Kefensiz, törensiz, kimliksiz: Hatay’da zeytin ve mersin dallarıyla defin...

Maraş merkezli yıkıcı depremde ikinci hafta sona ererken toplu olarak defnedilenlerin mezarlarına zeytin ve mersin dalları bırakılıyor.

Abone ol

Ceren Deniz - Kadir Cesur

HATAY - Merkez üssü Maraş olan 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerin 13’üncü gününde, büyük yıkımın yaşandığı Hatay’da bazı enkaz bölgelerinde iş makineleriyle arama çalışmaları sürüyor. Yaşam beklentisinin hâlâ devam ettiğinin belirtildiği bu enkaz alanlarında depremzedeler, yakınlarıyla ilgili bir haber bekliyor. Enkazdan çıkarıldıktan sonra kimliği tespit edilen cenazelere kimlik bilgileriyle, teşhis edilemeyen cenazelere numara verilerek işlem yapılıyor. Kimlik tespiti yapılamayan cenazelerden analiz için numune alınıyor. Enkaz alanlarında tutulan resmi kayıttan sonra cenazeler, defin araçlarıyla Adli Tıp Kurumu’na, hastanelere ya da Hatay İl Koordinasyon Kurulu tarafından belirlenen merkeze sevk ediliyor.

İŞ MAKİNELERİYLE MEZAR KAZILIYOR

Enkaz bölgelerinden şehirdeki mezarlıklara giden güzergâhta cenaze araçları, hayatını kaybeden afetzedeleri taşıyor. Hatay merkez ve ilçelerdeki mezarlıklara kurulan çadırlarda başsavcı ve savcılar, cenazelerin defin işlemlerini yapıyor. Şehirdeki bazı afet bölgelerinden çıkarılarak mezarlıklara taşınan cenazeler, ceset torbası ya da battaniyeye sarılıp, kefensiz, törensiz ve birçoğu kimliksiz toprağa veriliyor. Her mezarlıkta uzun şeritler halinde yan yana defnedilen cenazelerin başında yas, mezarların üzerinde zeytin ve mersin dalları var. 

MEZARLARDA İSİM YA DA NUMARA VAR

İnsanların yakınlarının cenazelerinin defnedildiği yerin belli olmasını umut eder hale geldiğini söyleyen Kezban Münker, enkaz başındaki çaresizliğin mezar başında da yaşandığını belirterek, mezarlıklardaki defini şöyle anlatıyor: “Kimlikleri belli olan cenazelerin mezarlarına, isimleri yazılı tahta kazıklar çakılıyor. Belli olmayanlara, verilen numaralar yazılıyor. Hiç durmadan yeni mezarlar kazılıyor. Ölülerimiz yıkanmıyor. Ceset torbasına konulup gömülüyor. Mezarlığa kaybımızı gömüp enkaza geri dönüyoruz. İnsanın içi acıyor ama elden bir şey gelmiyor. Çok yazık oldu.”