Keçi köyü kuran çevreci kadınlar
Hindistan'da kadınlar iklim değişikliğine çare üretiyor... Uluslararası yatırımcılar temiz enerjiye 2,8 trilyon dolar yatırmaya hazır... Aliağa on yıllar sonra kömüre karşı hukuk zaferi kazandı... Hepsi Yeşil Gündem'de...
DUVAR - Hindistan'da Batı Gat dağlarında yaşayan Attapadi kabilesi tarafından beslenen kara keçiler küresel iklim değişikliği yüzünden kıymete bindi. Gat'ın kara keçileri fazla ilgi ve bakıma da gerek olmadan hem hastalıklara hem de aşırı sıcaklara karşı dayanıklı olmalarıyla tanınıyor. Son yıllarda kronik bir sorun haline gelen kuraklık ve aşırı sıcak dalgası yüzünden köylüler keçilerini çok düşük fiyatlara satıp iş bulmak için Kerala ve Tamil Nadu gibi eyaletlere göç ediyordu.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI KEÇİ KÖYÜ
Bu gidişe bir dur demek için artık bölgedeki kadınlar Agali adıyla bilinen köyde tek bir keçi köyü kurup aracıları ortadan kaldırmanın yolunu arıyorlar ve yavaş yavaş sonuç da alıyorlar. Eskiden Attapadi kadınları keçilerini sadece bin rupiye (15 dolar) satarlarken şimdi 5 bin rupiden daha fazlaya (75 dolar) satabiliyorlar. Attapadi kadınları şimdi de kooperatiflerde başka ne ürünler satabileceklerini düşünüyorlar. Bazıları yerel şifalı otlar satarken bir kısmı da organik gıdaya yöneliyor. Bu şekilde hem kadınların iki ayağının üstünde durabilme şansı ortaya çıkıyor hem de iklim değişikliğine karşı alternatif çözümler üretebiliyorlar.
İklim değişikliğine karşı 2,8 trilyon dolarlık güçbirliği
İklim değişikliği ne kadar inkar edilemez bir noktaya gelmiş olursa olsun özellikle ABD'de siyaset erkanının çok büyük bir bölümü direnmeye devam ediyor. ABD başkanı Donald Trump'ın ekibinde de çok fazla iklim değişikliği inkarcısı var. Birçok uzmana göre gidişat tehlikeli bir hâl almaya başlamışken ilginç adımlardan biri iş dünyasından geldi. The Independent'ın haberine göre ekonomik değeri 2,8 trilyon doları bulan bir grup yatırımcı Donald Trump'a karşı birleşip iklim değişikliğiyle mücadeleye karar verdiler.
G 20 ARİFESİNDE TEMİZ ENERJİ ÇAĞRISI
Bir yandan G 20 ülkelerinin Dışişleri bakanları Temmuz ayında Hamburg'da toplanacak olan iklim değişikliği gündemli zirveye hazırlanırken aralarında Aegon Değer Yönetimi, Aviva Yatırım gibi kuruluşların olduğu firmalar eğer temiz enerjiye yönelik net bir politika ortaya konulursa kendilerinin de yenilenebilir kaynaklara milyarlarca dolar yatırım yapabileceklerini ilan ettiler.
Cebi şişkin bu meydan okumaya karşı Trump'dan henüz bir tepki gelmedi. Trump onun yerine Çevre Bakanlığı EPA'ya web sitesinde iklim değişikliğine referansı bulunan bütün maddeleri silmesini reddetti. Diğer tarafta Trump seçimleri kazandıktan sonra Paris Anlaşması'na kapıları tamamen kapamadığını da ifade etmişti.
Aliağa'da yıllar sonra hukuk zaferi
İzmir Aliağa'da halihazırda faal durumda olan İzdemir Kömürlü Termik Santralının Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu kararı mahkeme tarafından iptal edildi. Aliağa, Mayıs 2016’da tüm Türkiye’den çevre ve yaşam savunucularının katılımıyla gerçekleşen Kömürden Kurtul - Break Free etkinliğini takiben, planlanan ve var olan kömürlü termik santrallere karşı teker teker hukuk zaferleri kazanıyor.
On yıllardır kömür santrallerinin inşasına ve işletilmesine direnilen bölgede, yerel topluluklar, Mayıs 2016’daki Kömürden Kurtul etkinliğinden sonra önemli bir zafer daha kazandı. İzdemir Termik Santralı ile ilgili verilen 17.06.2010 tarihli ÇED Olumlu Kararı’na karşı açılan dava sonuçlandı. Mahkeme, Dava konusu ÇED kararının yetki, şekil, sebep yönlerinden hukuka aykırı olduğunu, kamu yararı dışında bir amaçla verildiğini ifade ederek, iptalini istedi. Kararda, “ÇED olumlu kararının yenilenebilir enerji kaynaklarının özendirilmesi yönünde tedbirler almak göreviyle çeliştiği” gerekçe olarak gösterildi.
ÜRETİM LİSANSI ASKIYA ALINMALI!
ÇED iptal kararı çıktığında bir santralin işletilmesine devam edilemiyor. Bu nedenle şimdi Aliağa’daki hukukçular ve yaşam savunucuları hukuksal süreç gereği işletmenin üretim lisansının askıya alınmasını bekliyor. T.C. İzmir Valiliği’ne seslenen Fosil Yakıt Karşıtı İnisiyatif Üyesi Bahadır Doğutürk, “Bu karar önemli bir hak ve hukuk zaferidir. Kararda da belirtildiği üzere, Aliağa bölgesi kümülatif etki yönünden sınır değerleri geçmiştir. Bölgede hiçbir kirletici tesise izin verilmemeli, mevcut tesisler de acilen rehabilitasyon edilmelidir. Valiliğin 30 yıllık haklı mücadelemizi takiben gelen bu kararları uygulamaya koymasını ve üretimin durdurulmasını bekliyoruz. Gelecek nesiller için fosil yakıtlardan vazgeçin.” dedi.
Bölgede planlan bir diğer proje olan Enka 800 MWlık ENKA termik santral projesi’nin ÇED Raporu da benzer bir biçimde Aralık 2016’da iptal edilmişti. İki dava sürecini de takip eden hukukçulardan Diler Bosut Güven ve Gülay Mete, mahkemenin iptal kararlarını “zafer” olarak nitelendirdi. Hukukçular İzdemir Kömürlü Termik Santrali’nin bir an önce faaliyetlerine son vermesi gerektiğini ifade ederek yetkililerin harekete geçmesini talep etti.
Enka Projesinin Aliağalılar için sembolik bir önemi de bulunuyor. Aralık 2016’da ÇED olumlu kararı iptal edilen 800 MWlık ENKA termik santral projesi, 1990 yılında Aliağa’da yapılan, Türkiye’nin en büyük çevre eylemlerinden biri olan 50 km.lik insan zincirinden 20 yıl sonra gündeme gelen ilk termik santral projesi olma özelliğini taşıyordu.