Kıbrıs'ta çözüm ufukta görünmüyor: BM Temsilcisi, Tatar ve Hristodulidis'le görüştü

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Cuellar, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ile bir araya geldi.

Abone ol

LEFKOŞA - Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar'ın ada ziyaretinde yaptığı görüşmeler, Kıbrıs sorununda taraflar arasındaki derin uçurumun sürdüğünü bir kez daha gözler önüne serdi. Rum tarafı iki toplumlu, iki kesimli federal çözüm modelinde ısrarcı olmaya devam ederken, Türk tarafı ise egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözümden vazgeçmeyeceğini net bir şekilde ifade ediyor.

CUELLAR'DAN MESAJ VAR

Cuellar, önce Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ile görüştü. Ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile bir araya geldi. BM'li diplomatın ilerleyen saatlerde adada siyasetçiler ve kanaat önderleri ile bir araya gelmesi planlanıyor. Sabah saatlerinde Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleştirilen görüşmede Hristodulidis'in federal çözüm üzerinde durduğu, müzakere masasının tekrardan tesis edilmesinin önemine atıfta bulunduğu öğrenildi. Rum tarafı benzer fikirleri geçtiğimiz günlerde resmi kanallar aracılığı ile tekrarlamıştı. 

Cuellar, Hristodulidis ile olan görüşmesi sonrasında kuzeye giderek Cumhurbaşkanı Tatar ile bir araya geldi. Bu görüşme sonrasında BM'li yetkili kısa ama manidar bir açıklamada bulundu. Tatar ile görüşmesi sonrası basına kısa bir açıklama yapan Cuellar, 'yapıcı bir görüşme' gerçekleştirdiklerini belirtti. Tatar'ın pozisyonunu yinelediğini aktaran Cuellar, uluslararası toplumun Kıbrıs'ta kalıcı bir çözümü desteklediğini ve sivil toplumun da ilerleme kaydedilmesi yönünde beklenti içinde olduğunu vurguladı. 

TATAR: EGEMEN EŞİTLİK OLMADAN MÜZAKEREYE OTURMAYIZ

Ersin Tatar ise görüşme sonrası yaptığı açıklamada, BM temsilcisine kendi yetkilerini ve Kıbrıs Türk tarafının onayının özünü hatırlattığını söyledi. Tatar, "Meseleyi başka yerlere çekip, liderleri buluşturalım" şeklinde baskılara izin vermeyeceğini belirtti. Tatar, 3,5 yıl önce Cenevre'de ortaya koydukları yeni siyasetin devam ettiğini ve Türkiye Cumhuriyeti'nin de bu konuda kendilerine tam destek verdiğini vurguladı. Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü taleplerinin bağlayıcı olduğunu ifade eden Tatar, bu kriterler yerine getirilmeden müzakere masasına oturmayacaklarını net bir şekilde dile getirdi.

'ZİHNİYET DEĞİŞMELİ'

Tatar, Kıbrıs Rum tarafının 1960 anlaşmalarında yer alan Kıbrıslı Türklerin eşit egemenlik hakkını gasp ettiğini ve Kıbrıs Türklerine yönelik izolasyonları sürdürdüğünü savundu. "Masaya oturmak bir şeyi çözmez, esas olan zihniyetin değişmesidir" diyen Tatar, Kıbrıs Türk halkının en az Rum halkı kadar meşru olduğunu ve egemen bir halk olarak mücadelelerini sürdürdüklerini ifade etti.

Ersin Tatar, olası bir anlaşmanın iki devletin iş birliğiyle olması gerektiğini ve aksi takdirde 1974 öncesine dönüş anlamına geleceğini söyledi. Ayrıca, bazı sivil toplum örgütlerinin görüşlerini dile getirdiğini ancak kendilerini bağlayanın devletleri, alınan kararlar, halklarının mücadelesi ve Türkiye ile olan ilişkileri olduğunu ifade etti. Yeni ve onurlu siyasetin devamı için söylediklerinin arkasında durmaya devam edeceklerini belirten Tatar, BM temsilcisinin yazacağı raporda Kıbrıs'ta yaşananları doğru bir şekilde analiz etmesini ve Kıbrıs Türk halkına yapılan haksızlıkları yansıtmasını beklediğini söyledi.

DERİN UÇURUM

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres geçtiğimiz aylarda Cuellar'ı Kıbrıs'ta yeni müzakere süreci için ortak zemin olup olmadığını tespit etmek için görevlendirmişti. Türk tarafı bu görevlendirmenin temmuz başlarında sona ereceğini öne sürüyor. Cuellar'ın adadaki yeni temaslar iki liderlik arasında çözüm formatı konusunda derin bir uçurumun söz konusu olduğunu gösteriyor. Rum tarafı yarım asırdan beri tartışılan federasyon fikrinde sabit kalırken Türk tarafı 2017'den sonra iki devletli çözümü dillendiriyor. İki taraf arasındaki uçurum neticesinde Cuellar ile BM'nin bundan sonra atacakları adımlar merakla bekleniyor. 

(DIŞ HABERLER SERVİSİ)