Karamollaoğlu: Hadi bakalım hakkımızda soruşturma açsınlar

DUVAR - Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlenen ve sosyal medya hesaplarından da canlı yayınlanan basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Karamollaoğlu, şu an Türkiye ve bütün insanlığın sorununun Covid-19 salgını olduğuna işaret ederek, iktidarın görevinin bu süreçte ekonomik ve sosyal krizlere çare bulmak olduğunu vurguladı. Karamollaoğlu, "Özellikle çarşı, pazardaki fiyatlarda ciddi artışlar var. Meyve, sebze, diğer gıda ihtiyaç maddeleri pahalanıyor. Yumurtaya yapılan zam neticesinde yumurtanın tanesi 1 lirayı geçti. Her ne kadar iktidarda bulunanlar, yetkili Bakanlar artık yoksulluk denen bir konunun Türkiye'de geçerli olmadığını söylüyorlarsa da vatandaş geçimini nasıl sağlayacağını, kendisinin, çocuklarının, ailesinin karnını nasıl doyuracağını, diğer giderlerini, elektrik, su, doğal gaz faturalarını nasıl ödeyeceğini bilemiyor." ifadesini kullandı. 

'GÜNLÜK YEVMİYEYLE ÇALIŞANLARA DESTEK VERİLSİN'

Temel Karamollaoğlu, özellikle işini kaybeden günlük yevmiyeli çalışanlara maddi destek sağlanması gerektiğine dikkati çekti.

Hafta sonu kapalı tutulan iş yerlerinin ciddi ekonomik sıkıntı yaşadığının altını çizen Karamollaoğlu, belirli düzeyde istihdam sağlanması koşuluyla uzun vadeli vergi indirimi, üretim girdilerindeki KDV gibi dolaylı vergilerin alınmaması, turizm sektörü, restoran-kafe gibi işletmelere yönelik destek paketlerinin de düşünülmesini istedi.

'ÇIPLAK ARAMAYI KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR'

Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, polis merkezleri ve cezaevlerinde çıplak arama yapıldığı iddialarına ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

"Çıplak arama bizim kanunlarımızda yeri olan bir konu, yönetmeliklerde açıkça ifade ediliyor ki çıplak arama makul ve ciddi emareler bulunursa yapılabilir ve bu arama cezaevi tabibi tarafından gerçekleştirilir, herhangi bir emniyet görevlisi tarafından değil.

Mevzuatın ciddi şartlara bağladığı bir hususun genel ve psikolojik şiddet biçiminde kullanılmasını kabul etmemiz mümkün değildir."

Karamollaoğlu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca söz konusu iddiada bulunanlar hakkında  "FETÖ lehine kasıtlı paylaşım" şüphesiyle soruşturma başlatıldığına işaret ederek, "Cumhuriyet Başsavcılığı bu konuda tweet atanlarla ilgili soruşturma başlatılacağını duyurmuş. Şimdi bizim de hakkımızda hadi bakalım bir soruşturma açsınlar. Yapacak bir şeyimiz yok ki. Bir ülkenin en üst makamındaki adli yetkiye sahip insanlar ve kurumlar eğer hukuku dinlemezlerse biz ne yapacağız. Tek bir sözüm var, Allah'tan korkun" dedi. 

'KANUN TEKLİFİNİN İÇERİĞİ SON DERECE ENDİŞE VERİCİ' 

Doğu Türkistan'daki mazlumlara mutlaka yardım eli uzatılması gerektiğini belirten Karamollaoğlu, Meclis'e sunulan Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi'ne ilişkin şu görüşleri savundu: 

"Şu anda Meclis'e sevk edilen kanun teklifi, kitle imha silahlarına finansmanın engellenmesi olarak lanse edilse de içerik son derece tehlikeli. Özellikle yardım toplayan sivil toplum kuruluşlarımız ile ilgili olan kısımlar endişe verici. Bu kanun STK'lerle ilgili sert tedbirlerin alınmasını içermekte. Yurt dışında insani yardım yapan bütün STK'ler tehdit olarak görülecek ve bu böyle giderse mazlumların sıkıntısı biraz daha artacak." 

Karamollaoğlu, hukuksuzlukla, kanunsuzlukla, terörle ilgili tedbirleri almakla mükellef olunduğunu ama bu düzenlemeyle ilgili ihtiyatlı davranılması gerektiğini vurguladı. 

'ZANLA VERİLEN KARARLAR TOPLUMDA BAŞKA YARALAR AÇAR'

Karamollaoğlu, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

AİHM'in HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasına yönelik kararı hakkındaki değerlendirmeleri sorulan Karamollaoğlu, hükümetin bu konudaki tavrını anlamakta zorluk çektiğini söyledi. Karamollaoğlu, Demirtaş'ı tanımadığını, onunla ilgili birçok iddianın da bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Avrupa Birliği'nin hukuk konusundaki normlarına uymayı benimsediğimizi ilan ediyorsak ona göre tavır koyacağız. İkisi bir arada yürümüyor. Hem 'Avrupa'yla birlikte yürüyeceğiz' diyeceğiz öbür taraftan da AB'nin belli kurumlarının aldığı kararlara da itibar etmeyeceğiz. Somut deliller olduğu zaman biz suçluların gerekli cezayı görmelerini elbette destekleriz. Ama zanla verilen kararlar aslında toplumda başka yaraların açılmasına vesile olabilir." 

Türkiye'nin terörden çok çektiğini, son zamanlarda bir takım adımların atıldığını ama müttefik kabul edilen ülkeler tarafından desteklenmesi sebebiyle terörün durmadığını aktaran Karamollaoğlu, şöyle konuştu:

"Hem hukuk var diyeceğim hem de tam olarak ispat edilmemiş konularda bazı insanları ibreti alem için cezalandıracağım. Bu doğru olmaz. Bundan dolayı iktidardan talebimiz, suçları varsa bunları mutlaka ispat edin, mahkemeler tarafından o ispat üzerine gerekli cezalar verilsin. Ama zanla, sadece sözle biz insanları cezalandırmaya kalkarsak bu neticede bizi zorba duruma sokar. Başka ülkeler nezdinde itibar görmez bir hale düşeriz. Bizi endişe ettiren bu. Bunu söylediğimde bir bakıyorsun 'sizde mi PKK'yı destekliyorsunuz?' Ne alakası var. Biraz utanmaları lazım bu iddialarda bulunanların. PKK ile en ciddi mücadeleyi biz yaparız, yapmanın da gerektiğine inanıyorum. Ama öbür tarafta farklı sebeplerden dolayı yanıltılmış, hataya düşmüş milyonlarca insan var. Biz onların dertleriyle dertlenmez, onları ikna etmezsek bu problem çözülmez." 

'ASGARİ ÜCRET 4 BİN 500 OLMALI'

Temel Karamollaoğlu, asgari ücret görüşmelerine yönelik soru üzerine de asgari ücrete mutlaka enflasyonun üzerinde zam yapılması ve işverene ekstra bir yük yüklemeden bu ücretlerin artırılması için asgari ücret üzerindeki bütün vergilerin kaldırılması veya minimuma indirilmesi gerektiğini kaydetti. 

Asgari ücrete enflasyonun üzerinde yüzde 5-7 gibi bir zam yapılmasını öneren Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, asgari ücretin 4 bin 500 lira civarında olması gerektiğini belirtti. (AA)