Karamollaoğlu: Cumhurbaşkanı güzel konuştu
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, IMF politikalarını eleştirdi ve "Üretmek zorundayız" dedi. Karamollaoğlu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM'deki konuşmasında çok güzel noktalara temas ettiğini söyledi.
DUVAR - Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu gündeme dair açıklamalarda bulundu. Karamollaoğlu son dönemde sıkça konuşulan IMF meselesine ilişkin, "Bu ülke ne McKinsey’den ne de IMF’den hayır görür. Kendi problemlerimizi kendimiz çözmek zorundayız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM'deki konuşmasında çok güzel noktalara temas ettiğini belirten Karamollaoğlu, "BM toplantısında Sayın Cumhurbaşkanının ortaya koyduğu tavrı önemsiyoruz. Dünyaya yeniden haykırdı. 'Dünya 5'ten büyüktür' diye. Dünya 200 civarında ülkeden oluşuyor, elbette büyüktür" diye konuştu.
Hafta içinde rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye geçmiş olsun dileyen Karamollaoğlu, IMF'yi ve ABD'yi eleştirdi. Saadet liderinin açıklamalarından satır başları şu şekilde:
BİZİ BU HALE GETİREN IMF POLİTİKALARI: Gündemimizin bir başka hususu ise ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durumdur. Türkiye her alanda ekonomik olarak daralmış bulunmaktadır. Ekonomi daraldığı için açık da daralıyor, açık daralması ekonominin iyiye gittiği anlamına gelmez, bunun sebebi ekonomik daralmadır. Bir numaralı meselemiz tarımdır. İktidar tarıma sahip çıkmamakta kararlı. Bu politikalar değişmedikçe kesinlikle Türkiye’nin düze çıkması mümkün değildir. Hala üretime dönük olmayan yatırımlar ön planda. Şimdi ihracatı artıracağız diyorlar neyle artıracaksınız? Üretim olmadan ihracat artmaz! Şunu hemen ifade etmek istiyorum, IMF politikaları gündeme getiriliyor. Borçlarımızı ödemek için IMF ile masaya otursak da bu problemlerin üstesinden gelsek mi diye söylüyorlar. Tabi bunu yandan çarklı diyorlar fakat bu ülke ne McKinsey’den ne de IMF’den hayır görür.
ÜRETMEK ZORUNDAYIZ: Kendi problemlerimizi kendimiz çözmek zorundayız. Net bir şekilde ifade etmek istiyorum bu ülke içinde bulunduğu çıkmazdan ancak üreterek kurtulabilir. Bunun dışında bu kuruluşların ekonomiye merhem olması asla mümkün değildir. Fakat burada şu hususu da vurgulamak mecburiyetindeyiz: AK Parti iktidarında Kemal Derviş politikaları uygulandı. Bizi bu hale getiren IMF politikalarıdır. IMF daima ortaklarının menfaatlerini önde tutar. Bugün içinde bulunduğumuz krizden çıkmak istiyorsak muhakkak üretime dönük olmayan yatırımları durdurmak mecburiyetindeyiz. Bu konunun anlaşılabilmesi için TÜİK’in yayımladığı “2018 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması”nı örnek vermek istiyorum. Araştırma sonuçları son derece üzücü ve düşündürücü. Nüfusun yüzde 12,7’si “sürekli yoksulluk” çekiyor. Nüfusun yüzde yüzde 26.5’i maddi yoksunluk çekiyor. Nüfusun yüzde 70,4’ü konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu belirtiyor. En yüksek gelire sahip yüzde 20’lik kesim, toplam gelirden yüzde 47,6 pay alıyor. En yoksul yüzde 20’nin payına ise toplam gelirin sadece yüzde 6,1’i kalıyor. Yani en zengin yüzde 20 en yoksul yüzde 20’den 8 kat fazla gelire sahip.
DOĞU İLLERİMİZ YOKSUL: Bir başka dikkat çekici husus ise en yoksul iller sıralamasında Doğu illerimizin bulunmasıdır. Doğu illerimiz yoksullukta başını alıp gitmiştir… İç Anadolu bölgemiz bir tık daha iyi, sahil bölgeleri bunlara nazaran daha iyi ama gelir Trakya, İstanbul bölgesinde bulunmaktadır. Bütçenin bu noktada son durumuna da göz atarsak bizim için borçlanmanın getirdiği en büyük yük faiz. Ağustos’ta faize 11 milyar lira faiz ödemişiz. Toplam faiz 69.3 milyar lira olmuş durumdadır. Bütçe gelirlerinde de artışlar var onu da ifade etmek istiyorum, vergi gelirlerinde ciddi bir artış meydana gelmiş bulunmakta. Gelir toplam olarak 94 milyar lira civarında açık ise 68 milyar lira bunu da burada özellikle ifade etmeyi vazife biliyorum.
ROMANLARIN PROBLEMLERİ VAR: Ülkemizde birçok mağdur kesim var herkes mağduriyetini dile getirmeye çalışıyor. Toplumun bazı kesimleri kendi problemlerinin önem arz ettiğini vurguluyorlar. Bunların bir kısmı da Romanlar. En ciddi problemleri işsizlik, şimdi son zamanlarda uyuşturucu alışkanlığı işsizliğe paralel bir problem olarak görülüyor. Maalesef iktidardan talepleri bir karşılık bulamadığı için bu vatandaşlarımızın eğitim seviyesi ülkemizdeki en düşük kesim. Eğer iktidar bir adım atmak istiyorsa mutlaka buraya ciddi bir kaynağı tahsis etmesi icap eder. Hem eğitimde hem diğer konularda.
EYT'LİLER ÖLÜMLERDEN ÖLÜM BEĞENİYOR: EYT’lilerin mağduriyeti de kronikleşti, alacakları var devlet alacaklarını ödemiyorlar. Emekli olsalar yaşa takılıyorlar, dünyada bunların yaşadığı probleme benzer bir problem olduğunu düşünmüyorum. Çözüm bulamıyorlar, çözümü klasik politikalar ile bulmak mümkün değil. Tekrar ediyorum iktidar çözüm yolu aramakla mükelleftir. EYT’li vatandaşlarımızın durumu ölümlerden ölüm beğenmek ne yazık ki. Bunun yanı sıra bir başka problemimiz ise su, elektrik, gaz hizmetlerinde tam bir keşmekeş yaşanmasıdır. Vatandaş mağdur ediliyor! Doğalgaz saat değişikliği vs gibi konularda geçim sıkıntısı yaşayan milletimizin sırtına ek masraflar yükleniyor. Eğer özelleştirme yapıldıysa hizmetin vatandaşa düzgün ve adil bir şekilde ulaştırılmasını sağlamakla mükellefsiniz. İktidara sesleniyorum milletimizin su, gaz ve elektrik konusunda yaşadığı haksızlıkları gidermek için bir adım atın.
TRUMP ACIMASIZLIĞINI GÖSTERDİ: Son zamanlarda Dünya’da yaşanan gelişmeler endişe verici bir boyut kazandı. Bildiğiniz gibi BM her yıl bu aylarda toplanıyor. Ülke temsilcileri kendi ülkeleri ile alakalı endişelerini dile getiriyor. Fakat son toplantı kadar garibine rastlanmadı desek abartmış olmayız. Bu toplantıya esas ağırlığını koyan çevre konusundaki genç bir kızın ifadeleri oldu. Fakat çevre konusundaki hususlar karşılık bulmadı. Bunun yanı sıra Trump’ın BM konuşması dünyaya karşı ne kadar acımasız olduğunu ortaya koydu.
ABD BİR KERE YENİLGİYİ TATTI: Uluslararası bir toplantının temelinde dayanışma yatar, zulme karşı hangi tedbirlerin alınacağı yatar. Ama bu beyefendi çıktı önce Amerika dedi. Elbette her ülke kendi menfaatlerini korumakla mükelleftir ama uluslar arası toplantı insanlığın korunmasına müteveccih adımlar atmakla mükelleftir. Benim dışındakilerin canı cehenneme dediğiniz zaman, tam olarak İslam’ın belh’um adal diye tarif ettiği seviyeye inersiniz. Buna vurgu yapmamızın sebebi kendi problemlerimizi çözerken ABD’ye ümit bağlamaya başlarsak bizi hangi hale getireceklerini iyi anlamamız içindir. Amerika dünyada nereye problem çözmek için girmişse oraya kan ve gözyaşı getirmiştir. Afganistan, Yemen, Suriye, Irak hepsi böyledir. ABD bir kere yenilgiyi tattı Vietnam’da, Vietnamlılar ABD’nin burnunu sürttü. ABD Başkanı'nın bu tavrı insanlıktan nasibini almadığını göstermektedir.
SURİYE'DE ÇÖZÜM DİYALOGLA OLMALIDIR: Dünyadaki sürekli devam eden bu problemler bizimde ısrarla bu konuları gündeme getirmemize sebep oluyor. Suriye’nin, Irak’ın, Filistin’in, hali ortada, 1. Dünya Savaşından bu yana Osmanlı Devleti bölgeden çekildiği günden beri bu bölge yüksek gerilim hattına dönmüş bulunmaktadır. Sürekli kan ve gözyaşı akmaktadır. Şimdi bunun son örneğini Mısır’da görmekteyiz. Mısır’da yaşanan insanlık krizinin daha fazla büyümeden sulh ile çözülmesini ve adil bir yönetimin tesis edilmesini temenni ediyorum. Bunun yanı sıra asıl meselemiz Suriye’de yaşanan hadiselerdir. Biz burada daha önce dile getirdik silah ile değil diyalog ile meselenin çözülmesi gerekmektedir. Çankaya zirvesinde alınan kararlar bir an önce uygulamaya konur ve umarız yaşanan vahşet sona erer.
DÜNYA 5'TEN BÜYÜK AMA GÜCÜN VARSA: BM toplantılarında Sn. Cumhurbaşkanı çok güzel noktalara temas etti. Bizim bazı söylediklerimiz orada dile getirilmiş oldu, Aylin bebeği de gösterdi İsrail haritasını da. İsrail’e tahsis edilen bölgenin nasıl genişlediğini Filistinlilerin dar bir bölgeye mahkum edildiğini gösterdi. Haklı olarak soruyor nerede duracak bunlar? Ben size söyleyeyim; İsrail o sınırlarda durmayacaktır. Dün söyledik 20 sene önce de söyledik bugün tekrar ediyorum BOP dediğiniz proje Büyük İsrail Projesidir. O sınırlara mahkûm olmayacağını açıkça söylüyor İsrail! Bu projenin de sahibi İsrail’den önce ABD’dir. ABD dünya Siyonizm’inin bir numaralı destekçisidir. Sn. Cumhurbaşkanı “Dünya 5’ten büyüktür” diyor, elbette öyle lakin bu ancak gücün varsa böyledir. Siz İslam ülkelerini bir araya getiremiyorsanız gücümüz var diyemezsiniz. (HABER MERKEZİ)