Kayıp yakınlarından yazılı açıklama

DİYARBAKIR - İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi ve Diyarbakır Kayıp Yakınlarının “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” sloganıyla her cumartesi günü düzenledikleri oturma eylemleri 579’uncu haftaya ulaştı. Bu hafta korona virüsü (covid-19) salgın hastalık tehdidi nedeniyle geçici bir süre ve ikinci bir duyuruya kadar dışarıda düzenlenen oturma eylemi kitlesel olarak düzenlenmedi. Yazılı basın açıklaması şeklinde gerçekleşen eylemde, “Adalet ve hakikat mücadelemizi her şeye rağmen ısrarla sürdüreceğiz” denildi.

‘FAİLLER KORUNDU’

“Bölgemizde 35 yılı aşkın süredir yaşanan savaş ve yoğun çatışma ortamında devlet ve devlet ile bağlantılı paramiliter güçlerin eliyle gözaltında zorla kaybedilmeler, faili meçhuller ve yargısız infazlar işlendi” ifadelerinin yer aldığı açıklamada, eylemle ilgili bilgilere de yer verildi.

Eylemin birçok ilde gerçekleştiğinin belirtildiği açıklamada, şöyle denildi: “Kayıp yakınlarının söz konusu bu gözaltında zorla kaybedilmeler sonrası devlet nezdinde yapmış oldukları hukuki başvurular genellikle sonuçsuz kaldı. Zorla kaybedilen yüzlerce insanın akıbeti ortaya çıkartılmadı. Yargı önüne çıkartılan failler aklanarak cezasızlık zırhıyla korundular. Kayıp yakınları, gözaltında zorla kaybedilen yakınlarına ilişkin tüm bu gelişmelere rağmen adalet ve hakikat mücadelelerinden vazgeçmeksizin ısrarla alanlarda, adliye önlerinde kayıplarının akıbetini sormaya devam ettiler. Bu bağlamda Diyarbakır ve İstanbul başta olmak üzere Batman, Cizre, Yüksekova, İzmir ve birçok merkezde gerçekleştirdikleri eylem ve etkinliklerle kayıp yakınları için Adalet istediler. Uzun yıllar boyunca Galatasaray Meydanı ve Koşuyolu Yaşam Hakkı Anıtı Önünde gerçekleştirdikleri eylemler zaman zaman yasaklamalar, polis şiddeti ile engellenmek istendi. Ancak tüm baskı, sindirme ve engelleme politikalarına rağmen Kayıp yakınları ve cumartesi anneleri adalet mücadelesini ısrarla kendi rayında sürdürüp failleri rahatsız etmeye devam ettiler.”

FAİLİ MEÇHUL SAĞLIK ÇALIŞANLARI

14 Mart Dünya Tıp Günü’nün de hatırlatıldığı açıklamada, 1990’lı yıllarda birçok sağlık çalışanının zorla kaybedildiği, faili meçhule kurban gittiği belirtildi.

“Bugün 14 Mart Tıp Bayramı münasebetiyle gözaltında zorla kaybedilen, faili meçhule kurban giden tüm sağlık çalışanlarını saygıyla anıyoruz. Failler bulunup cezalandırılana kadar adalet ve hakikat mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz” denilen açıklamada, 1990’lı yıllarda kaybedilen ve faili meçhul kalan sağlık çalışanları hakkında şu bilgiler verildi:

• Diyarbakır'ın Çınar ilçesi sağlık ocağında doktor olarak çalışan Recai Aydın’dan 2 Temmuz 1994 yılından beri haber alınamamaktadır.

• M. Emin Ayhan, 10 Haziran 1992 tarihinde Silvan’da eşiyle birlikte arkadaşlarının evinden dönerken kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürüldü. İlçenin tek doktoruydu.

• İHD üyesi Doktor Hasan Kaya, Av. Metin Can ile birlikte 21 Şubat 1993 tarihinde gözaltına alınıp kaçırıldı. 27 Şubat 1993 günü, her ikisinin cansız bedeni Elazığ-Dersim yolunda Dinar Köprüsü altında bulundu.

• Edvırd Tanrıverdi adlı Süryani doktor 28 Aralık 1994 tarihinde Mardin'in Midyat ilçesinde kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürüldü.

• Sağlık memuru Selman Kuray kimliği belirsiz kişiler tarafından 02 Kasım 1992 tarihinde Mardin'in Mazıdağı ilçesinde öldürüldü.

• Sağlık memuru Hasan Keleş, 31.07.1994 tarihinde Mardin Kasro Doruk Köyünde kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürüldü. (DUVAR)