Karaman raporunda Ensar ve KAİMDER yok

Kendileriyle bağlantılı evlerde yaşanan istismar olaylarıyla tanınan Ensar Vakfı'nın adı Meclis'teki Karaman raporunda bir kere bile geçmedi. Muhalefet tepkili.

Abone ol

ANKARA - Karaman’da 10 erkek öğrenciye cinsel istismar davasında adı geçen Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği'ne (KAİMDER) savcılıktan sonra bir iyi haber de TBMM’den geldi. “Başta cinsel istismar olmak üzere çocuklara yönelik her türlü istismar olaylarını araştırma komisyonu" taslak raporunun AK Partili çoğunluk üyelerince hazırlanan 87 maddelik önerisi paketinde 508 yıl ceza alan öğretmene ‘hadım’ cezasına destek çıkılırken Ensar Vakfı ve KAİMDER'e değinilmedi.

AKP’li başkanlık divanının yaklaşımını yansıtan rapora CHP, MHP ve HDP’li üyelerin görüşü eklenebilir ancak  üç partinin rapora şerh düşmesi bekleniyor.

CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, “Baştan beri yaptıkları korumayı raporda devam ettirmişler“ derken, raporda komisyonun Karaman ziyaretiyle ilgili bölümde mağdur ailelerin çektikleri sıkıntılar dikkat çekiyor. Ailelerin etiketlenmemek için psikolojik destekten imtina ettikleri belirtiliyor.

'HİÇBİR İHBAR YAPILMADI'

Raporun ilgili bölümleri şöyle:

"Karaman İl Milli Eğitim Müdürlüğü Krize Müdahale Ekibi il çapında gerçekleşen koordinasyon çalışmaları, belirlenen okullarda yürütülen müdahale çalışmaları ve temel müdahale çalışmaları ile ilgili bilgi vermiştir. İkincil derece müdahale planı kapsamında çalışmaların ilk ayağının söz konusu öğretmenin çalıştığı okulda başlatıldığı ifade edilmiş ardından mağdur öğrencilerin bulundukları okulları da içine alacak şekilde genişletildiği dile getirilmiştir."

"Bir mağdur öğrencinin eğitim gördüğü ikinci okulda RAM personeli tarafından psiko-sosyal eğitim çalışmaları planlanarak çalışmalara başlandığı, öğrencinin gizliliğinin korunması amacıyla çalışmaların sosyal beceri eğitimi kapsamında yürütüldüğü, sınıf ortamında öğrencinin gözlenmesine ve değerlendirilmesine devam edildiği dile getirilmiştir."

"Üç mağdur öğrencinin eğitim gördüğü üçüncü okulda duygu tanımlama ve sınav kaygısı çalışmaları yürütülerek öğrencilerin gözlenmeye devam ettiği ifade edilmiştir."

"Dört öğrencinin eğitim gördüğü dördüncü okulda sınav kaygısı ve grup rehberliği çalışmalarının yürütüldüğü dile getirilmiştir."

'MEB ÇOCUKLARI TAKİP EDEBİLİR'

"Milli Eğitim yurtları dışında özel yerlerde kalan çocukların takibinin de MEB tarafından yapılması hususunda yasal düzenleme yapılabileceği bir öneri olarak dile getirilmiştir."

"İl Milli Eğitim Müdürlüğünün sunumu özel yurtlar konulu sunumla devam etmiştir. Özel öğrenci yurtlarının iş ve işlemlerinin 2004/8106 sayılı Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliğine göre yapıldığı belirtilerek; 2016 yılı itibarıyla Karaman ilinde 12’si yükseköğrenim ve 27’si ortaöğretim yurdu olmak üzere toplam 39 yurt bulunduğu ve bu yurtların doluluk oranının % 66 olduğu dile getirilmiştir. Yine 2016 yılında söz konusu yurtların 29’unun denetlendiği 10 tanesinin ise denetlenmeye devam edildiği söylenmiştir."

"İzinsiz eğitim ve barınma faaliyeti yapılan yerler kapsamında 22 işyerinin denetlendiği, bunların 2 tanesinin yurt olarak dönüşümünün sağlandığı, 4 tanesinin kapatıldığı, 2 tanesinin işyeri açma başvurusu yapmasının sağlandığı, ev ve apart olarak çalışan 11 yerinin tespit edildiği ifade edilmiştir. Olay öncesinde Milli Eğitim Müdürlüğüne herhangi bir ihbar yapılmadığı belirtilmiştir."

'TOKİ'DEN DESTEK ALINABİLİR'

"Bazı Komisyon Üyeleri tarafından yurt ve pansiyon eksiği varsa bunların tamamlanması, TOKİ’den de bu konuda destek alınabileceği ifade edilmiştir. Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri de gelecek dönemde hizmete girecek yurt ve pansiyonlarla ilgili bilgi vermiştir."

"Toplantıya Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünün sunumuyla devam edilmiştir. ASPB İl Müdürlüğü tarafından Karaman İl Emniyet Müdürlüğü tarafından olayın bildirilmesi üzerine bu hususta neler yapılabileceğine ilişkin RAM’da İl Milli Eğitim Müdürlüğü, RAM ve ASPB yetkililerinin katılımıyla toplantı yapılarak yol haritası belirlendiği ifade edilmiştir."

'AİLELER KORKUYOR'

"Müdürlük yetkilileri mağdurların sosyal baskıya maruz kalmaması ve medyanın aşırı ilgisi nedeniyle ev ziyareti yoluyla görüşme yapılamadığı, mağdurlarla yüz yüze veya telefonda görüşmeler yaptıklarını belirtmişlerdir. İki psikolog ve bir sosyal çalışmacı tarafından yürütülen ailelere destek çalışmalarının 7/24 esaslı ve mahremiyet içinde yapılarak psiko-sosyal destek verildiği anlatılmıştır. Ancak ailelerin toplumsal etiketlenmeden korktukları için psikiyatrik yardım için hastaneye gitmekten imtina ettikleri de belirtilmiştir. Mağdurlara yönelik olarak da bireyleri ve aileleri güçlendirmek amacıyla ‘anında ve mekanında’ psiko-sosyal destek verilmesiyle mağdurlardaki kriz halinin giderilmesi, mağdurların travmalarının artmasına neden olabilecek her türlü duyum, yayın ve sosyal baskı Bakanlığın Hukuk Müşavirliğinin yardımıyla ailelerin adli makamlara başvurularının sağlanmasıyla ortadan kaldırılmasına çalışıldığı ifade edilmiştir. Ayrıca, mağdurların farklı zamanlarda adliyeye getirilerek sosyal çalışmacı refakatinde davaya dair ifade süreçleri tamamlandığı vurgulanmıştır."

"ASPB yetkilileri, sunumda ‘müdahale veya eylem planı ile kurumlararası işbirliği süreçlerini içeren’ planlama ve koordinasyon sisteminin eksikliğine dikkat çekmişlerdir. Sosyal Krizlere Müdahale Planı ve Koordinasyonu oluşturulması öneri olarak dilegetirilmiştir. Yetki ve sorumlulukların net olarak ifade edilmesinin gerekliliği vurgulanmıştır."

KAMU GÖREVLİLERİNE SORUŞTURMA YOK

"Kamu görevlileriyle ilgili görevlerini ihmal edip etmediklerinin belirmek üzere herhangi bir idari soruşturma açılmadığı sorular üzerine ifade edilmiştir. Bazı Üyeler tarafından herhangi bir soruşturma açılmamasının sorumlu olup olmadıklarına bakılmaksızın şüphe uyandırdığı üzerinde durulmuştur."

"Medyanın da etkisi ile istismar vakalarıyla ilgili bilgi kirliliği olduğu üzerinde durulmuş. Yetkililer tarafından medyaya yansıdığı şekliyle mağdur sayısının 40-45 değil sadece velilerinin isteği üzerine aynı evde kalan 8-9 öğrencinin mağduriyetinin söz konusu olduğu, bazı derneklerin de damgalandığı dile getirilmiştir. Mağdur öğrencilerin kaldığı evin derneklere ait yurt olmadığı, velilere ait bir ev olup herhangi bir dernekle ilişkisinin olmadığı bazı mağdur veliler tarafından ifade edilmiştir. Burada ihtiyaç sahibi öğrencilere kendi imkânlarıyla yemek ve burs temin ettikleri belirtilmiştir."