Kavcıoğlu: Döviz kurunun faiz indirimiyle ilgisi yok

Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, döviz kurlarındaki yükselişin faiz indirimiyle ilgisi olmadığını savunarak, küresel gelişmelere işaret etti. Bankanın, Ekim 2022'de İstanbul'a taşınacağını açıkladı.

Abone ol

DUVAR - Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerine sunum yapıyor. Enflasyondaki yükselişte gıda ve enerji fiyatlarındaki artışın belirleyici olduğunu söyleyen Kavcıoğlu, Merkez Bankası'nın rezervleri, dış borç ödemeleri ve para politikası hakkında açıklamalar yaptı. Üretici enflasyonuyla ilgiliyse "Uluslararası nakliye maliyetlerinin artması ve teslimat sürelerinin uzaması üretici fiyatları üzerinde baskı oluşturmaktadır" dedi.

Kavcıoğlu, komisyonda soru cevap bölümünde para politikasına yönelik soruları yanıtlarken, "Para politikasındaki faiz indirimini beklenen oranda görüyoruz. Küresel gelişmelere bakınca kurun bizim faiz indirimimizle ilgisi olmadığını görürüz" şeklinde konuştu. Kavcıoğlu Ekim 2022 itibarıyla Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınmış olacağını açıkladı

Kavcıoğlu'nun sunumundan öne çıkan mesajlar şöyle:

🔸Öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin üçüncü çeyrekte dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Aşılamanın toplumun geneline yayılarak hızlanması, salgından olumsuz etkilenen hizmetler, turizm ve bağlantılı sektörlerin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır.

🔸Önümüzdeki 10 ayda toplam dış borç ödemesi banka ağırlıklı 67.6 milyar dolar düzeyinde

🔸Olumlu dış talep koşulları ve uygulanmakta olan sıkı para politikası cari işlemler dengesini pozitif etkilemektedir. İhracattaki güçlü artış eğilimi ve aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesi beklenmektedir. Cari işlemler dengesinde görülen iyileşme eğilimi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir.

ENFLASYONU ETKİLEYEN FAKTÖRLER

🔸Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte; gıda ve ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve açılmaya bağlı talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Bu etkilerin arızi unsurlardan kaynaklı olduğu değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri devam etmektedir.

SIKI PARASAL DURUŞ, TİCARİ KREDİLERİ DARALTIYOR

🔸Parasal duruşun sıkılığı, ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı etki yapmaya başlamıştır. Bunun yanında, bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için makroihtiyati politika çerçevesi güçlendirilmiştir.

🔸Merkez Bankası, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirmiştir. Bu çerçevede para politikası duruşunda güncellemeye ihtiyaç bulunduğu değerlendirmesi yapılmış ve eylül ayında politika faizinde indirim yapılmasına karar verilmiştir.

🔸Bu dönemde özellikle reeskont kredi geri dönüşleri, zorunlu karşılık adımları ve cevherden altın alımları, Merkez Bankası rezervlerini yukarı yönlü etkileyen faktörler olarak ön plana çıktı. Ayrıca diğer merkez bankaları ile yapılan swap işlemleri, SDR tahsisatı gibi gelişmeler de rezervleri yukarı yönde etkileyen diğer faktörler olmuştur. Bu hafta açıklanacak olan 8 Ekim 2021 tarihi itibariyle rezerv rakamımız 123,5 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. Önümüzdeki dönemde de Merkez Bankası olarak para politikasının aktarım mekanizmasını kuvvetlendirmek amacıyla rezerv birikiminin devam etmesini amaçlamaktayız. Bu doğrultuda reeskont kredileri temel rezerv biriktirme aracı olarak ön plana çıkmaktadır. Ayrıca son dönemde reeskont kredi mekanizmasının etkinliğini artırmaya yönelik çeşitli adımlar da atmış bulunmaktayız. (EKONOMİ SERVİSİ)