Karamollaoğlu: 29 Ekim sömürgeci anlayışa karşı duruşun nişanesi

Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, Cumhuriyet Bayramı'nı "sömürgeci anlayışa karşı duruşun nişanesi" olarak gördüklerini söyledi. Karamollaoğlu, "Bu sebeple 29 Ekim takvimlere sıkıştırılmış bir anmanın ötesinde mevcudiyetimizin, milli kimliğimize göre şekillendirilmesi olarak değerlendirilmeli" dedi.

Abone ol

DUVAR - Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Cumhuriyet'in ilanının 95'inci yıl dönümünün kutlandığını hatırlatan Karamollaoğlu, şunları söyledi:

"20'nci yüzyılların başlarında İslam dünyası büyük bir badirenin içerisine sokulmuştu. Bu süreç Müslüman ülkelerin işgali ve sömürgeleştirilmesiyle devam etti. Birinci Dünya Savaşı akabinde Osmanlı Devleti dağıldı, işgale uğradı ve topraklarında yeni ülkeler doğdu. İşte biz 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı bu emperyalist sömürgeci anlayışa karşı duruşun nişanesi olarak görüyoruz. Böyle kutluyoruz. Bu sebeple 29 Ekim takvimlere sıkıştırılmış bir anmanın ötesinde mevcudiyetimizin, milli kimliğimize göre şekillendirilmesi olarak değerlendirilmelidir.''

'İKTİDAR HER HAFTA YENİ TARTIŞMA KONUSU ÜRETİYOR'

Halkın geçim sıkıntısı yaşadığını belirten Karamollaoğlu,"Bunların tartışılması gerekirken, bu tartışmalardan kaçınan iktidar büyük bir maharetle her hafta adeta yeni bir tartışma konusu üretmektedir. Ne yazık ki bu oyuna siyasi partiler de gelmekte, ülkemizin ana problemlerini tartışacağımıza, suni meselelere vakit kaybedilmektedir" diye konuştu.

'HAVAALANININ MALİYETİ ÜZERİNE ÇEŞİTLİ İDDİALAR VAR'

Kararmollaoğlu, İstanbul Havalimanı'nın yapılmasıyla Türkiye'nin özellikle uluslararası bir kavşak haline geldiğini ve bundan dolayı iktidarı tebrik ettiklerini söyledi.

"Bir şeyin güzel olması demek, hiç eksiğinin olmaması manasına gelmez" diyen Karamollaoğlu, "Mesela bu havaalanının hakikaten maliyeti üzerinde çok çeşitli iddialar var. Eğer bizim içimizde bir şüphe varsa, bu karamsarlığımızı arttırır. Ayrıca burada iç uçuşlarla ilgili olarak herhangi bir garanti verilmediği söylendi. Arkasından baktık ki; aslında buranın ağırlığını yabancı ülkelerden gelen ve giden uçaklar oluşturacakmış ve bu konuda ciddi taahhütlerde bulunulmuş" dedi.

'ÜSTÜNÜ ÖRTERSENİZ TEKERRÜR EDER'

Havalimanı inşaatında işçilerin hayatını kaybettiğini dile getiren Karamollaoğlu, "Aynı zamanda buranın çalışma koşullarından dolayı birçok işçinin hayatını kaybettiği ve çok zor şartlarda çalıştıkları ifade ediliyor. Bunların üzeri örtülüyor. Halbuki bunların üzerinin örtülmesine gerek yok. Üstünü örterseniz, bu hadiseler tekerrür eder" şeklinde konuştu.

'PARA TOPRAĞA GÖMÜLÜYOR, ÜRETİM DEDİĞİMİZDE HERKES SUS PUS'

Türkiye’nin dış borcunun tahminlerin üzerinde olduğunu belirten Karamollaoğlu, “Biz, yatırım dediğimiz zaman paranın toprağa gömülmesine şahit oluyoruz. Köprüler, tüneller, yollar yapılıyor, havaalanları inşa ediliyor. Ama para toprağa gömülüyor, betona gömülüyor. Ama biz üretim dediğimiz zaman herkes sus pus" ifadelerini kullandı.

'CUMHURBAŞKANINA İTİRAZI HARAM SAYAN FETVALAR ÇIKIYOR'

Yeni sistemde bakanlıkların çok büyük önem taşımadığını söyleyen Karamollaoğlu, şöyle devam etti:

"Çünkü her şey Sayın Cumhurbaşkanı’nın 2 dudağının arasında. ‘Sen git başkası gelsin' denildiği zaman gidiliyor, kimi isterse o geliyor. Kimsenin de ‘sen bunu yapamazsın, olmaz, neden böyle yapıyorsun?' diye sorma hakkı yok. Çünkü tek yetkili o. Şimdi bazı rektörler de fetva vermişler. Artık cumhurbaşkanının verdiği kararlara itiraz etmeyi haram sayan fetvalar da çıkıyor. Rektörler bu kafadaysa, Türkiye'nin ayağa kalkması herhalde pek o kadar mümkün olmaz kanaatindeyiz."

'TAYYİP BEY HAFİFTEN TAVRI OLAN KİMSEYİ İSTEMİYOR'

Bir gazetecinin “MHP'nin Ankara adaylığı için Melih Gökçek, İstanbul adaylığı için de Bedrettin Dalan'ın ismi geçiyor. Bunları nasıl değerlendirirsiniz?'' sorusuna Karamollaoğlu, ''Ben şahsi polemiklere girmeyi doğru bulmuyorum. Melih Bey bizim arkadaşımız. Bizim saflarımızda da belediye başkanlığı yaptı. Rahmetli Özal zamanında Keçiören Belediye Başkanlığı yaptı. Ancak bir gerçek var ki; Tayyip Bey yola çıktığı, beraber ıslandığı arkadaşlarının içinde kendisine hafiften de olsa tavır koyan kimseyi yanında bulundurmak istemiyor'' şeklinde cevap verdi. (ANKARA/DHA)