Karataş: Diyarbakır, Van olmayacak iktidar 'sembol' merkezleri istiyor
Yusuf Karataş: Sonuç olarak Diyarbakır, Van, Mardin gibi büyük kentleri kazanma şansı olmayan iktidar HDP’ye/Kürt hareketine karşı propaganda aracı haline getirebileceği sembolik anlamı olan ama nüfusça küçük merkezleri kazanmak için hesaplar yapıyor.
DUVAR - Yerel seçimler öncesi üst üste ortaya atılan sahte seçmen haberleriyle ilgili yeni bir iddia ortaya atıldı. Evrensel gazetesi yazarı Yusuf Karataş, bugün yayınlanan yazısında Uludere, Çukurca, Beytüşşebap gibi nüfus olarak küçük fakat sembolik anlam taşıyan merkezlerde ortaya atılan sahte seçmen iddialarını değerlendirdi. "HDP cephesinden yapılan açıklamalar ve ortaya çıkarılan şaibeli seçmen yazılımları Şırnak kent merkezi ile Uludere ve Beytüşşebap ilçeleri ve Hakkâri’nin Çukurca ilçesinin bu nüfus mühendisliğinin öncelikli hedefleri olduğunu ortaya koyuyor" diyen Karataş, "Sonuç olarak Diyarbakır, Van, Mardin gibi büyük kentleri kazanma şansı olmayan iktidar HDP’ye/Kürt hareketine karşı propaganda aracı haline getirebileceği sembolik anlamı olan ama nüfusça küçük merkezleri kazanmak için hesaplar yapıyor ve bu hesapların tutması için nüfus mühendisliğini devreye sokuyor" dedi.
Karataş'ın yazısının bir bölümü şöyle:
16 Nisan 2017’deki referandum ve 24 Haziran 2018 seçimleri Kürtlerin önemli bir çoğunluğunun her türlü baskı, yasak ve engellemeye rağmen ulusal-demokratik talep ve mücadelenin arkasında durduğunu/durmaya devam ettiğini göstermişti.
İşte Erdoğan iktidarı totalde yapamadığını, yerel seçimlerde Kürt mücadelesi bakımından sembolik önemi olan bazı merkezler üzerinden yapmanın ve dolayısıyla halkta ve harekette bir moral bozukluğu yaratmanın hesabını yapıyor. İşte Gazeteci-Yazar Nevzat Onaran’dan ödünç alarak söylersek ‘nüfus mühendisliği’(*) tam bu noktada devreye giriyor. Yaşanan göç/insansızlaştırma nedeniyle iktidar partisinin kazanma olasılığının ortaya çıktığı yerler için özel planlamalar yapılıyor. Bir yandan hayali seçmen kaydırmaları, öte yandan zaten sayıları oldukça fazlalaşan polis, asker, memurların ailelerinin kayıtlarının bugüne kadar olmadığı biçimde özel bir planlama ile buralara kaydırılması bu nüfus mühendisliğinin temelini oluşturuyor.
HDP cephesinden yapılan açıklamalar ve ortaya çıkarılan şaibeli seçmen yazılımları Şırnak kent merkezi ile Uludere ve Beytüşşebap ilçeleri ve Hakkâri’nin Çukurca ilçesinin bu nüfus mühendisliğinin öncelikli hedefleri olduğunu ortaya koyuyor.
Şırnak kent merkezinde 24 Haziran’da 32 bin 259 olan seçmen sayısı bu kısa süre içerisinde 37 bin 875’e yükselmiş durumda. Ve yeni yazılanların büyük çoğunluğu batı kentlerinden kaydırılmış durumda.
24 Haziran’da 4 bin 552 seçmenin kayıtlı olduğu Uludere’de 1967 yeni seçmen yazılmış. Neredeyse seçmen sayısının yarısı kadar!
24 Haziran’da 10 bin 400 seçmeni olan Beytüşşebap’ta da 1372 yeni seçmen yazılmış.
Çukurca ilçe merkezine bağlı 3 mahalledeki toplam 18 adreste 3 bin 960 hayali seçmen kaydedilmiş.
Ne diyordu tek adam rejiminin ‘derin’ ortağı Bahçeli?
“Kayyum atanan yerleri yine kazanırlarsa bunu plebisit gibi sunarlar.”
Yani Kürt kentlerinde yerel seçimler iktidarın politikalarına karşı bir halk oylamasına dönüşebilir diye kaygılanıyor Bay Bahçeli!
Sonuç olarak Diyarbakır, Van, Mardin gibi büyük kentleri kazanma şansı olmayan iktidar HDP’ye/Kürt hareketine karşı propaganda aracı haline getirebileceği sembolik anlamı olan ama nüfusça küçük merkezleri kazanmak için hesaplar yapıyor ve bu hesapların tutması için nüfus mühendisliğini devreye sokuyor. Ne de olsa bugünkü iktidar ‘Ermeni Tehciri’nden ‘Zorunlu İskan’a nüfus mühendisliği konusunda ‘uzman’ bir devlet geleneğini temsil ediyor!