Karadağ’ın Ankara büyükelçisi Kastratović: Karadağ’daki yabancı şirketlerin üçte biri Türklere ait
Son yıllarda Türkiye vatandaşlarının ve iş insanlarının en çok ilgi gösterdiği ülkelerden biri Karadağ. Türkiye'nin ikili ilişkilerinin gelişmeye devam ettiği Karadağ'ın Ankara Büyükelçisi Periša Kastratović ile Avrupa Birliği sürecini, Karadağ'ın ekonomisini ve Türkiye-Karadağ ilişkilerini konuştuk.
Gazete Duvar, Ankara’nın diplomasi kulislerinin nabzını tutacak
yeni bir söyleşi dizisine başlıyor.
Ankara’da diplomatik temsiliyeti olan ülkelerin büyükelçileriyle
ikili ilişkilerin siyasi, ekonomik, ticari, toplumsal yönü,
geleceği, zorluklar ve fırsatları ele alan keyifli söyleşiler
gerçekleştireceğiz.
Söyleşi dizisinin ilkini, ikili ilişkilerin özellikle ekonomi ve
ticaret ekseninde yoğunlaştığı, binlerce Türk şirketinin yatırım
yaptığı, Türkiye gibi AB katılım sürecinde bulunan, ancak farklı
olarak yakın dönemde üye olması beklenen Karadağ’ın 2019 yılı Eylül
ayından beri Ankara Büyükelçiliği görevini yürüten Periša
Kastratović ile gerçekleştirdik.
Sayın Büyükelçi, Türkiye ülkenizdeki en büyük on
yatırımcı ülkeden biri. Ancak halen ikili ticarette tam olarak
faydalanılamayan bir potansiyel söz konusu. Türkiye ile Karadağ
arasındaki mevcut ekonomik ilişkileri nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Karadağ ve Türkiye Cumhuriyeti arasındaki işbirliğinde, son
yıllarda ekonomik alan başta olmak üzere karşılıklı olarak iyi bir
ilerleme kaydedildi.
Karadağ yabancı yatırımları çekmeye yönelmiş durumda. Diplomatik
ağımızın önceliği ise, ülkemizin ekonomik potansiyellerinin
teşviki... Türk yatırımcıların Karadağ’da iş yapma ilgisi artıyor
ve biz de Türkiye Cumhuriyeti’ni önemli bir ekonomik ortak olarak
görüyoruz.
Daha güçlü ekonomik bağlar tesis etmek için iki ülke arasında
mükemmel seyreden siyasi ilişkileri kullanmak önemli. Ticaret
alanında gelişme kaydetmek için kayda değer bir ortam söz
konusu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ağustos 2021’de Karadağ’a
yaptığı tarihi ziyarette, 2022 yılı sonuna kadar yıllık 250 milyon
ABD doları ticaret hacmine ulaşma hedefi yinelendi. Bu hedefe
birlikte ulaşabileceğimizden eminiz.
Karadağ’da 3 bin 200 civarında Türk şirketi kayıtlı olup
ülkemizde kayıtlı tüm yabancı şirketlerin üçte birini oluşturuyor.
Bunların arasında Karadağ’da bulunan büyük Türk yatırımcılar da
var: Tosçelik, Net Holding, Gintaş, Türk Hava Yolları, Ziraat
Bankası, Global Liman İşletmeleri.
Türk inşaat şirketleri, Karadağ’daki ilk otoyolun inşasında ve
ayrıca turistik tatil köylerinin inşaatlarında yer alıyor. Karadağ
Menkul Kıymetler Borsası’nın en büyük hissedarlarından biri
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’dır.
Karadağ Merkez Bankası’na göre, Karadağ’ın bağımsızlığının
kazanmasının ardından 2007’den Kasım 2021’e kadar Türkiye
Cumhuriyeti’nden Doğrudan Yabancı Yatırımların toplam girişi 265
milyon 684 bin 656 euroyu buldu.
MONSTAT verilerine göre, Karadağ’ın Türkiye Cumhuriyeti ile
Ocak-Aralık 2019 dönemindeki toplam dış ticareti 148 milyon euro
olarak gerçekleşti. Mal ihracatı 13,3 milyon euro, ithalat ise 135
milyon euro değerindeydi. Ocak-Aralık 2020 döneminde, nihai
verilere göre, dış ticaret 122 milyon euro olarak gerçekleşirken,
mal ihracatı 14 milyon euro, ithalat ise 108 milyon euro oldu.
Her iki ülkenin de özellikle yaz döneminde turistler
için bir cazibe merkezi olduğu düşünüldüğünde, Karadağ’ın Türkiye
ile ufukta görünen herhangi bir ortak turizm projesi var
mı?
Turizm, GSYİH’mıza yaklaşık yüzde 25 oranında katkı sağlıyor ve
Karadağ, UNWTO tarafından 2019’da dünyanın en hızlı büyüyen 5.
turizm destinasyonu olarak belirlendi. 2,6 milyon kadar gelen
turist ve 14,4 milyon kadar geceleme ile rekor bir yıl olan 2019’a
kıyasla 2021’in bir toparlanma yılı olduğunu söylemekten mutluluk
duyuyoruz. Bu yıl bu başarının yüzde 70’ine ulaştık ve bu
ekonomimizin canlanması için çok önemli.
Karadağ’daki turizm sektörüne, yeni altyapı projelerinin
başarılı bir şekilde uygulanması damgasını vuruyor. One and Only,
Regent, Four Points by Sheraton, Chedi, Hilton, Falkenstainer,
Melia, Iberostar gibi dünyanın önde gelen otel markalarından
bazılarının varlığı da bunun bir kanıtı. Ritz Carlton’ın da
inşaatına başlanacağı duyuruldu.
İstanbul’dan Podgorica ve Tivat’a direkt uçuşların başlamasının
ardından Türkiye’den gelen turist sayısının artma potansiyeli var.
Önceki beş yıllık dönemde, Türk turistlerin ziyaret ve geceleme
sayılarında artış trendi kaydettik. Türk yatırımcıların da hizmet
sektörüne olan ilgisi artıyor ve son yıllarda restoran, bar,
kafeterya gibi alanlarda birçok yatırımımız oldu. Bu da Karadağ’da
sunulan hizmetin kalitesinin ve çeşitliliğinin artmasına hep
birlikte katkı sağlıyor. Türkiye’den çoğunlukla farklı
kategorilerdeki otellerin inşası için kıyılarda mülk arayan ve
satın alan çok sayıda yatırımcımız var. Kotor’daki ünlü “Fiyort”
oteli bir Türk yatırımcı tarafından satın alındı ve yeni bir otel
inşaatı ile kasaba nihayet çok ihtiyaç duyulan ek konaklama
kapasitesine kavuşacak.
Ayrıca ulusal turizm kuruluşlarının işbirliği ve turizm
sektöründe bilgi ve deneyim alışverişi ile de ilgileniyoruz.
Karadağ’ın vizyonu, yıl boyunca alternatifler sunması sayesinde
Akdeniz’deki destinasyonlarından biri haline geliyor. Turistlere
sunduğumuz önerilerimiz, giderek daha önem kazanan sağlık turizmini
de içeriyor. Bu durum, turizm sezonunun uzamasına katkıda
bulunabilir ve işbirliği için tam da bu noktada bir fırsatın söz
konusu olduğuna inanıyoruz.
Peki sayın Büyükelçim, ülkenizin Türk yatırımcıları için
iyi bir yatırım destinasyonu olduğunu özellikle vurguluyorsunuz.
Halihazırda Karadağ’daki yabancı şirketlerin üçte biri de Türk
yatırımcılara ait. Turizm haricinde hangi alanlarda yatırım
yapıyorlar ve halen hangi alanlar gelecek vaat etmesine rağmen
yeterince göz önünde değil?
Ekonomimizin lokomotif sektörü olan
turizmin yanı sıra, diğer kilit sektörler şunlar: Karadağ’ın
yenilenebilir enerji (rüzgar çiftlikleri, küçük hidro santraller,
güneş enerjisi, biyokütle, petrol ve gaz, vb) alanında yeni
projeler için önemli bir potansiyele sahip olduğu enerji; yerel
hammadde kaynakları ve kapasitelerinin çok daha yüksek düzeyde
üretim, ihracat ve istihdam için iyi bir temel oluşturduğu ahşap
işleme ve mobilya imalatı; ülkede yükselen ve gelecek vaat eden
sektörlerden biri olarak kabul edilen BİT (bilgi ve iletişim
teknolojileri) sektörü.
Karadağ aynı zamanda bilişim teknolojileri ve iş süreci hizmeti
sunumu için yeni bir lokasyon haline geliyor. Metal işleme
endüstrisi, Karadağ’da imalatın en önemli sektörüdür. Birincil
metallerin ve metal ürünlerin (demir dışı metaller, çelik ve demir)
üretimini içerir ve alüminyum sektörü tek başına Karadağ içinde
değer bazında en büyük ihracat sektörünü temsil eder. Bir
hammaddenin, kalifiye işgücünün, potansiyel lokasyonların, destek
programlarının ve tedarik zincirinin mevcudiyeti, Karadağ’da
otomotiv sektörünün gelişimi için büyük bir temel
oluşturabilir.
Türk şirketleri turizm, tarım, enerji, altyapı ve bankacılık
sektörlerine özel ilgi gösteriyor. Yukarıda belirtilen sektörlere
ek olarak tarım ve tarıma dayalı sanayi, ağaç işleme ve tekstil
sanayi yatırımlarıyla da ilgileniyor. Bu yatırımların çoğu,
Karadağ’ın daha az gelişmiş ve doğal kaynakları çok zengin olan
kuzey bölgesi ile ilgilidir. Geçen yıldan bu yana Karadağ’da daha
büyük çaplı projelere, özellikle de sıfırdan yatırımlarla ilgili
projelere -örneğin yenilenebilir enerji kaynakları alanındaki
projelere- yatırım yapmaya daha fazla ilgi var.
Güncel verilere göre yabancı şirketlerin yüzde 28,8’i Türk
yatırımcılara aittir. Belediyelerin aktif ticari kuruluşlarına
bakıldığında, Türk şirketleri çoğunlukla Budva, Podgorica ve
Tivat’ta bulunuyor. Türkiye’den gelen önemli yatırımlar arasında
Nikšić Demirhane’yi yöneten “Tosçelik” şirketi ve Bar Limanı’ndaki
konteyner terminallerini ve genel kargoyu yöneten “Global Ports”
şirketi yer alıyor. Ayrıca Türkiye’nin büyük markalarından “Doğtaş”
ve “LC Waikiki”nin tesisleri de açıldı. Devlete ait Türk bankası
“Ziraat”ın 2015 yılında Karadağ’a gelişi, iki ülke arasındaki iyi
ekonomik ilişkiler açısından önem taşıyordu.
Karadağ’da Türk şirketleri veya onların Karadağ’daki
temsilcileri doğrudan veya temsilciler aracılığıyla faaliyet
gösteriyor: “Beko Company”, “Enza Home”, “Horoz Electric”,
“Tudors”, “La Monte”, “Pop shop”, “Özdilek”, “Ceyo”, “Dagi”, “ADL”
bunlar arasında yer alıyor. Birçok şehirde Türklere ait mini
restoranlar, şekerleme dükkanları, PVC üretimi ve marangozluk
satışı ve Türkiye’yi tanınır kılan her türlü işletme var.
“Sandzakli Mobilija” isimli şirket ve Karadağ Hükümeti, bu kasaba
ve kuzey Karadağ için önemli bir yatırım olan Rozaje’deki “Gornji
Ibar” kompleksine 5 milyon euronun üzerinde bir yatırım için bir
anlaşma imzaladı.
Ayrıca Türk sermayesinin Karadağ’daki en büyük yatırımlarından
biri de Podgorica’nın merkezinde “Mall of Montenegro” ve “Ramada
Hotel” inşaatı... Bu yatırımla birlikte Karadağ, dünya
standartlarında ilk modern alışveriş merkezine ve dünyaca ünlü bir
“marka otel”e sahip oldu. Yatırımcı, Bursa’dan inşaat alanında önde
gelen Türk şirketlerinden biri olan Gintaş’tır.
Niksic
Tüm bu yatırımlar için çok dinamik bir havayolu
bağlantısının gerektiği de aşikâr. İki ülke arasındaki uçuş
seferlerinin sayısını yeterli buluyor musunuz?
Artık Türkiye ile günlük uçuşlarımız var ve bu da Türkiye ile
Karadağ arasındaki daha büyük turist gidiş gelişine kesinlikle
katkıda bulunuyor. Tabii ki, sadece İstanbul’a değil, Türkiye’nin
diğer şehirlerine de daha fazla uçuş yapmayı çok isteriz. Şu anda
“Türk Hava Yolları” başkent Podgorica’ya, “Air Montenegro” ise
sahil kasabamız Tivat’tan İstanbul’a uçuyor. Bu bağlamda Podgorica
ile Ankara’yı birbirine bağlama ihtimalini değerlendirmekte fayda
var. Örneğin “Anadolu Jet” Ankara ve Podgorica’yı Tiran veya Zagreb
üzerinden bağlayabilir.
Türk yatırımcıların bakış açısından, Karadağ’a yatırımı
kolaylaştıran etmenler neler?
Karadağ, iyi komşuluk ilişkilerini ve bölgesel işbirliğini aktif
olarak destekleyen, ekonomik olarak istikrarlı, demokratik, çok
kültürlü, çok dinli bir toplumdur. Haziran 2017’den beri NATO
üyesiyiz ve AB üyeliği sürecinde en ileri düzeye ulaşmış aday
biziz. AB ile serbest ticaret anlaşmaları (İstikrar ve Ortaklık
Anlaşması) yaptığımız gibi benzer anlaşmaları Rusya, Türkiye ve
Ukrayna ile de yaptık. Ayrıca CEFTA ve EFTA üyeliği, yatırımcıların
yaklaşık 800 milyon tüketiciden oluşan bir pazara erişimini
sağlıyor.
Ayrıca, Adriyatik/Akdeniz’deki elverişli coğrafi konumu, Bar
Limanı üzerinden ticaret için uygundur ve önemli bir hava
erişiminin yanı sıra Doğu ve Orta Avrupa’ya demiryolu ve karayolu
bağlantısı sağlar. Bu nedenle Karadağ “Balkanlara Açılan Kapı”
olarak görülüyor.
Karadağ’da iş yapmak için de çok elverişli olan şey, yabancı
şirketlerin ulusal şirketlerle aynı muameleyi görmesi... Yabancı
yatırımcılar herhangi bir endüstri alanına yatırım yapabilir ve kâr
veya temettü dahil olmak üzere fonları, varlıkları ve diğer malları
transfer etmekte özgürdür. Bizim avantajlı bir vergi sistemimiz
var: Kurumlar gelir vergisi yüzde 9’dur ve aynı zamanda Avrupa’daki
en düşük oranlardan biri... KDV yüzde 21’dir, emlak devir vergisi
miktarı ise orantılı olup vergi matrahının yüzde 3’üne karşılık
geliyor. Amaca yönelik olarak kurulmuş İş ve Serbest Ticaret
Bölgeleri de dahil olmak üzere hem ulusal hem de yerel düzeyde
yatırım için teşvikler ve vergi indirimleri de veriliyor.
Karadağ Hükümeti, yatırımcıların işlerini etkileyebilecek kanun
ve tüzüklerin şeffaf bir şekilde kabul edilmesinin yanı sıra iş
kaydı ve vergilerin ödenmesi açısından bürokratik prosedürleri
azaltmaya kararlı olup bu doğrultuda sürekli olarak çalışıyor.
Karadağ, kaliteli yatırımları çekmek için yerli ve yabancı
yatırımcılara çeşitli destek programları veya vergi muafiyetleri
yoluyla bir dizi teşvik tedbiri de sunuyor.
Şirket kurma prosedürü çok basittir ve sadece dört gün sürer ve
1 euroluk kuruluş sermayesi yeterli... 12 özel bankamız var ve
devlete ait olup ticaret alanında faaliyet gösteren hiçbir bankamız
yok. Kaliteli bir bankacılık sektörüne sahibiz. İş gücümüz
nitelikli ve uygun fiyatlı olup, İngilizce, farklı meslekler ve
ticarette yaygın olarak kullanılıyor.
Daha önce de belirttiğim gibi, Karadağ giderek daha popüler bir
turizm ve yaşam destinasyonu haline geliyor. Bu bağlamda yıllık
ortalama 240 güneşli gün ile elverişli bir iklime sahibiz.
Türk vatandaşları için çok önemli bir bilgi, geçerli bir
pasaportla 90 güne kadar Karadağ’a giriş ve konaklama için vizeye
ihtiyaçları olmaması...
Türkiye ve Karadağ arasında hükümetler düzeyinde de çok
fazla görüşme gerçekleşti. İki ülke arasında kurulan ekonomik
komisyonun toplantılarının somut sonuçları neler oldu? Karadağlı iş
insanları da Türkiye’de yatırım yapmayı hedefliyorlar
mı?
Karadağ Hükümeti ile Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti arasında ekonomik işbirliği anlaşması 11
Aralık 2009 tarihinde Podgorica’da imzalandı. Bu anlaşma uyarınca,
gelecekteki ekonomik işbirliğinin daha da geliştirilmesi için yeni
fırsatları belirlemek ve her iki ülkenin şirketleri arasındaki
ekonomik işbirliği koşullarını iyileştirmeye yönelik önerilerde
bulunmak üzere bir Ortak Komisyon kuruldu.
Ortak Komisyon, 2019’daki son toplantısında, karşılıklı yarar
sağlayan alanları şu şekilde belirledi: Ticaret ve yatırım, sanayi
ve girişimcilik, ulaşım, enerji, tarım, balıkçılık, kırsal
kalkınma, ormancılık ve su yönetimi, turizm, çevre koruma, eğitim,
sağlık ve spor. Küçük ve orta ölçekli işletme geliştirme alanındaki
işbirliğinin daha da geliştirilmesinin önemi de bu vesileyle
kaydedildi.
Karma Komisyon toplantıları, iki ülke arasındaki tüm sektörlerde
işbirliğini geliştirme olanaklarını keşfetme, bakanların
muhataplarıyla görüşme fırsatı bulmasını sağlama ve ayrıca örneğin
savunma sanayii veya gençlik ve spor alanında işbirliği anlaşmaları
gibi farklı anlaşmalar imzalama olanağı sağladı. Ortak Komisyonun
6. toplantısının Şubat 2022’de yapılması planlanıyor. Bu
toplantının, ekonomik ilişkilerimizi geliştirmeye yönelik somut
planlarla sonuçlanacağından eminiz.
Türkiye’deki Karadağlı yatırımcılara gelince, sayı o kadar
önemli değil ve büyük projeler yok. Bunlar çoğunlukla Türkiye’de
şirket kuran veya Karadağ’daki ana şirketin Türkiye’de temsilcisi
olan küçük girişimcilerden ibaret.
Karadağ da Türkiye de AB’ye katılımı hedefliyorlar. İki
ülkenin adaylık süreçlerinde benzerlikler görüyor
musunuz?
AB’ye üye olmak gibi ortak bir hedefimiz olduğunu
söyleyebiliriz. Bir sonraki üye ülke olacağımıza inanıyoruz.
Karadağ tüm müzakere fasıllarını açtı ve üçünü geçici olarak
kapattı. En önemlisi, AB’ye katılım için çok güçlü bir halk
desteğine sahibiz. Nüfusun yüzde 84’ü Karadağ’ın Avrupa Birliği’ne
girmesinden yana…
Ülkelerimizin karşı karşıya olduğu farklı zorluklar ve koşullar,
AB adaylık sürecimizi de farklı kılıyor. Karadağ ile Türkiye
arasındaki en belirgin fark büyüklüktür: Karadağ’ın 700 binden az
nüfusu varken Türkiye’nin nüfusu 84 milyon civarında.
Müzakere sürecimizde Türkiye’den her zaman destek almamızın yanı
sıra Türkiye’nin her zaman bizim desteğimize sahip olduğunu
söylemekten memnuniyet duyuyorum. AB entegrasyon süreci,
ülkelerimizin işbirliği yapması ve deneyim ve teknik bilgilerini
paylaşması için bir fırsat daha sunuyor.
Peki yine üyelik süreci üzerinden konuşmamızı
sürdürürsek; Türkiye ve Karadağ’ın AB üyesi olarak aynı katılım
dalgasında yer almasının bulundukları bölgenin geneli açısından
faydaları neler olabilir?
Tüm aday ülkelerin, bireysel liyakat veya “regatta ilkesi”
(her ülkenin kendi özel durumuna göre, kendi hızında, AB’nin
yükümlülükleri üstlenme yeteneğine göre üyeliğe hazırlanması)
temelinde gelecekte AB’ye katılmasını umuyoruz. Karadağ’ın bu
hedefe ulaşan ilk ülke olacağına dair makul beklentilerimiz
olduğunu daha önce söylemiştim.
AB’ye üye olmak aday ülkelerin istikrarı ve ekonomik kalkınması
için çok faydalı olacak. Elbette genişleme AB’nin kendisi için de
bir kazanç... AB üyeliği, Karadağ ve Türkiye arasında daha fazla
işbirliği anlamına geliyor, ancak Karadağ ile Türkiye arasındaki
işbirliğinin ve siyasi ilişkilerin şimdiden çok iyi olduğunu
söylemeliyim.
Kolasin
Ülkenizde Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı’nın
(TİKA) da oldukça fazla projesi var. Peki bu projeler nasıl
karşılanıyor ve hangi alanlarda işbirliğini artırma ihtiyacınız
var?
TİKA, hayata geçirdiği ve değeri 20 milyon euroyu aşan 399 proje
ile Karadağ’ın en önemli kalkınma ortaklarından biri... Projeler
eğitim, sağlık, kültürel işbirliği, tarım, altyapı ve teknik
desteği kapsıyor. Mali açıdan en önemli projeler şunlar: Ulcinj
Belediyesi’nde bir yağ değirmeninin inşası ve teçhizatlandırılması;
Podgorica’daki Saat Kulesi’nin restorasyonu; Dışişleri Bakanlığı
binasının uyarlanması ve donatılması; Karadağ Klinik Merkezi’nin
Acil Servis binasının uyarlanması.
TİKA, Karadağ’daki tüm belediyelerde en az bir proje hayata
geçirdi. Karadağ vatandaşları TİKA’nın Karadağ’da yaptıklarını
biliyor ve çok takdir ediyor. TİKA’nın gelecekte de kalkınma
projelerini desteklemeye ve uygulamaya devam etmesini temenni
ediyoruz.
TİKA’nın yanı sıra Türkiye-Karadağ ekonomik ilişkiler ofisi,
Yunus Emre Türk Kültür Merkezi ve Podgorica’da Fejza Türk Eğitim
Merkezi’nin açıldığını belirtmek isterim. Bu merkez eğitime, Türkçe
ve diğer dil kurslarına, ekonomik işbirliğine, fuarlara, kongrelere
ve daha fazlasına odaklanıyor. TİKA’nın eğitim ve sağlık alanında
devam eden desteğinin bu çok önemli iki alanda daha yüksek
standartlar getirebileceğine inanıyoruz.
Ankara Büyükelçisi olarak STK temsilcileriyle sık sık
bir araya geliyor musunuz?
Bir büyükelçi olarak Türkiye’deki tüm ilgili muhataplarla
iletişim halinde olmaya çalışıyorum. Oldukça dinamik nitelikteki
düşünce kuruluşları camiasının temsilcileriyle tanışma fırsatım
oldu. Gelecekte, her toplumda sahip oldukları önemli rolü göz
önünde bulundurarak, STK’larla temasları kesinlikle
sürdüreceğim.
Sayın Büyükelçim, son olarak şunu öğrenmek isterim.
Karadağ ve Türkiye’den yetkililer, 2022’nin başlarında ikili veya
çok taraflı görüşmeler çerçevesinde yakında bir araya gelecek
mi?
2021’de en üst düzeyde yoğun bir siyasi diyalog yaşadığımızı
söylemekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu haziran ayında Karadağ
Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı, SECEEP Zirvesi ve Bakanlar
SECEEP toplantısı ile Antalya Diplomasi Forumu’na katıldı. Haziran
ayında Karadağ Meclis Başkanı SECEEP Parlamenterler Meclisi’ne
iştirak etti ve aralık ayında İstanbul’da düzenlenen 5. Ekonomi
Zirvesi’ne katıldı.
Ağustos ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihi Karadağ
ziyaretini gerçekleştirdik ve aralık ayında TBMM Başkanı Sayın
Mustafa Şentop Karadağ’ı ziyaret etti.
Bu yıl içinde Başbakan Yardımcımız, Sağlık Bakanımız, Ekonomik
Kalkınma Bakanımız ve Tarım, Orman ve Su Yönetimi Bakanımız
Türkiye’yi ziyaret ederek muhataplarıyla görüştü. İki Dışişleri
Bakanı da mart ayındaki NATO Bakanlar toplantısı vesilesiyle bir
araya geldi.
Bu iyi düzeydeki devlet ziyaretlerinin ve siyasi diyaloğun 2022
yılında da devam etmesini umuyoruz. Şu anda, Şubat 2022’de Ortak
Komisyon toplantısı ve Podgorica’da Dışişleri Bakanlıkları arasında
ikili siyasi istişareler planlanıyor. Bir sonraki Antalya Diplomasi
Forumu’nda da Karadağ’ın temsilcilerinin olmasını bekliyoruz. 2022
yılında Türk bakanların Karadağ’a iade-i ziyarette bulunmalarını
umuyor ve bekliyoruz.