‘Kayyım halka ait olanı geri versin’

DİYARBAKIR - Yerel seçimler bitti ancak tartışmalar, itirazlar, yeniden oy sayımları bitmedi. İstanbul elbette çok önemli bir şehir ve bütün Türkiye’de buradaki oy sayımının nihayete ermesini, sonucun kesinleşmesini merak ve heyecanla bekliyor.

Yaklaşık 3 yıldır kayyımla yönetilen belediyelerde ise gündem farklı. Birincisi, seçilmiş HDP’li belediye eş başkanlarına mazbatalarının ne zaman verileceği henüz belli değil. İkincisi ise kayyımların giderayak belediyelere ait taşınmazları devlet kurumlarına, vakıflara hibe etmesi.

Bilindiği gibi 31 Mart seçiminden sonra AK Parti’nin neredeyse bütün itirazları kabul gördü. İtirazlar nedeniyle seçilmiş belediye başkanlarına mazbataları verilmiyor.

Kayyımların yönettikleri belediyelerde yaptıkları son icraat, belediyelere ait taşınmazları hibe etmesi oldu. Bu icraatın, mesela Diyarbakır’da ‘şok’ etkisi’ yarattığını söylemek biraz zor. Çünkü kayyım atandığından bu yana Diyarbakırlılar belediye çalışmalarına kuşkuyla bakıyorlardı zaten. Personel alımından ihalelere bütün işlerin yandaşları memnun etmek için yapıldığı yönünde kuşkuları vardı.

KAYYIMLARIN SKANDAL İCRAATLARI

Kayyımlar göreve başladıkları ilk gün heykelleri kaldırdı. Kreşlerden Kürtçe eğitimi kaldırdılar, Kürtçe isimlere tahammül edemediler. Van’da 7 bin ağacı meyve vermiyor gerekçesiyle kestiler. Bunlar akılda kalanlar. 31 Mart seçiminden hemen önce ise belediyelere ait binaları hibe etmeleri, arsaları satılığa çıkarmalarıyla, personel alımlarıyla konuşulur oldular.

Hibe edilen taşınmazların en şaşırtıcı ve trajikomik olarak nitelendirilebilecek olanı, kuşkusuz Bismil Belediye binasının Emniyet Müdürlüğü’ne hibe edilmesi oldu. Bismil belediye başkanlarını seçti ancak başkanlar nerede hizmet verecek Bismil’e, belli değil. “Çadır kursunlar, orada çalışsınlar ve kayyımların marifetini herkes görsün” diyenler de, hadiseyle dalga geçerek eğlenenler de var.

Bu konuda birkaç örnek daha vermek mümkün. Mardin’in Kızıltepe ilçesinde, Gençlik Kültür Merkezi binası, Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildi. Bu bina, belediye Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) yönetimindeyken yapılmıştı ve Kızıltepe’nin tek çok amaçlı kültür binasıydı. Bahçelievler mahallesinde bulunan Halkevi ve personel servisi olarak kullanılan iki adet aracın da MEB’e, yine belediyeye ait beş adet binek aracın Kızıltepe Emniyet Müdürlüğü’ne hibe edildiği öğrenildi.

Batman Belediyesi’nde de durum farklı olmadı. Kayyım, zırhlı araçları İl Emniyet Müdürlüğü’ne hibe etti. Arsaları satışa çıkaran kayyım, resmi kurumları da ticarete açtı. İsimleri kayyım tarafından Bilgi Evi olarak değiştirilen Halk Evleri, Batman Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne 10 yıllığına bedelsiz tahsis edildi. Kayyım bütün bunları seçimden 4 gün önce olağanüstü toplandığı Belediye Meclis kararıyla gerçekleştirdi.

Kayyımların belediyelere ait taşınmazları ve araçları hibe etmesi, belki 31 Mart seçiminin bir türlü bitmemesi nedeniyle, bir skandal gibi algılanmadı Türkiye genelinde. Seçilmiş belediye başkanları mazbatalarını alıp başkanlık koltuğuna oturduğunda daha nelerle karşılaşacaklar, kim bilir.

ZENGİN İLÇENİN GANİMET MALLARI

Yukarıda verilen belediye mallarını hibe etme icraatının bir benzeri de Diyarbakır’ın merkez ilçesi Kayapınar’da yaşandı. Kayapınar Diyarbakır’ın en zengin ilçesidir ve belediyesi 3 yıldır kayyım idaresinde.

Diyarbakır Kayapınar Belediyesi eş başkanları Mehmet Ali Aydın ve Fatma Arşimet’in görevden alınmasının ardından belediyeye, İçişleri Bakanlığı tarafından 8 Aralık 2016 tarihinde kayyım atandı. Kayapınar Belediyesi’ne şimdiye kadar 3 kayyım atandı. Öncekilerin adları yolsuzluk olaylarına karıştığı için değiştirildikleri iddia edildi. Son kayyım ise belediyeye ait taşınmazları hibe ederek kendisinden söz ettirdi.

HDP’den Kayapınar Belediyesi Eş Başkan adayları olarak seçime katılan Keziban Yılmaz ile Necati Pirinççioğlu, yüzde 66.16 oy alarak seçimden başarıyla çıktılar. Avukat olan Keziban Yılmaz Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu’nda ve İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi’nde görev almıştı. Mimar olan Necati Pirinççioğlu ise 1999 yılından bu yana Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde çalıştı ve birçok projede yer aldı.

Yılmaz ve Pirinççioğlu seçimden kısa bir süre önce Kayapınar Belediyesi’ne ait taşınmazların hibe edildiğini kamuoyu ile paylaştılar. Açıkladıklarına göre Kayapınar Belediyesi’ne atanan kayyımlar, 13 Eğitim Destek Evi ve Kayapınar Spor Kompleksini Kayapınar Kaymakamlığı’na, 80 milyon TL’lik arsa üzerinde kurulan 20 milyon maliyetiyle hâlâ yapımı devam eden belediye kütüphanesini İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne, belediye ile Göç Vakfı’nın ortak çalışmalar yürüttüğü Çocuk Merkezi’ni, Kaymakamlığa bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na devretti. Ganimet paylaşımı gibi bir tablo çıkıyor karşımıza.

KAYYIMIN DİĞER İŞLERİ

Yılmaz ve Pirinççioğlu ile kayyımların belediyelere ait olanı hibe etmesinin ne anlama geldiğini ve mazbatalarını alıp göreve başladıklarında bu konuda neler yapabileceklerini konuştuk. Ancak daha önce, “Kayyımın icraatlarıyla ilgili size ulaşan yeni bilgiler var mı?” diye sorduk

Pirinççioğlu, şu bilgileri paylaştı: “Belediyeye ait çocuk kreşi olan Zarokistan’ın mülkiyeti ile birlikte Kaymakamlığa, Cegerxwîn Kültür Merkezi’nin Halk Eğitim Müdürlüğü’ne, belediyeye ait 100 dönümlük seranın Kaymakamlığın ilgili birimlerine devredildi. İller Bankası’ndan geri ödemesi 31 Mart Yerel Seçim takviminden hemen sonra Nisan ayında olmak üzere trilyonlarca kredi çekilmiş olduğu; yine birçok devlet bankasına trilyonlarca kredi başvurusunun yapıldığı, hatta bankaların biri tarafından 20 trilyonluk bir kredi başvurusunun onaylanmış olduğu bilgisi tarafımıza ulaşmıştı.”

Ekin Ceren Parkı’nın işletmesinin TÜRGEV’e 25 yıllığına kiralandığını belirten Keziban Yılmaz ise “Belediye adına ihale etmiş olduğu işlere ait ödemelerin yapılmadığı ve bu ödemeleri Nisan ayı sonrasına bırakıldığı, işçi alımlarında AKP ve MHP il başkanları ile çeşitli organlarının referans alınarak yapıldığı duyumları ayyuka çıktı” dedi.

‘BELEDİYEYİ YOKSULLAŞTIRMAK İSTİYORLAR’

Keziban Yılmaz, kayyımların gitmeden hemen önce belediyeye ait neredeyse her şeyi neden hibe etme yoluna gittiğini ise şöyle anlattı: “Kayyımlar, kayyım atayanın zihniyetini temsil eden memurlardır. Zihniyetin çalışma yöntemini tercih ettiler, kendilerini ve yandaşlarını zengin etmeye çalıştılar. Belediyenin taşınmazlarını kendi kurumuna, kaymakamlığa hibe etmesini böyle açıklayabiliriz. Kayapınar halkına hizmet edecek olan belediyenin içini boşaltarak, taşınmazları kaymakamlığa hibe etti. Amaç, belediyenin çeşitli alanlarda halka hizmet etmesini engellemektir. Belediyeyi yoksullaştırarak belediye ile halkı karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar.”

Necati Pirinççioğlu ise şunları söyledi: Devlet kurumlarının binalara ihtiyacı olabilir ancak merkezi hükümetin desteği ile giderilebilir bu ihtiyaçlar. Yani Osmaniye’de belediyenin mallarına el konulmuyor, ama kayyım burada bunu yapıyor. Kayapınar’da bütün parselleri şahsa satıyor. Belediyelerin park olarak tahsis edeceği, halka hizmet sunacağı yerleri yandaşlarına satıyorlar. AKP’nin zihniyetidir bu. Kaymakamlık belediyenin mallarına el koyarak mı hizmet edecek? TÜRGEV’in burada hangi faaliyetleri var? Ama kayyım ilk bağışı TÜRGEV’e yaptı. Kamunun mallarını peşkeş çektikleri çok açıktır.”

Pirinççioğlu ilginç bir örnek veriyor. Kayapınar Belediyesi’ne ait arsanın üzerine kayyım kütüphane yaptırma kararı alıyor ve seçimden hemen önce inşaatı devam eden kütüphaneyi, İl Kütüphane Müdürlüğü’ne hibe ediyor. Pirinççioğlu, “Gideceklerini biliyorlar ve bu kütüphaneyi HDP’lilere bırakmayalım diye düşünüyorlar. İnşaatı devam eden kütüphane de belediyenin parasıyla yapılacak. Oysa bizim yapmamız gereken daha çok şey var. Çünkü her şeye el konulmuş durumda. Çocuklara, kadınlara, gençlere, engellilere yönelik çalışmalar yapmamız gerekiyor.”

GİDENLER GERİ ALMAK MÜMKÜN MÜ?

Kayyımların hibe ettiklerini belediyenin geri alması mümkün mü peki? Avukat olan Keziban Yılmaz, “Henüz mazbatalarımız alıp belediyeye gidemedik, yerinde bir inceleme yapamadık, orada nasıl bir prosedür uygulandığını bilmiyoruz. Ancak bunları almak için gerekli hukuksal mücadeleyi vereceğiz. Yapılanların tamamı talan etmek, savaştan ganimet kapmak mantığıyla yapılmış” şeklinde cevaplıyor.

“Kayyım bize talan ve insan gücü bıraktı” diyen Yılmaz, “Seçimden bir gün sonra personel almış. Bu kadar yeri devretmesine, belediyenin faaliyet alanlarını daraltmasına rağmen personel almaya devam ediyor. Hukuki mücadele vereceğiz ancak kayyıma şunu söylemek istiyoruz: Bizi yormasın, halkı yormasın. Halkın mallarını halka iade etsin. Bir günde 6 parselin devir işlemini yapabilen kayyım, bunu da bir günde yapabilir” şeklinde konuştu.