Kayıp yakınları İHD’de bir araya geldi

İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” şiarıyla düzenlediği oturma eyleminin 524’üncü haftası gerçekleştirildi. Konuşmaların ardından 1990 yılında öldürülen iki çocuk annesi Bedriye Gümüş’ün hikayesi anlatıldı. Etkinlik, konuşmaların ardından 5 dakikalık oturma eylemiyle son buldu.

Abone ol

DİYARBAKIR - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” şiarıyla düzenlediği oturma eyleminin 524’üncü haftası gerçekleştirildi. Etkinliğe, İnsan hakları savunucuları, kayıp yakınları, Hakların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan Adayları Selçuk Mızraklı ve Hülya Alökmen Uyanık ve CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın katıldı.

Eylemde konuşan İHD Başkanı Abdullah Zeytun, kayıp yakınları ve annelerinin mücadelesi, hem faillerin bulunması hem de toplumsal barışın zeminini yaratmaya dönük bir eylem olduğunu söyledi. Türkiye’nin yakın süreçte işlemiş olduğu ağır insan hakları ihlallerinin ve suçların faillerinin tespitiyle ancak birlikte yaşamın mümkün olabileceğini belirten Zeytun, “Birlikte yaşayacaksak, geçmişle yüzleşme ve toplumsal adaletin gerçekleşmesi yönündeki tüm bu mücadelemizin somut olarak görülmesi ve hukuksal işleyişin sağlanması gerekiyor. Bu da Türkiye’deki beğenmediğimiz mevzuatın, yasaların ve hukukun uygulamasıyla mümkün. Bunun içinde başta kayıplar sözleşmesi ve uluslararası sözleşmelerin teminat altına alınarak güvencelerinin sağlanması gerekiyor” dedi.

Türkiye’de hukuksal bir boşluğun olduğuna ve yasaların uygulanmadığına dikkat çeken Zeytun, sivil toplumun her alanında bu hukuksuzlukla karşılaştıklarını dile getirdi. Failli meçhuller, gözaltında kaybetmelerin ve tüm insan hakları ihlallerin sonuçsuz kalmasının hem ulusal hem de uluslararası mevzuatın uygulanmamasıyla gerçekleştiğine işaret eden Zeytun, “AİHM, birçok dosyada Türkiye’yi mahkum etti. Kayıpların bulunması konusunda adli kurumların ve siyasi otoritenin bir irade ortaya koyamadığını ve eksik kaldığını bildiren binlerce AİHM kararı var. Siyasi otorite hem anayasanın kendisine vermiş olduğu yasal boşluk hem de öyle bir iradesinin olmayışından, suçluların yargılamasına dönük yargısal bir mekanizma işletmemekte kararlı görünüyor” diye konuştu.

AÇLIK GREVİNDE 317 KİŞİ

Hukukun uygulanmayışını şu anda devam eden açlık grevleri eylemcileri ve talepleri konusunda tanık olduklarını sözlerine ekleyen Zeytun, “Bir hükmün uygulanmaması ve tecrit altında bulunan Sayın Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüşmemesi meselesi. Türkiye’nin hem kendi ceza kanunu hem de imzacısı olduğu uluslararası sözleşmeler bunu açıkça hukuka aykırı görüyor. Bu hukuksuzluk durumu devam ettiği için bugün 317 tutuklu ve Sayın Leyla Güven açlık grevini sürdürmekte. Açlık grevlerinin oluşabilecek kötü sonuçlarını görmeden, bu hukuksuzluğun ortadan kaldırılması ve taleplerin yerine getirilmesi için Adalet Bakanlığı’nı ve ilgili kurumları göreve çağırıyoruz. Bu açık bir hukuksuzluktur” dedi.

'DEVLET KÖR VE SAĞIR'

HDP Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan Adayı Hülya Alökmen Uyanık da, yıllardır Cumartesi günleri yapılan kayıp yakınları oturma eylemine karşı devletin kör ve sağır olduğunu ifade etti. “Yakınların tüm istekleri yerine getirilmeden, bu memlekete adalet ve özgürlükten bahsedemeyiz” diyen Alökmen, “Kayıp yakınlarının yıllardır sabırla yürüttükleri mücadele bize de umut ve güç veriyor. Birlikte bu ülkeye adaleti ve özgürlüğü getirmek bize borçtur” şeklinde konuştu

KAYIPLAR İÇİN ADALET ARAYIŞI

Konuşmaların ardından 1990 yılında öldürülen iki çocuk annesi Bedriye Gümüş’ün hikayesi anlatıldı. Etkinlik, konuşmaların ardından 5 dakikalık oturma eylemiyle son buldu.