Karar: Yüksekdağ'ın röportajının tamamı okunmayacak

HDP'li Yüksekdağ'ın suçlandığı röportajın tamamının okunması talebine mahkemeden ret kararı geldi.

Abone ol

DUVAR - HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın 8 Eylül 2015 tarihinde Deutsche Welle'de yayınlanan röportajı nedeniyle hakkında açılan davanın duruşması Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada Yüksekdağ, delil gösterilmesi için 'röportajın tamamının okunmasını' talep etti mahkeme bu talebi reddetti

Figen Yüksekdağ'ın, Almanya'nın Köln kentinde yaptığı bir söyleşide sarf ettiği ve bir Alman gazetesinde yer aldığı iddia edilen, "Biz parlamento seçimlerinde yüzde 13 oy aldık. İki aylık seçim kampanyalarında 7 HDP'li öldürüldü. Şu ana kadar failler yargı önüne çıkartılmadı. Öldürülen kişiler ellerine silah alarak PKK ile birlikte savaşmış kişiler değiller. PKK bir özgürlük hareketidir. Aynı zamanda eşitlik ve demokrasi mücadelesi veren bir örgüttür. Biz PKK'nın bu hedeflere ulaşmak için başvurduğu yöntemi onaylamıyoruz. Ancak şunu kabul etmeliyiz ki, uyguladığı program terör değildir" sözleri nedeniyle, hakkında Ankara 13. Ağır Cezam Mahkemesi'nde, 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla açılan davada hakim karşısına çıktı.

MAHKEME BAŞKANINA 'BURASI MİTİNG MEYDANI DEĞİL' YANITI

Duruşmaya, tutuklu bulunduğu Kocaeli F Tipi Cezaevi'nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanan Figen Yüksekdağ, anayasanın geçici hükmü ile milletvekilliğinden alınmış, 6 milyon seçmeni temsil eden bir siyasetçi olduğunu belirterek, "Bu karar nedeniyle biz Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yaptık. Dokunulmazlık ve bu yargılamalarla ilgili başvuru yaptık. Buranın kararı beklenmeden yargılamalar devam ediyor. Buranın kararı beklenmeden hakkımda yürütülen davalarla Anayasa ihlal edilmektedir" dedi.

Yüksekdağ, esas hakkında savunmasını yapabilmesi için suça konu olan röportajın dökümünün kendisine iletilmesi gerektiğini belirterek, "Bir ülkede milyonlarca insan terörist ilen edilebiliyorsa, o ülkenin seçilmiş siyasetçileri hapse atılabiliyorsa o ülkedeki sorun, terör sorunu değil, yönetim sorunudur" şeklinde konuşmasını sürdürdü. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Zikrullah Özbağ araya girerek, "Konuya gelir misiniz. Burası seçim meydanı değil" diyerek, Yüksekdağ'ı uyardı. Yüksekdağ ise Mahkeme Başkanına, "Ben sizin yargıladığınız herhangi bir insan değilim. 6 milyon insan adına konuşuyorum" dedi. Bir gazete röportajından yargılanmanın çok vahim bir durum olduğunu da belirten Yüksekdağ, röportajın çözümlemesi eline ulaştıktan sonra suçlamaya yönelik savunmasını yapacağını söyledi.

TALEPLERİ REDDEDİLDİ

Yüksekdağ'ın avukatları da söz alarak, suça konu röportajın aslının çözümlendikten sonra dosyaya girmesini ve müvekkillerinin kürsü dokunulmazlığı hakkında meclisteki konuşmalarının istenmesini talep etti. Mahkeme talepleri reddederek savcıdan mütalaasını açıklamasını istedi. Yüksedağ hakkında mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, sanığın sözlerini ikrar etmediğini ve sözlerinde terör örgütünün propagandasını yaptığının açık olduğunu belirterek, 1.5 yıldan 7.5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. Mütalaa karşısında son sözü sorulan Yüksekdağ, dökümlerin eline ulaşmasından sonra savunmasını yapacağını belirtti. Mahkeme, sanığa savunması için süre verilmesine karar vererek, duruşmayı 6 Haziran 2017'ye erteledi.

Fransa Komünist Partisi milletvekilleri Lydia Samarbakh ve Nadine Garcia, İsveç Sosyal Demokrat Parti milletvekilleri Yılmaz Kerimo ve Anders Österberg, Die-Linke milletvekili Martine Michels, PES WOMAN Başkanı Zita Gurmai ve HDP Kadın Meclisi sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir'in de izlediği duruşma sonrası yapılan açıklamalarda siyasetçiler şu açıklamalarda bulundu:

PES WOMAN Başkanı Zita Gurmai: Biz Avrupa Sosyalistleri Partisi olarak Figen Yüksekdağ’ı destekliyoruz. Bugün mahkeme salonunda ne kadar güçlü durduğunu, ne kadar cesaretli olduğunu gördük. Biz, onu desteklemeye devam edeceğiz. Biz Figen Yüksekdağ için mücadele edeceğiz. Sadece onun için değili cezaevlerindeki bütün kardeşlerimiz için. Figen Yüksekdağ suç olan hiçbir şey yapmadı.

İsveç Sosyal Demokrat Partisi Milletvekili Anders Österberg: Türkiye’deki son gelişmeler bizi üzüyor. Demokratik bir ülke olarak geçinen Türkiye için kabul edilemez. Gelişmeleri takip ediyoruz. Türkiye’yi AB’de görmek istiyoruz ama bu şekilde değil.

Fransa Komünist Partisi Milletvekili Lydia Samarbakh: Buraya, diğer uluslararası kurumlardan arkadaşlarla birlikte geldim. Çünkü Türkiye halkı bizim için önemli. Biz Türkiye’deki bütün demokratların, HDP’deki yoldaşlarımızın yanında olacağız. Türkiye’de demokrasi ve barış gelinceye kadar.

Alman Sol Parti Milletvekili Martine Michels Die: Avrupa Parlamentosu üyesiyim. Uluslararası dayanışmanın sesi olarak buradayım. Alman Sol Partisi’ni temsil ediyorum. AP çoğunluğunun sözlerini söylemek üzere geldim. Benim bu mahkeme salonunda gördüğüm, bağımsız bir işlem olmadığı. Tarafsız değildi mahkeme. Çünkü, mahkemeye konu olan metni Almanca olarak okudum. Mahkeme yorumla karar vermeye çalışıyor. Figen Yüksekdağ yasal ve seçilmiş bir parlamenter. Kendisine oy veren 6 milyon kişi adına konuştu. Benim gördüğüm, mahkemenin amacı çok açık; Figen Yüksekdağ kadın haklarının bir simgesi olarak görüyor ve hedef alıyorlar.

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir: Oldukça nezaketsiz, tahammülsüz bir mahkeme heyetiyle karşılaştık. HDP’yi siyaseten tasfiye etmenin bir parçası. Bugün artık hükümetin kendisi de bunu söylüyor. İçişleri Bakanı “Biz Figen Yüksekdağ’a 4 duvar verdik, istediğine sırtını dayasın” dedi. Bu bir itiraftır. Ama şunu unutmasınlar ki, Figen Yüksekdağ’ın geldiği siyasi hareket, yıllardır sırtını 4 duvara yasladı, bundan korkmadı. Figen Yüksekdağ’ın öyle tehditlerle korkacağını sananlar yanılacaklar. Sizler de sırtınızı zulüm duvarına yaslamışsınız, o duvar yıkıldığında sırtınızı nereye dayayacaksınız? (DHA/HABER MERKEZİ)