Karantinadan kaçış: Herkes camlara vurmaya başladı

Fransa'dan getirildikten sonra karantina için öğrenci yurdunda kalması gereken KKTC Sivil Havacılık Dairesi Müdürü Mustafa Sofi’nin kızı Güzide Sofi, yolcuları taşıyan otobüsten polis eşliğinde indirilmişti. Otobüste bulunan bir yolcu o anların görüntülerini çekip yayınlayınca sorumlular hakkında işlem başlatılmıştı. Şu an karantinada bulunan o yolcu yaşadıklarını anlattı: "O kişi karantinadan kaçırıldığında otobüsteki herkes camlara vurmaya başladı. Sesimizin sosyal medyada duyulması bize moral verdi. Halen karantinada tutulduğumuz yurtta hiç sağlık görevlisi görmedik. Dünden beri kimse ateşimizi ölçmedi. Başımızda sadece polisler var."

Abone ol

DUVAR - Fransa'dan dün Türkiye'ye getirilen uçaktaki yolcular şu an İstanbul'daki Kanuni Sultan Süleyman Yurdu'nda tutuluyor. Dün gece korona virüsü şüphesiyle karantina için yurda götürülürken bir yolcu, polis eşliğinde otobüsten indirilmişti. Karantinadan kaçırılan kadının KKTC Sivil Havacılık Dairesi Müdürü Mustafa Sofi’nin kızı Güzide Sofi olduğu ortaya çıkmıştı. Güzide Sofi'nin polis eşliğinde karantinadan kaçırıldığı anların görüntülerini otobüste bulunan bir kişi sosyal hesabından yayınlayınca büyük tepki oldu. İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı sorumlular hakkında soruşturma başlatıldığını duyurdu.

Şu an karantinada bulunan ve isminin açıklanmasını istemeyen o kişi İstanbul'a nasıl geldiklerini, otobüste neler yaşadıklarını ve şu anda karantina için tutuldukları yurttaki koşulları Gazete Duvar'a anlattı:

'KİM BİLİR TÜRKİYE'DE NELER YAŞANACAKTI... '

"Fransa'dayken daha önce Türk Hava Yolları'ndan aldığımız biletler iptal edildi. Bir süre sonra Türk Hava Yolları arayarak, 'İstanbul'a iki uçak kalkacak. Dilerseniz bilet alabilirsiniz' dedi. Bilet almak için havalimanına gittiğimizde izdiham vardı. Bileti aldık. Uçağa binerken ise biletimize bakan bile olmadı. İnsanlar birbirine yapışmış durumdaydı. Bu durum nizami bir şekilde yürütülebilirdi ancak yapılmadı. Fransa'da bunlar yaşanıyorsa kim bilir Türkiye'de neler olacak diye endişelendim. İşlemler tamamlanınca uçağa bindik. Bir saatten uzun bir süre uçakta bekledik. Uzun bir süreydi ve bu süreç bizim için risk yaratttı."

'VEBALI MUAMELESİ GÖRDÜK'

"Uçağa binerken ateşimiz ölçüldü. Uçuş esnasında bir kere daha ateş ölçümü yapıldı. Bunun dışında herhangi bir işlem yapılmadı. İstanbul Havalimanı'na indiğimizde valizlerimiz yerdeydi. Valizlerimiz yerlerde bulmaya çalıştık. Yolcular dört otobüse bindirildi Otobüsteki görevliler bizle muhatap bile olmuyorlardı. Sanki vebalıymışız gibi muamele gördük. Nereye gideceğiz, ne yapacağız... Bize hiç bilgi verilmedi."

'SÜREKLİ TELEFONLA KONUŞUYORDU'

"Bize 'otobüsten inmek kesinlikle yasak' denildi. Otobüste bulunan Güzide Sofi adındaki kişi sürekli telefonla konuşuyordu. Birinin gelip onu alacağını tahmin ettik. Çünkü daha uçaktayken özel muamele gördü. Birilerinin yakını olduğu belliydi. Daha sonra Güzide Sofi'nin bagajını aldılar, başka bir araca yüklediler ve kendisi de diğer araca bindirildi. Herkes bu duruma tepki göstermeye başladı. Bir korku cumhuriyetinde yaşıyoruz. İnsanlar ilk başta sesini bile çıkarmadı. Niye otobüs durdu diye kimse sormadı. İnsanlar tepki gösterirsek bize bir şey olur diye çekiniyordu. Kızın kaçırılmasından sonra herkes camlara vurmaya başladı. Polisler sakin olun diyordu ama insanlar son noktadaydı. Sesimiz sosyal medyada duyulunca bize moral ve cesaret verdi."

YURTTA NELER YAŞANIYOR?

"Yurda geldiğimizde valizlerimizi alarak bodrum katı gibi bir yere topladılar bizi. Bizden önce gelen yolcular da burada yığılmış bekliyordu. Burada herhangi bir maske dağıtımı yapılmadı. Şu an tek kişilik odalarda kalıyoruz ama herhangi bir temizlik yapılmamış. Bugün saat 11.00'e kadar da gelen giden olmadı. Ben de gelen giden olmayınca kapıyı açtım. Kapının önüne, pis koridora kahvaltı bırakıldığını gördüm. Maalesef o pis yerdeki kahvaltıyı almak zorunda kaldım. Şu an burada herhangi bir sağlık çalışanını göremiyoruz. Çünkü kimin sağlık çalışanı olup olmadığı yönünde bir bilgi verilmedi. Polisleri dikmişler başımıza. Örneğin dünden beri buraya gelip ateşimiz ölçen kimse olmadı. Koridorda herkes birbiriyle konuşabiliyor. Herhangi bir uyarı falan da yok."