Karamollaoğlu ile Babacan görüştü: İktidar değişmeden sorunlar çözülemez
SAADET lideri Karamollaoğlu ile DEVA lideri Babacan görüştü. Ekonomik sorunlara vurgu yapan liderler yaptıkları açıklamada soruların çözümü için iktidar ve sistem değişikliğini işaret etti.
ANKARA - Saadet Partisi (SAADET) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan yaklaşık iki saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. İki lider görüşmenin ardından DEVA Partisi Genel Merkezi’nde ortak açıklama yaptı.
BABACAN: ÇOKLU BİR KRİZ ORTAMI YAŞANIYOR
Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini, “Çoklu bir kriz ortamı” yaşandığını belirten DEVA Partisi lideri Ali Babacan, “Her alanda sıkıntılar büyüyor, ortaya çıkan, büyüyen problemlerin çözümüyle alakalı da herhangi bir çözüm yolu, yöntemi de görünmüyor” dedi.
Problemlerin kökünde Türkiye’nin “Partili bir cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle yönetilmesi”nin yattığını ifade eden Babacan, SAADET lideriyle yaptıkları görüşmenin içeriğine dair şunları söyledi:
“Kuşkusuz sistem değişikliği önemli. Saadet Partisi, bizim gibi parlamenter sisteme geçilmesini destekleyen, savunan bir siyasi parti. Biz Saadet Partisi ile beraber altı partinin bir arada olduğu bir masadayız şu anda. Burada bütün hazırlıklar masaya konmuş durumda. Farklı partilerin üzerinde çalıştığı, olgunlaştırdığı hazırlıklar var. Bunlar görüşülmeye başlandı. Buradaki hedef kuşkusuz bütün çalışmaların mümkün olduğunca tek bir çalışma haline getirilmesi. Tabii bizim Saadet Partisi ile sadece güçlendirilmiş parlamenter sistem çerçevesinde değil, çok daha farklı konularda yakın bir iş birliği ve istişare sürecimiz var. Sadece bizler değil, çalışma arkadaşlarımız da sık sık bir araya geliyor. Dolayısıyla biz bundan çok çok mutluyuz.”
KARAMOLLAOĞLU: DENETLENMEYEN BİR SİSTEMLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Türkiye’nin karşılaştığı problemlerin sayılamayacak kadar çok olduğunu belirten SAADET lideri Karamollaoğlu ise, “Sayın Cumhurbaşkanı bu problemlerin varlığını pek kabullenmiyor ama insanımız yaşayacak problemlerin varlığını görüyor” dedi.
Problemlerin çözümünün istişare ile olabileceğini, her siyasi partinin ülke problemleriyle ilgili kendi özel görüşlerinin olsa da hedeflerin aynı olduğunu belirten Karamollaoğlu, görüşmenin içeriğine dair şunları söyledi:
“Seçimler nihayet, en fazla 1,5 sene içerisinde yapılacakmış gibi bir manzara var. Seçim Kanunu’nda birtakım değişiklikler AK Parti tarafından geçirilecekse bunların da dikkate konması için en az bir sene Anayasa'ya göre geçmesi lazım üzerinden. Sene sonundan itibaren seçim ihtimali gündeme gelecek. En geç altı, yedi ay içinde de seçimler gerçekleşecek. Benim kanaatim önümüzdeki sene sonunda bir seçime gideceğiz. Bu konuların tamamı üzerinde çeşitli fikirler gündeme getiriliyor. Bugünkü şartlar altında parlamenter sisteme geri dönülmesi, en azından meclisin aktif hale getirilmesi, hem kanun yapma görevini yerine getirmesi, hem de hükümeti denetleme imkanına kavuşması yönünden çok büyük önem arz ediyor. Şu anda maalesef denetlenemeyen bir sistemle karşı karşıyayız. Bugünkü başkanlık sistemine başından beri itiraz ettiğimiz nokta buydu. Denetlenemeyen yönetim, ülkenin başına çok ciddi sıkıntılar açabilir.”
‘TÜRKİYEMİZİN SORUNLARI BU SİSTEMLE ÇÖZÜLEMEZ’
Karamollaoğlu ve Babacan görüşmenin içeriğine dair yaptıkları açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularına yanıt verdi.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un katıldığı bir programda fiyatlarla ilgili açıklaması olduğu hatırlatılan liderlere, “Muş, ‘Girdi maliyetleri ister istemez fiyatlara yansıyor. Dünyada ciddi bir enflasyon oluşmuş durumda. Serbest piyasa ekonomisi geçerli. Fiyatlara müdahale etmeyiz’ dedi. Bu açıklamayı nasıl değerlendirirsiniz?” sorusu yöneltildi.
Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu, bir ülkede bir problemin çözülebilmesi için önce o problemin varlığının kabul edilmesinin gerekli olduğunu söyledi. “Problem yok” diyenlerin çözüm de üretemeyeceğini belirten SAADET lideri bu soruya, “‘Ben bilirim’ dediğiniz zaman uzman aramazsınız. O zaman hapı yutarsınız. Bu tayini yapan değil millet hapı yutar. Bugün çektiğimiz sıkıntıların temelinde bu yatıyor. İktidarda bulunduğunuz zaman adalet çok önemli liyakat da onun kadar önemli diyoruz. Göreve getireceğiniz kişi işin ehli olması gerekir. Ama sayın cumhurbaşkanımız ihtiyaç duymuyor ki. Her şeyin ehli kendisi. O zaman nasıl çözüm üreteceksiniz ki? Türkiye’mizin problemleri bu sistemle bugün çözülemez” ifadeleriyle yanıt verdi.
‘TÜRKİYE’NİN KARŞI KARŞIYA KALDIĞI SORUN KÖTÜ YÖNETİMDİR’
Soruya, “Dünyadaki enflasyon tartışmalarının çok daha ötesinde bambaşka bir enflasyon dünyası var Türkiye’de. Bütün suçu dünyadaki enflasyona atıp, elini sabunlayıp meseleden çekilmek olmaz” ifadeleriyle yanıt veren Babacan ise sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu anda Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sorun kötü yönetimdir. Hangi ülke olursa olsun sorunların çözümü için öncelikle dürüst bir kadroyla istişare etmek, ortak akıl gerekir ve ekonomi ile ilgili sorunların çözümüne önce hukuk ve adaletten başlamak gerekir. Siz önce zemini sağlamlaştıracaksınız. Sağlam zeminin üzerine anca sağlam bir ekonomi inşa edebilirsiniz. Şu anda ağızlarıyla kuş tutsalar hukuk, adalet ve insan hakları konusunda gerekenleri yapmazlarsa asla ama asla ekonomide beklenen sonuç oluşmaz.”
‘İKTİDAR DEĞİŞİKLİĞİ OLMADAN SORUNLAR ÇÖZÜLEMEZ’
İYİ Parti lideri Meral Akşener’in, muhalefetin cumhurbaşkanı adayı tartışması üzerine söylediği sözler de Babacan ve Karamollaoğlu’na hatırlatıldı. Akşener’in “Cumhur İttifakı’nın Sayın Erdoğan’ın yerine acilen çok güçlü bir aday bulması gerekiyor” sözleri hatırlatılan iki lidere, bu sözleri nasıl değerlendirdikleri soruldu.
İttifakların, cumhurbaşkanı adaylarını kendileri mi tespit eder ya da ortak bir aday mı belirler bunun kendi kararları olduğunu belirten DEVA lideri Babacan, “Hem araştırmalara hem de fiilen sahaya baktığımızda bir sonraki seçimlerde Sayın Erdoğan’ın ve Cumhur İttifakı’nın tekrar seçilmeleri oldukça zor görünüyor. Bir sonraki seçimde işleri oldukça zor. Artık aday mı değiştirirler, politika mı değiştirirler ne yaparlar bu tabi kendi bilecekleri iş. Biz kendi işimize bakıyoruz. Sadece sistem değişikliği, topyekûn bir iktidar değişikliği olmadan bu ülkedeki sorunların asla çözülemez. Türkiye’de iktidardaki zihniyetin değişmesi gerekiyor” yanıtını verdi.
‘ADAY TARTIŞMASI SUNİ GÜNDEM OLUŞTURMA ÇABASI’
Siyasi partilerin farklı konuları görüşeceğini, muhalefetin adayını açıklaması talebinin arkasında adayı yıpratma çabası olduğunu belirten Karamollaoğlu ise şunları söyledi:
“Anlamadığım bir husus var. Cumhur İttifakı’nın adayı belli. İlle de muhalefet de kendi adayını belirlesin. Niye? Şimdiden siz herhangi bir partinin hangi arkadaşların milletvekili olacağı konusunda çalışma yapılıyor mu? Seçim sathı mahalline girilir, her ilde oturulur adaylar belirlenir. Daha fol yok yumurta yok tabiri caizse adayını belirleyelim. Niye? ‘Önümüzde uzun bir zaman olacak biz onun canına okuruz’. Mantık bu. Kavga şimdiden çıksın. Bunun tamamen suni bir gündem oluşturma çabasından kaynaklandığı kanaatindeyim. Niye şimdiden belirlenecekmiş? Bu şu anlama da gelir. Bu seçim bitti önümüzdeki seçimin adayını şimdiden belirlersek geleceğe kadar hazırlanır. Böyle bir çalışma dünyanın hiçbir yerinde yok. Diktatörlükler farklı. Rusya’ya giderseniz Putin her zaman aday ve her zaman da seçilir. Bundan dolayı bunu suni görüyorum.”
‘USANDIRDI, HAKİKATEN USANDIRDI’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ”3600 ek göstergeyi önümüzdeki yılın sonuna kadar çözeceğiz. İşçi ve memur hallerinden memnun” sözleri hatırlatılan DEVA ve SAADET liderlerine bu açıklamayı nasıl değerlendirdikleri de soruldu.
“Usandırdı, hakikaten usandırdı” ifadeleriyle bu soruyu yanıtlayan SAADET lideri Karamollaoğlu, “Bilmem ne kadar önce söz vereceksiniz, bu zamana kadar gerçekleştirmeyeceksiniz tam seçime gidileceği zaman ‘ben bunu çözeceğim’ diyeceksiniz. Ayıptır” ifadelerini kullandı ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Niye şimdi çözülmüyor? Niye şimdi çözülmüyor da bir sene sonra çözülecek? ‘Enflasyon vs. fiyat artışları yok’ diyeceksiniz, ‘taban memnun’ diyeceksiniz, o zaman mesele yok. Bunu cumhurbaşkanını kendisi mi söylüyor yoksa bu kanaatin oluşmasına neden olacak bilgileri etrafındakiler mi ona götürüyor bilmiyorum. Bu kendiliğinden oluşmaz. Ama enflasyonun bu kadar yüksek rakamlara çıktığı bir ülkede siz toplu sözleşmeyi yaparken yüzde 6 artı 8 gibi rakamlarla yaparsanız bu zaten fecaatin hiç farkına varmadığınız ya da vardığınız halde vatandaşı hiç düşünmediğiniz anlamına gelir. “
‘YILLARDIR ORTADA DURAN MESELEYİ YILLARA YAYMAK DOĞRU DEĞİL’
“İşçilerin ve memurların hayatlarından memnun olduğunu” söyleyen Erdoğan’a çağrılarının “çarşıya çıkıp insanların arasına karışması” olduğunu belirten DEVA lideri Babacan şunları söyledi:
“TÜİK’in kendi açıkladığı gıda enflasyonu da yüzde 30’larda. Makyajlaya makyajlaya bu kadar düzenleyebiliyorlar rakamları. Gerçek hayat çok pahalı. Sabit gelirli vatandaşlarımızın geliri ancak resmi enflasyon kadar arttırılıyor ama çarşıda pazarda gerçek enflasyon var o da gerçekten can yakıcı. 3600 gösterge meselesi zaten hükümetin her seçim dönemi defalarca tarih verdiği, ‘bunu çözeceğiz’ dediği bir mesele. Buyursun çözsünler ellerini tutan yok. Yıllardır ortada duran bir meseleyi, hala zamana yaymak doğru değil. Eğer çözmek istiyorlarsa bir hafta 10 günlük bir iştir. İradeleri varsa çözsünler diyorum.” (DUVAR)