Kemal Kurkut’un ölümünde 3 ihlal!
CHP Milletvekili Şenal Sarıhan, Newroz kutlamalarında öldürülen Kemal Kurkut’un yaşam hakkını ihlal eden polislerin serbest bırakılmasının orantısız bir karar olduğunu, kararın, halkın adalet duygusunu rencide ederek “cezasızlık” kaygısını daha da artırdığını söyledi.
ANKARA - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili, CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, 20-28 Mart hak ihlalleri raporunu yayımladı.
Newroz kutlamalarında Kemal Kurkurt’un öldürülmesinin geniş yer aldığı raporda, olayda yaşam hakkı ihlalinin yanı sıra gömülme hakkı ve basın özgürlüğünün de ihal edildiğine dikkat çekildi.
Sarıhan, haftalık insan hakları raporunun ikincisini yayınladı. Raporun ilk maddesi Newroz kutlamaları sırasında polis tarafından ateş edilerek öldürülen Kemal Kurkut oldu. Sarıhan, “Polisin resmi açıklamasında gerçeği saklamaya çalıştığı olay Dihaber muhabiri Abdurrahman Gök’ün görüntüleriyle ortaya çıktı. Gazeteci Gök’ün karelerinde an be an Kurkut’un nasıl vurulduğu izlenebilirken kamu otoritelerinin gerçeği örtme çabası hak ihlalleri karşısında Türkiye’nin içinde bulunduğu vahim tabloyu bir kez daha gözler önüne serdi. Sarıhan olaydaki ihlalleri şöyle sıraladı:
YAŞAM HAKKI İHLALİ: Devlet uluslararası sözleşmeler ve Anayasa’da en temel ve dokunulmaz haklar arasında tanımlanan “yaşama hakkı”nı korumakla sorumlu. Bunun ihlal edilmesi halinde caydırıcı niteliğe sahip etkin ceza hükümlerine yer vermek, ceza kovuşturmasını organize etmek yönünde pozitif yükümlülük altındadır. Bu bağlamda devletin negatif yükümlülük, pozitif yükümlülük ve usuli yükümlülük olmak üzere üç yükümlülüğü vardır. Kemal Kurkut’un öldürülmesine ilişkin olayda ise, yaşamı yok etme yasağı çiğnenmekle kalınmamış, gerçeği ortaya çıkarmak anlamındaki pozitif ve usuli yükümlülükler de yerine getirilmemiştir. Görüntülerin ortaya çıkardığı infaz eyleminin aksine emniyet güçlerinin “canlı bomba” iddiası konusundaki ısrarı göz önüne alındığında ve gazetecilerin gerçeği ortaya çıkartacak olay anına ilişkin görüntülerini silmeleri konusunda yapılan baskılar düşünüldüğünde, delillerin toplanılması işlemi henüz tamamlanmamışken, yaşama hakkı gibi en temel hakkın ihlal edildiği bir eylem karşısında, şüphelilerin serbest bırakılmış olmaları orantısız bir karardır. Bu karar, halkın adalet duygusunu rencide ederek “cezasızlık” kaygısını daha da artırmaktadır.
“GÖMÜLME HAKKI” İHLALİ: Kurkut’un öldürülmesinin ardından ihlal edilen bir diğer hak ise; “gömülme hakkı”dır. Herkesin onurlu bir şekilde gömülmesi yasalarca koruma altına alınmıştır. Kurkut’un cenazesinin kaldırılması sırasında ailesine çıkartılan zorluk ve engellemeler “yaşama hakkı” elinden alınan gencin “gömülme hakkı”nın da gaspıdır.
YAYIN YASAKLARI, BİLGİ EDİNME HAKKI VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ: Kurkut’un öldürülmesini takip eden süreçte ilk yapılan işlerden biri yine yayın yasağı getirmesi oldu. Benzer pek çok olayda olduğu gibi, yayın yasağı getirilmesiyle, Anayasal bir hak olan “halkın gerçekleri öğrenme ve bilgi edinme hakkı” ve AİHS 10. maddesini düzenleyen ifade özgürlüğü de ihlal edildi.
“GAZETECİLİK VE HAKİKAT”
Sarıhan’ın raporunda Kurkut’un öldürülmesini kare kare görüntüleyen Dihaber muhabiri Abdurrahman Gök’ün Gazete Duvar Ankara Temsilcisi Özlem Akarsu Çelik’e yaptığı açıklamalar da yer aldı. “Gazetecilik ve Hakikat” başlıklı bölümde şöyle denildi:
“Tüm bu olan biten içinde altı çizilmesi gereken en önemli hususlardan biri; olay anına ilişkin fotoğrafları yayımlamanın “hakikate karşı bir borç” olduğunu söyleyen ve “Ya yapmayacağız bu mesleği ya da gerçek neyse onu yazacağız” diyen Abdurrahman Gök’ün tutumudur. Gerçeğin peşinde olan pek çok gazetecinin yoğun baskılarla karşılaştığı, cezaevlerine tıkıldığı bugünlerde Gök’ün meslek etiğinden ödün vermeyen tavrı umut vericidir.
Raporda son bir hafta yaşanan hak ihlalerinde şu başlıklar dikkat çekti:
AÇLIK GREVLERİ: Tecrit, kötü muamele, haberleşme hakkının engellenmesi gibi nedenlerle başlatıldığı öğrenilen açlık grevleri yayılıyor. İzmir, Edirne, Şakran, Ermenek, Osmaniye , Van ve Sincan Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi 40 günü aşkın bir süredir devam ediyor.
GÜLMEN VE ÖZAKÇA’YA “RUTİN” GÖZALTILAR: KHK ile mesleklerinden ihraç edilmelerinin ardından “İşimi geri istiyorum” sloganıyla Kızılay Yüksel Caddesi’nde direnen kamu emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nında aralarında bulunduğu 11 kişi gözaltına alındı. Direnişlerinin 136. Açlık grevinin ise 16. Gününde bir kez daha gözaltına alınan Gülmen ve Özakça sadece birkaç gün önce gözaltından çıkmışlardı.
ÖĞRENCİLERE SORUŞTURMA: Çıkarılan son KHK ile Anadolu Üniversitesi’nden ihraç edilen 28 akademisyenin üniversiteden ayrılışı sırasında fakültelerine pankart asarak hocalarının ihraç edilmesine tepki gösteren öğrenciler hakkında soruşturma açıldı.
MUHTARLIĞA KAYYUM: Manisa'nın Salihli ilçesindeki Gaffar Okkan Mahallesi Muhtarı Kamuran Kocaman'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 24 Şubat'taki Manisa mitingine katılmadığı için görevden alındı, yerine kayyum atandı.
SANDIK ÜYELİKLERİNE İPTAL: YSK, AK Parti’nin başvurusu ile Mardin, Batman ve Siirt’te toplam 164 HDP’li ve CHP’linin sandık başkanlığı ve üyeliğini iptal etti.
TECAVÜZCÜLER “CEZASIZ” KALIYOR: İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen, cinsel istismara maruz bırakılan 9 yaşındaki çocuğun kalp krizinden yaşamını yitirdiği raporla kesinleştiği davada, Tuncay Ç. isimli cinsel istismar sanığı tahliye edildi.
YURTTAŞ HAKLARI DERNEĞİ’NE DURDURMA: Yurttaş Hakları Derneği’nin faaliyetleri yürüttükleri “ Hayır” kampanyaları nedeniyle 3 ay süreyle durduruldu.
“YASAKLAMA YARIŞINDA” TÜRKİYE BİRİNCİ OLDU: Twitter, bu yıl onuncusunu yayınladığı Şeffaflık Raporu'nda, Türkiye'nin en çok hesap kapatılması isteğinde bulunan ülkeler içinde başı çektiğini, son 6 ay içinde Türkiye'den 3 bin 76 hesabın kapatılması için Twitter'a başvuru yapıldığını açıkladı. Bu başvuruların 2 bin 232'sinin hükümet organları, polis ile başka kurumlar ve kişilerden, 844'ünün de mahkemeler aracılığıyla yapıldığı belirtildi. (DUVAR)