Kaygısız: Halkla sanat yaptık

DUVAR - İzmir’de faaliyetlerini yürüten Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (Kurdî Der) ile Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), KHK ile kapatılıncaya kadar Kürt dili ve kültürü alanında önemli hizmetler verdiler.

susma24.com'dan Pınar İpek'in haberine göre, Sayısız etkinliğe imza atan ve birçok kursiyere değişik alanlara ait sertifika dağıtan kurumlar, aynı zamanda İzmir’in kültür ortamını da zenginleştirdiler.

KURDİ DER'İN ÖNCELİĞİ DİL EĞİTİMİ

2006 yılında Diyarbakır’da açılan Kurdî Der, zamanla birçok il ve ilçede şubeler açtı, İzmir şubesi ise 2009 yılında hayata geçirildi. Kurdî Der yöneticisi Ramazan Kaygısız, derneğin İzmir Şubesi’nin her yıl düzenli olarak kurslar açıp dil dersleri verdiğini belirterek 1. seviyeden sonra dil eğitimine devam eden kursiyerlerin 2'nci ve 3'ncü seviyeden mezun olduklarında dil dersi vermeye yönelik çalışmalara da katkı sunduklarını söylüyor. Kaygısız, çalışmalara katılanların profilini ise şöyle tarif ediyor: “Daha çok üniversiteli gençlerden talep görüyoruz. Her yıl 300-350 civarında genç kurslarımıza kayıt yaptırıyor, ama ancak 150-200 öğrenci ile yılsonuna kadar kursa devam edebiliyoruz. Ayrıca dil kurslarımıza katılım sadece Kürt gençleriyle sınırlı değil. Bu kurslar, Kürtçeyi merak eden, yeni bir dil öğrenmek isteyen birçok kişiyle buluşmamıza da olanak sunuyor.”

Türkiye’de demokrasi anlayışının hep yarım yamalak olduğunu ve bu nedenle sorunların bitmediğini ifade eden Ramazan Kaygısız, KHK ile önce faaliyetleri 3 aya süreyle durdurulan, 3 aylık süre dolmadan, ikinci bir KHK ile tamamen kapatılan dernek için hukuki yollardan haklarını arayacaklarını belirtiyor: “Anadilde eğitim evrensel bir haktır, meşru bir haktır. Kürtler de diğer halklar gibi anadilinde konuşup yazabilmek ve eğitim görmek istiyorlar ve yıllardan beri bunun mücadelesini veriyorlar. Dünyanın hiçbir coğrafyasında hiçbir halk kendi anadilini kursla öğrenmiyor. Ama maalesef Türkiye’de Kürtler kendi anadilini kurslarda öğretmeye, sahip çıkmaya ve onu gelecek nesillere aktarmaya çalışıyor. Bu, yaşadığımız ülkenin bir ayıbıdır. Bizim temennimiz bu durumun bir an önce düzelmesi. OHAL ilelebet devam etmeyecek ve biz şartlar ne olursa olsun, anadilde eğitim hakkımızı alabilmek için mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Kurdî Der olarak OHAL’den önce de baskıya maruz kaldıklarını dile getiren Ramazan Kaygısız, dernek başkanı ve dernek yöneticisi iki arkadaşlarının tutuklandığını ve beş ay hapis yattıklarını hatırlatıyor. Bu uygulamanın yıldırma politikası oluğunu belirten Kaygısız, “Arkadaşlarımız beş ay haksız yere hapis yattı. Bunun telafisi yok. Şimdi bunun hesabını kim verecek?” diye soruyor.

BÜTÜN HALKLARA AÇIK BİR KURUM

1991’de İstanbul’da kurulan Mezopotamya Kültür Merkezi, Kurdî Der gibi daha sonra birçok ilde şubeler açtı. MKM İzmir Şubesi ise 1994 yılında açıldı. Halk oyunlarından tiyatroya, müziğe çeşitli sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapan kültür merkezi, birçok sanatçının yetişmesine de aracı oldu.

İzmir MKM yöneticilerinden Yılmaz Erincik, sanatsal etkinliklerin yanı sıra dil kursu, satranç gibi eğitimlere de yer verdiklerini belirterek MKM’nin ilk kurulduğunda sadece Kürtçeye ve Kürtlere yer verdiği gibi bir algı olduğunu vurgulayarak “Biz dil, din, ırk ve sosyal sınıf gözetmeksizin kurulduğumuz günden bugüne kapılarımızı herkese açtık. Çalışmalarımıza çoksesli ve çokkültürlü olarak devam ettik” diyor.

MKM’nin 90’lı yıllardan bu yana devletin baskısıyla karşılaştığını söyleyen Erencik, buna rağmen direndiklerini, önemli eserlerin ve sanatçıların ortaya çıkmasına olanak sağladıklarını vurguluyor.

Bütün halkların kültür ve sanatını ortak değerler üzerinden üretmek ve daha geniş kitlelerle paylaşmak gibi bir derdi olduklarını söyleyen Erincik, “Kültürel soykırım yaşayan tüm halkların yanında olmaya ve onlarla dayanışma göstermeye devam edeceğiz” diyor.

KHK ile kapatılmayı hukuksuz ve kabul edilebilir bulmadıklarını söyleyen Erincik, çalışmalarına devam edeceklerini vurguluyor: “Çalışmalarımızı yürüttüğümüz yer yok artık ama bunlar bize engel olamayacak. Biz halkla sanat yapan bir kurumuz. Bulduğumuz her alanda çalışmalarımıza devam edeceğiz.”

Toplumun ve demokratik güçlerin bu süreçte MKM gibi kurumların yanında durması gerektiğine dikkat çeken Erincik, MKM kapatıldıktan sonra da kendileriyle dayanışma gösteren kurum ve mekânlarla çalıştıklarını belirtiyor.

Kaynak