Kayyımın satışa çıkardığı arsalar için TMMOB ve Sur Platformu dava açtı

DİYARBAKIR -  Sur Belediyesi’ne atanan kayyım Abdullah Çiftçi, Dicle Üniversitesi’ndeki mülkiyeti belediyeye ait olan 14 arsayı 44 Milyon 123 bin TL ile ihaleye açtı.

Yerel seçimler öncesi taşınmazları satılığa çıkaran Belediye Başkanvekili Çiftçi, tarım arazi olup imara açıldıktan sonra belediyenin düzenleme ortaklık payından arta kalan ve mülkiyeti belediyeye geçen bu arazileri, toplamda 44 milyon 123 bin TL teklif usulüyle ihaleye açtı. Daha önce özel davetiye üzerine ihaleye giden kayyım atanan belediyelerin, bu kez arsaların satışını kentin birçok noktasına astırdıkları pankart ile duyurmaları dikkat çekti.

Sur Belediyesi’nin ödenekler noktasında ciddi sorunlar ile karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Kentin genel görünümüyle ilgili kaldırım ve ışıklandırma çalışmalarında anlaşmalı firmalara ödeneğinin sadece yüzde 10’unun yapıldığı, geri kalan ödemenin seçim sonrasına ertelendiği öğrenildi. Anlaşmalı akaryakıt firmasının ödemesinin yapılamadığı ve bu nedenle belediyeye ait bazı hizmet araçlarının yakıt olmamasından kaynaklı çalıştırılmadığı da iddia edildi.

TMMOB VE SUR PLATFORMU’NDAN AÇIKLAMA

Sur ilçesinde 14 parselin satışa sunulması tepkilere neden oldu. TMMOB ve Sur Platformu, “Hukuka aykırı bu uygulamanın yürütmesinin durdurulması davası” açıldığını basın toplantısı düzenleyerek duyurdu. TMMOB Diyarbakır Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısına sivil toplum örgütleri de destek verdi.

Sur Belediyesi’nin 2 yıldır kayyım tarafından yönetildiği ve üç ay sonra ülkede yerel seçimlere gidileceğinin hatırlatıldığı açıklamada, “Yerel seçimlere üç ay kala belediye mülkiyetinde bulunan taşınmazlara dair alelacele alınan satış kararı, hem yasal hem de ahlaki yönden tartışmalıdır. Mevcut yönetimin 3 ay sonra değişeceği gün gibi ortadadır, buna rağmen kayyımın böyle bir tasarrufta bulunması kentin büyük tepkisine yol açmıştır” denildi.

Açıklamada, Sur ilçesinde satışa çıkarılan 14 parsel hakkında şu bilgiler verildi: “Teknik ve hukuki yönden incelendiğinde oluşan 14 adet parselin İmar Kanunu'nun 18'inci madde uygulaması uyarınca ile DOP’tan (Düzenleme Ortaklık Payı) elde edilen imar yollarının, İmar Kanunu'nun 15’inci, 16’ıncı ve Tapu Kanunu'nun 21’inci maddesi uyarınca ihdası yapılarak belediyeye tescili yapılmıştır. Daha sonra tescili yapılan bu 14 adet parsel, İmar Kanunu'nun 18'inci madde uygulaması ile 13 adet parsel konut ve 1 adet parsel de Özel Eğitim Tesis Alanı’na dağıtımı yapılarak tescili yapılmıştır. Yani halktan kamu yararı adına yapılan kesinti, belediye adına Konut ve Özel Eğitim Tesis Alanı olarak satışa çıkarılmıştır.

Yukarıdan anlaşılacağı üzere aslında kamusal alanların yasal boşluklardan yararlanılarak rantsal alanlara dönüştürüldüğü görülmektedir. Bu alanların kamusal yarar doğrultusunda (yeşil alan, okul, sağlık merkezi, kültür merkezi vb.) kullanılması gerekirken şu an tamamen ticari amaçla satışa çıkarıldığı anlaşılmaktadır.”

Sur’da 8 mahallenin yıkımından sonra binlerce insanın evsiz bırakılarak mağdur edildiği ve bunlar için sosyal konut üretilebileceğine dikkat çekilerek, “Maalesef ticari amaçlı satışa sunulmuştur” denildi.

Benzer durumlarda Danıştay’ın kararlarına da değinilen açıklamada, “Danıştay’ın bu durumda olan yani uygulama sahalarında kapanan yolların veya DOP’ndan elde edilen taşınmazların kamu yararı dışında kullanılması durumunda iptal ettiği çok sayıda davanın olduğu bilinmektedir. Ayrıca daha önce Danıştay’ın belediyelerin toplu arsa satışına dair iptal kararlarının olduğunu da hatırlatmak isteriz” denildi.

‘KAMU MALININ TALANI’

TMMOB ve Sur Platformu’nun ortak açıklamasında hem siyasal ve idari teamüller hem de ihalenin yapılış biçimi ve süreci, seçim arifesinde yapılmaması gerektiği vurgulandı ve bu işlemin yangından mal kaçırma biçiminde işin kotarılmaya çalışıldığına dikkat çekildi.

“Daha önce yine kayyım marifetiyle Silopi Belediyesi’nde, belediyeye ait birkaç parselin birilerine kelepir fiyatına peşkeş çekildiğini bildiğimizden bu satışlara da şüphe ile yaklaşmaktayız. Dün Silopi’de bugün de Sur’da bu yöntem uygulanmaya çalışılıyor. Yarın ise Diyarbakır’ın diğer ilçe belediyelerinin de arazi ve taşınmazlarının satışına dönük çalışmaların yapılacağının bilgisine sahibiz

Bu yapılan işlerin bir taraftan kamu malının talanı, diğer taraftan görevi kötüye kullanma olduğunu yetkililere hatırlatırız. Bu süreci bu çerçevede takip edeceğimizi belirterek, kamuoyunu duyarlı olmaya, kentimizin demokratik kitle örgütlerini de bu önemli süreçte üzerlerine düşen rolü yerine getirmeye ve kenti sahiplenmeye çağırıyoruz.”

İhalenin derhal iptal edilmesi ve bu parsellerin seçim sonrasında gerekli revizyonları yapılarak halkın seçtiği meclis marifeti ile kamu yararı gözetilerek değerlendirilmesini talep eden TMMOB ile Sur Platformu, hukuka aykırı olarak değerlendirdikleri uygulamanın yürütmesinin durdurulması davası açtıkları bilgisini paylaştılar.