melia, Iberostar gibi dünyanın önde gelen otel markalarından bazılarının varlığı da bunun bir kanıtı. Ritz Carlton’ın da inşaatına başlanacağı duyuruldu.

İstanbul’dan Podgorica ve Tivat’a direkt uçuşların başlamasının ardından Türkiye’den gelen turist sayısının artma potansiyeli var. Önceki beş yıllık dönemde, Türk turistlerin ziyaret ve geceleme sayılarında artış trendi kaydettik. Türk yatırımcıların da hizmet sektörüne olan ilgisi artıyor ve son yıllarda restoran, bar, kafeterya gibi alanlarda birçok yatırımımız oldu. Bu da Karadağ’da sunulan hizmetin kalitesinin ve çeşitliliğinin artmasına hep birlikte katkı sağlıyor. Türkiye’den çoğunlukla farklı kategorilerdeki otellerin inşası için kıyılarda mülk arayan ve satın alan çok sayıda yatırımcımız var. Kotor’daki ünlü “Fiyort” oteli bir Türk yatırımcı tarafından satın alındı ve yeni bir otel inşaatı ile kasaba nihayet çok ihtiyaç duyulan ek konaklama kapasitesine kavuşacak.

Ayrıca ulusal turizm kuruluşlarının işbirliği ve turizm sektöründe bilgi ve deneyim alışverişi ile de ilgileniyoruz. Karadağ’ın vizyonu, yıl boyunca alternatifler sunması sayesinde Akdeniz’deki destinasyonlarından biri haline geliyor. Turistlere sunduğumuz önerilerimiz, giderek daha önem kazanan sağlık turizmini de içeriyor. Bu durum, turizm sezonunun uzamasına katkıda bulunabilir ve işbirliği için tam da bu noktada bir fırsatın söz konusu olduğuna inanıyoruz.

Peki sayın Büyükelçim, ülkenizin Türk yatırımcıları için iyi bir yatırım destinasyonu olduğunu özellikle vurguluyorsunuz. Halihazırda Karadağ’daki yabancı şirketlerin üçte biri de Türk yatırımcılara ait. Turizm haricinde hangi alanlarda yatırım yapıyorlar ve halen hangi alanlar gelecek vaat etmesine rağmen yeterince göz önünde değil?

Ekonomimizin lokomotif sektörü olan turizmin yanı sıra, diğer kilit sektörler şunlar: Karadağ’ın yenilenebilir enerji (rüzgar çiftlikleri, küçük hidro santraller, güneş enerjisi, biyokütle, petrol ve gaz, vb) alanında yeni projeler için önemli bir potansiyele sahip olduğu enerji; yerel hammadde kaynakları ve kapasitelerinin çok daha yüksek düzeyde üretim, ihracat ve istihdam için iyi bir temel oluşturduğu ahşap işleme ve mobilya imalatı; ülkede yükselen ve gelecek vaat eden sektörlerden biri olarak kabul edilen BİT (bilgi ve iletişim teknolojileri) sektörü.

Karadağ aynı zamanda bilişim teknolojileri ve iş süreci hizmeti sunumu için yeni bir lokasyon haline geliyor. Metal işleme endüstrisi, Karadağ’da imalatın en önemli sektörüdür. Birincil metallerin ve metal ürünlerin (demir dışı metaller, çelik ve demir) üretimini içerir ve alüminyum sektörü tek başına Karadağ içinde değer bazında en büyük ihracat sektörünü temsil eder. Bir hammaddenin, kalifiye işgücünün, potansiyel lokasyonların, destek programlarının ve tedarik zincirinin mevcudiyeti, Karadağ’da otomotiv sektörünün gelişimi için büyük bir temel oluşturabilir.

Türk şirketleri turizm, tarım, enerji, altyapı ve bankacılık sektörlerine özel ilgi gösteriyor. Yukarıda belirtilen sektörlere ek olarak tarım ve tarıma dayalı sanayi, ağaç işleme ve tekstil sanayi yatırımlarıyla da ilgileniyor. Bu yatırımların çoğu, Karadağ’ın daha az gelişmiş ve doğal kaynakları çok zengin olan kuzey bölgesi ile ilgilidir. Geçen yıldan bu yana Karadağ’da daha büyük çaplı projelere, özellikle de sıfırdan yatırımlarla ilgili projelere -örneğin yenilenebilir enerji kaynakları alanındaki projelere- yatırım yapmaya daha fazla ilgi var.

Güncel verilere göre yabancı şirketlerin yüzde 28,8’i Türk yatırımcılara aittir. Belediyelerin aktif ticari kuruluşlarına bakıldığında, Türk şirketleri çoğunlukla Budva, Podgorica ve Tivat’ta bulunuyor. Türkiye’den gelen önemli yatırımlar arasında Nikšić Demirhane’yi yöneten “Tosçelik” şirketi ve Bar Limanı’ndaki konteyner terminallerini ve genel kargoyu yöneten “Global Ports” şirketi yer alıyor. Ayrıca Türkiye’nin büyük markalarından “Doğtaş” ve “LC Waikiki”nin tesisleri de açıldı. Devlete ait Türk bankası “Ziraat”ın 2015 yılında Karadağ’a gelişi, iki ülke arasındaki iyi ekonomik ilişkiler açısından önem taşıyordu.

Karadağ’da Türk şirketleri veya onların Karadağ’daki temsilcileri doğrudan veya temsilciler aracılığıyla faaliyet gösteriyor: “Beko Company”, “Enza Home”, “Horoz Electric”, “Tudors”, “La Monte”, “Pop shop”, “Özdilek”, “Ceyo”, “Dagi”, “ADL” bunlar arasında yer alıyor. Birçok şehirde Türklere ait mini restoranlar, şekerleme dükkanları, PVC üretimi ve marangozluk satışı ve Türkiye’yi tanınır kılan her türlü işletme var. “Sandzakli Mobilija” isimli şirket ve Karadağ Hükümeti, bu kasaba ve kuzey Karadağ için önemli bir yatırım olan Rozaje’deki “Gornji Ibar” kompleksine 5 milyon euronun üzerinde bir yatırım için bir anlaşma imzaladı.

Ayrıca Türk sermayesinin Karadağ’daki en büyük yatırımlarından biri de Podgorica’nın merkezinde “Mall of Montenegro” ve “Ramada Hotel” inşaatı... Bu yatırımla birlikte Karadağ, dünya standartlarında ilk modern alışveriş merkezine ve dünyaca ünlü bir “marka otel”e sahip oldu. Yatırımcı, Bursa’dan inşaat alanında önde gelen Türk şirketlerinden biri olan Gintaş’tır.

Niksic

Tüm bu yatırımlar için çok dinamik bir havayolu bağlantısının gerektiği de aşikâr. İki ülke arasındaki uçuş seferlerinin sayısını yeterli buluyor musunuz?

Artık Türkiye ile günlük uçuşlarımız var ve bu da Türkiye ile Karadağ arasındaki daha büyük turist gidiş gelişine kesinlikle katkıda bulunuyor. Tabii ki, sadece İstanbul’a değil, Türkiye’nin diğer şehirlerine de daha fazla uçuş yapmayı çok isteriz. Şu anda “Türk Hava Yolları” başkent Podgorica’ya, “Air Montenegro” ise sahil kasabamız Tivat’tan İstanbul’a uçuyor. Bu bağlamda Podgorica ile Ankara’yı birbirine bağlama ihtimalini değerlendirmekte fayda var. Örneğin “Anadolu Jet” Ankara ve Podgorica’yı Tiran veya Zagreb üzerinden bağlayabilir.

Türk yatırımcıların bakış açısından, Karadağ’a yatırımı kolaylaştıran etmenler neler?

Karadağ, iyi komşuluk ilişkilerini ve bölgesel işbirliğini aktif olarak destekleyen, ekonomik olarak istikrarlı, demokratik, çok kültürlü, çok dinli bir toplumdur. Haziran 2017’den beri NATO üyesiyiz ve AB üyeliği sürecinde en ileri düzeye ulaşmış aday biziz. AB ile serbest ticaret anlaşmaları (İstikrar ve Ortaklık Anlaşması) yaptığımız gibi benzer anlaşmaları Rusya, Türkiye ve Ukrayna ile de yaptık. Ayrıca CEFTA ve EFTA üyeliği, yatırımcıların yaklaşık 800 milyon tüketiciden oluşan bir pazara erişimini sağlıyor.

Ayrıca, Adriyatik/Akdeniz’deki elverişli coğrafi konumu, Bar Limanı üzerinden ticaret için uygundur ve önemli bir hava erişiminin yanı sıra Doğu ve Orta Avrupa’ya demiryolu ve karayolu bağlantısı sağlar. Bu nedenle Karadağ “Balkanlara Açılan Kapı” olarak görülüyor.

Karadağ’da iş yapmak için de çok elverişli olan şey, yabancı şirketlerin ulusal şirketlerle aynı muameleyi görmesi... Yabancı yatırımcılar herhangi bir endüstri alanına yatırım yapabilir ve kâr veya temettü dahil olmak üzere fonları, varlıkları ve diğer malları transfer etmekte özgürdür. Bizim avantajlı bir vergi sistemimiz var: Kurumlar gelir vergisi yüzde 9’dur ve aynı zamanda Avrupa’daki en düşük oranlardan biri... KDV yüzde 21’dir, emlak devir vergisi miktarı ise orantılı olup vergi matrahının yüzde 3’üne karşılık geliyor. Amaca yönelik olarak kurulmuş İş ve Serbest Ticaret Bölgeleri de dahil olmak üzere hem ulusal hem de yerel düzeyde yatırım için teşvikler ve vergi indirimleri de veriliyor.

Karadağ Hükümeti, yatırımcıların işlerini etkileyebilecek kanun ve tüzüklerin şeffaf bir şekilde kabul edilmesinin yanı sıra iş kaydı ve vergilerin ödenmesi açısından bürokratik prosedürleri azaltmaya kararlı olup bu doğrultuda sürekli olarak çalışıyor. Karadağ, kaliteli yatırımları çekmek için yerli ve yabancı yatırımcılara çeşitli destek programları veya vergi muafiyetleri yoluyla bir dizi teşvik tedbiri de sunuyor.

Şirket kurma prosedürü çok basittir ve sadece dört gün sürer ve 1 euroluk kuruluş sermayesi yeterli... 12 özel bankamız var ve devlete ait olup ticaret alanında faaliyet gösteren hiçbir bankamız yok. Kaliteli bir bankacılık sektörüne sahibiz. İş gücümüz nitelikli ve uygun fiyatlı olup, İngilizce, farklı meslekler ve ticarette yaygın olarak kullanılıyor.

Daha önce de belirttiğim gibi, Karadağ giderek daha popüler bir turizm ve yaşam destinasyonu haline geliyor. Bu bağlamda yıllık ortalama 240 güneşli gün ile elverişli bir iklime sahibiz.

Türk vatandaşları için çok önemli bir bilgi, geçerli bir pasaportla 90 güne kadar Karadağ’a giriş ve konaklama için vizeye ihtiyaçları olmaması...

Türkiye ve Karadağ arasında hükümetler düzeyinde de çok fazla görüşme gerçekleşti. İki ülke arasında kurulan ekonomik komisyonun toplantılarının somut sonuçları neler oldu? Karadağlı iş insanları da Türkiye’de yatırım yapmayı hedefliyorlar mı?

Karadağ Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında ekonomik işbirliği anlaşması 11 Aralık 2009 tarihinde Podgorica’da imzalandı. Bu anlaşma uyarınca, gelecekteki ekonomik işbirliğinin daha da geliştirilmesi için yeni fırsatları belirlemek ve her iki ülkenin şirketleri arasındaki ekonomik işbirliği koşullarını iyileştirmeye yönelik önerilerde bulunmak üzere bir Ortak Komisyon kuruldu.

Ortak Komisyon, 2019’daki son toplantısında, karşılıklı yarar sağlayan alanları şu şekilde belirledi: Ticaret ve yatırım, sanayi ve girişimcilik, ulaşım, enerji, tarım, balıkçılık, kırsal kalkınma, ormancılık ve su yönetimi, turizm, çevre koruma, eğitim, sağlık ve spor. Küçük ve orta ölçekli işletme geliştirme alanındaki işbirliğinin daha da geliştirilmesinin önemi de bu vesileyle kaydedildi.

Karma Komisyon toplantıları, iki ülke arasındaki tüm sektörlerde işbirliğini geliştirme olanaklarını keşfetme, bakanların muhataplarıyla görüşme fırsatı bulmasını sağlama ve ayrıca örneğin savunma sanayii veya gençlik ve spor alanında işbirliği anlaşmaları gibi farklı anlaşmalar imzalama olanağı sağladı. Ortak Komisyonun 6. toplantısının Şubat 2022’de yapılması planlanıyor. Bu toplantının, ekonomik ilişkilerimizi geliştirmeye yönelik somut planlarla sonuçlanacağından eminiz.

Türkiye’deki Karadağlı yatırımcılara gelince, sayı o kadar önemli değil ve büyük projeler yok. Bunlar çoğunlukla Türkiye’de şirket kuran veya Karadağ’daki ana şirketin Türkiye’de temsilcisi olan küçük girişimcilerden ibaret.

Karadağ da Türkiye de AB’ye katılımı hedefliyorlar. İki ülkenin adaylık süreçlerinde benzerlikler görüyor musunuz?

AB’ye üye olmak gibi ortak bir hedefimiz olduğunu söyleyebiliriz. Bir sonraki üye ülke olacağımıza inanıyoruz. Karadağ tüm müzakere fasıllarını açtı ve üçünü geçici olarak kapattı. En önemlisi, AB’ye katılım için çok güçlü bir halk desteğine sahibiz. Nüfusun yüzde 84’ü Karadağ’ın Avrupa Birliği’ne girmesinden yana…

Ülkelerimizin karşı karşıya olduğu farklı zorluklar ve koşullar, AB adaylık sürecimizi de farklı kılıyor. Karadağ ile Türkiye arasındaki en belirgin fark büyüklüktür: Karadağ’ın 700 binden az nüfusu varken Türkiye’nin nüfusu 84 milyon civarında.

Müzakere sürecimizde Türkiye’den her zaman destek almamızın yanı sıra Türkiye’nin her zaman bizim desteğimize sahip olduğunu söylemekten memnuniyet duyuyorum. AB entegrasyon süreci, ülkelerimizin işbirliği yapması ve deneyim ve teknik bilgilerini paylaşması için bir fırsat daha sunuyor.

Peki yine üyelik süreci üzerinden konuşmamızı sürdürürsek; Türkiye ve Karadağ’ın AB üyesi olarak aynı katılım dalgasında yer almasının bulundukları bölgenin geneli açısından faydaları neler olabilir?

Tüm aday ülkelerin, bireysel liyakat veya “regatta ilkesi” (her ülkenin kendi özel durumuna göre, kendi hızında, AB’nin yükümlülükleri üstlenme yeteneğine göre üyeliğe hazırlanması) temelinde gelecekte AB’ye katılmasını umuyoruz. Karadağ’ın bu hedefe ulaşan ilk ülke olacağına dair makul beklentilerimiz olduğunu daha önce söylemiştim.

AB’ye üye olmak aday ülkelerin istikrarı ve ekonomik kalkınması için çok faydalı olacak. Elbette genişleme AB’nin kendisi için de bir kazanç... AB üyeliği, Karadağ ve Türkiye arasında daha fazla işbirliği anlamına geliyor, ancak Karadağ ile Türkiye arasındaki işbirliğinin ve siyasi ilişkilerin şimdiden çok iyi olduğunu söylemeliyim.

Kolasin

Ülkenizde Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı’nın (TİKA) da oldukça fazla projesi var. Peki bu projeler nasıl karşılanıyor ve hangi alanlarda işbirliğini artırma ihtiyacınız var?

TİKA, hayata geçirdiği ve değeri 20 milyon euroyu aşan 399 proje ile Karadağ’ın en önemli kalkınma ortaklarından biri... Projeler eğitim, sağlık, kültürel işbirliği, tarım, altyapı ve teknik desteği kapsıyor. Mali açıdan en önemli projeler şunlar: Ulcinj Belediyesi’nde bir yağ değirmeninin inşası ve teçhizatlandırılması; Podgorica’daki Saat Kulesi’nin restorasyonu; Dışişleri Bakanlığı binasının uyarlanması ve donatılması; Karadağ Klinik Merkezi’nin Acil Servis binasının uyarlanması.

TİKA, Karadağ’daki tüm belediyelerde en az bir proje hayata geçirdi. Karadağ vatandaşları TİKA’nın Karadağ’da yaptıklarını biliyor ve çok takdir ediyor. TİKA’nın gelecekte de kalkınma projelerini desteklemeye ve uygulamaya devam etmesini temenni ediyoruz.

TİKA’nın yanı sıra Türkiye-Karadağ ekonomik ilişkiler ofisi, Yunus Emre Türk Kültür Merkezi ve Podgorica’da Fejza Türk Eğitim Merkezi’nin açıldığını belirtmek isterim. Bu merkez eğitime, Türkçe ve diğer dil kurslarına, ekonomik işbirliğine, fuarlara, kongrelere ve daha fazlasına odaklanıyor. TİKA’nın eğitim ve sağlık alanında devam eden desteğinin bu çok önemli iki alanda daha yüksek standartlar getirebileceğine inanıyoruz.

Ankara Büyükelçisi olarak STK temsilcileriyle sık sık bir araya geliyor musunuz?

Bir büyükelçi olarak Türkiye’deki tüm ilgili muhataplarla iletişim halinde olmaya çalışıyorum. Oldukça dinamik nitelikteki düşünce kuruluşları camiasının temsilcileriyle tanışma fırsatım oldu. Gelecekte, her toplumda sahip oldukları önemli rolü göz önünde bulundurarak, STK’larla temasları kesinlikle sürdüreceğim.

Sayın Büyükelçim, son olarak şunu öğrenmek isterim. Karadağ ve Türkiye’den yetkililer, 2022’nin başlarında ikili veya çok taraflı görüşmeler çerçevesinde yakında bir araya gelecek mi?

2021’de en üst düzeyde yoğun bir siyasi diyalog yaşadığımızı söylemekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu haziran ayında Karadağ Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı, SECEEP Zirvesi ve Bakanlar SECEEP toplantısı ile Antalya Diplomasi Forumu’na katıldı. Haziran ayında Karadağ Meclis Başkanı SECEEP Parlamenterler Meclisi’ne iştirak etti ve aralık ayında İstanbul’da düzenlenen 5. Ekonomi Zirvesi’ne katıldı.

Ağustos ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihi Karadağ ziyaretini gerçekleştirdik ve aralık ayında TBMM Başkanı Sayın Mustafa Şentop Karadağ’ı ziyaret etti.

Bu yıl içinde Başbakan Yardımcımız, Sağlık Bakanımız, Ekonomik Kalkınma Bakanımız ve Tarım, Orman ve Su Yönetimi Bakanımız Türkiye’yi ziyaret ederek muhataplarıyla görüştü. İki Dışişleri Bakanı da mart ayındaki NATO Bakanlar toplantısı vesilesiyle bir araya geldi.

Bu iyi düzeydeki devlet ziyaretlerinin ve siyasi diyaloğun 2022 yılında da devam etmesini umuyoruz. Şu anda, Şubat 2022’de Ortak Komisyon toplantısı ve Podgorica’da Dışişleri Bakanlıkları arasında ikili siyasi istişareler planlanıyor. Bir sonraki Antalya Diplomasi Forumu’nda da Karadağ’ın temsilcilerinin olmasını bekliyoruz. 2022 yılında Türk bakanların Karadağ’a iade-i ziyarette bulunmalarını umuyor ve bekliyoruz.

Tüm yazılarını göster