Karamollaoğlu: Trump'ın tehditlerine hükümetten biri çıkıp da sen ne diyorsun demedi
Temel Karamollaoğlu, Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna olası harekatını ve Trump'ın "Türkiye, Suriye’de limiti aşarsa, ekonominizi batırırız" tehdidini değerlendirdi. Suriye'ye olası bir operasyonu destekleyeceklerini belirten Karamollaoğlu, Trump için "Trump adeta zıvanadan çıkmış gibi Türkiye’yi tehdit ediyor. Hükümetten bir Allah’ın kulu da çıkıp sen ne diyorsun diye cevap vermiyor" ifadelerini kullandı.
DUVAR- Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu bugün yaptığı basın toplantısında, Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna gerçekleştireceği olası harekatı ve gelişmeleri değerlendirdi. ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna olası bir harekatı ile ilgili Trump'ın "Türkiye, Suriye’de limiti aşarsa, ekonominizi batırırız" tehdidine "Trump adeta zıvanadan çıkmış gibi Türkiye’yi tehdit ediyor. Hükümetten bir Allah’ın kulu da çıkıp sen ne diyorsun diye cevap vermiyor" ifadelerini kullandı. Suriye'nin kuzeyine düzenlenecek olası operasyona destek vereceklerini de söyleyen Karamollaoğlu, siyasetin hamaset üzerine inşa edilemeyeceğini de söyledi.
STRATEJİ HAMASET ÜZERİNE İNŞA EDİLEMEZ: Bu haftanın en önemli konusu Türkiye Suriye sınırında meydana gelen kargaşadır. Dün TBMM silahlı kuvvetlerimizin yurtdışı harekâtı için Cumhurbaşkanına verilen yetkiyi uzatma kararı aldı. Elbette bu tip kararların ve yer geldiği zaman askerimizin harekat yapmasının arkasındayız. Bu noktada hükümetin aldığı kararı elbette destekleriz. Şunu da belirtmek isterim son zamanlarda hamaset havası politikaya hükmetmeye başladı. Bir yerde askerimiz çatışmaya giriyorsa biz askerimize her türlü desteği veririz ancak dış politika da veya ekonomi de, strateji hamaset üzerine inşa edilemez. Bizim mutlaka içinde bulunduğumuz şartları doğru analiz etmek ve kendi menfaatlerimizi geliştirmek veya yapılan saldırıları önlemek için strateji oluşturmamız gerekmektedir. Politika stratejiden sonra gelir. Şuan maalesef bölgemizde oynanan oyunu sürekli olarak gündeme getirmeden ciddi ve tutarlı bir politika oluşturmamız mümkün olmaz.
ORTADOĞU'DA SON PERDE OYNANIYOR: Cumhurbaşkanı BM’de İsrail’in haksız tavrını gösterebilmek için bir harita gösterdi. Biz bu haritayı 2-3 yıldır sürekli gündemimizde tuttuk. Çünkü bu harita 1948 yılında BM kararı ile kurulan İsrail’in bölgede haksız bir şekilde Filistin topraklarını nasıl işgal ettiğini gösteriyor. İsrail’in bu politikası 1948’de ortaya konulan bir politika değil. Son geldiğimiz noktada 2019 yılında seçimlere giderken Netahyahu’nun almış olduğu kararla Filistinliler vatandaş olarak görülmeyecekler. Ortadoğu yaklaşık 120 yıllık bir siyasetin ve stratejinin sonunda bu noktaya geldi. Bu yaklaşıma siz hikaye anlatmak gibi bakarsanız, tarihi inkar ediyorsunuz manasına gelir. Artık Ortadoğu’da son perde oynuyor, bu son perdeyi ABD 1990’larda deklare etti. Adına da BOP dedi, Pentagon dergisinde yayınlandı önce. ABD’nin özellikle Ortadoğu ile ilgili politikalarını belirleyen kurum Pentagondur. Obama Guantanamo’yu kapatacaktı başarılı olamadı, Trump Irak ve Afganistan’dan çekileceğim dedi çekilemedi üstüne askeri gücünü arttırdı.
IRAK İŞGALİNE DESTEK VEREREK İLK TAVİZİMİZİ VERDİK: ABD şimdi Suriye’ye girdi, hem de silahlı kuvvetleri ile girdi üsleri ile girdi. ABD’nin Irak’ta üsleri ve Afganistan’da üsleri var ve Türkiye’de İncirlik üssü var. İncirlik’te bulunan üs bir kere kapatıldı o da 1974 yılında gerçekleşti. Şimdi şu hususa dikkat çekmek istiyorum; Trump’ın twitleri ile bir takım kararların yürürlüğe girebileceğini düşünmemiz yanlış olur. Burada başka bir politika yürütülüyor. BOP dediğimiz proje yani Büyük İsrail Projesi. Bu proje sadece Türkiye’yi ilgilendirmiyor, Ürdün’ü de, Lübnan’ı da, Suriye’yi de, Irak’ı da, İran’ı da hatta Suudi Arabistan’ı ve Pakistan’ı da ilgilendiriyor. Çünkü BOP bu bölgenin bütünüyle yeniden tanzim edilmesini içeriyor. Bugün sadece dar bir bölgeye inhisar eden mücadelenin yanında çok daha geniş bir mücadeleye ihtiyacımız olduğunu ortaya koyuyor. Bugün dar çerçevede alınan kararlar tatbikata konabilir ama ileride ki karşılaşacağımız tehlikelere karşı yeterli bir tedbir olmaz. Bu noktada yanlışlarımızı görüp kabul etmezsek ve yanlışlar üzerine politika inşa etmeye kalkarsak gidişatımız hep muallâkta kalır. Biz AB ile yaptığımız müzakerelerde ilk tavizimizi verdik, Kıbrıs’ta Annan Planı'na destek vererek ilk tavizlerimizi verdik, Irak işgaline destek vererek ilk tavizlerimizi verdik. Ardından Suriye konusunda tavizler verdik.
TRUMP ZIVANADAN ÇIKMIŞ GİBİ TÜRKİYE'Yİ TEHDİT EDİYOR: Toplumu ötekileştirerek, iç huzuru tesis etmeden politika oluşturursanız bu politikalar herkese zarar verir. Bu konuda Cumhurbaşkanı bütün parti liderlerini toplayıp bir istişarede bulunsa iyi olmaz mıydı diye sormak istiyorum? Çok badireli bir dönemden geçtiğimizi unutmayalım bugün oluşturulan politikaların tamamen ABD ile olan münasebetlere istinat ettirilerek yapılmasını da doğru olmadığını görelim. Trump adeta zıvanadan çıkmış gibi Türkiye’yi tehdit ediyor. Hükümetten bir Allah’ın kulu da çıkıp sen ne diyorsun diye cevap vermiyor. Bugüne kadar Trump’ın bu açıklamalarına karşı çıkan kimse olmadı. Gelinen nokta itibariyle 30 km derinliğinde bir alanı tampon bölge olarak görmek problemlerin halli için yeterli değildir. İktidarın uygulamaya çalıştığı politikaları ciddi bir biçimde gözden geçirmesini tavsiye ediyoruz.
ZAM YAĞMURU DEVAM ETTİ: Ekonomiden sorumlu Bakan Sn. Albayrak ve Sn. Cumhurbaşkanı’da “hiç merak etmeyin her şey iyiye doğru gidiyor, enflasyon düşüyor, yatırımlar geliyor” gibi ifadeler kullansalar da insanımız şuan dertli. Enflasyon güya tek haneli rakama indi ama zamlar hep çift haneli zamlar. Geçtiğimiz hafta yine iktidar istikrarı elden bırakmadı zam yağmuruna devam etti. Otoyol ve köprü ücretlerine %20 zam! Tren bileti fiyatlarına da % 20 zam! PTT gönderi ücretlerine % 20 zam! Nasıl oluyor da bugün pazara çıktığınızda zam gelmeyen bir ürün bulamıyoruz? Madem enflasyon tek haneye düşüyor, ekonomi hiç olmadığı kadar iyiye gidiyor da bu durum neden milletimizin cebine yansımıyor. 18 yıllık iktidarlarını “çıraklık kalfalık ustalık” dönemi diye ayırdılar, ustalık dönemindeler ama zamlar eskiyi aratacak kadar ihtişamlı oldu. Ekonomi böyle giderse bundan sonra daha da büyük sıkıntılar ile karşı karşıya kalacağız. Yatırımlar olmazsa üretim olmaz. Üretim olmazsa ihtiyaçlar giderilemez, dışarıya bağımlı hale geliriz, enflasyon düşmez artar.
Devlet çareyi zam yapmakta arar ama o da bizim derdimize dermen olmaz. Kontrol elimizde demek yetmez, kontrol elinizdeyse bir şeyler yapın millet rahatlasın. (HABER MERKEZİ)