Kılıçdaroğlu, Babacan, İmamoğlu ve Yavaş Balıkesir'de

Millet İttifakı'nın seçim çalışmaları kapsamında Balıkesir'de miting düzenlendi. Mitinge Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Ali Babacan katılım sağladı.

Abone ol

DUVAR - Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayları İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile Balıkesir'de mitinge katıldı.

Kılıçdaroğlu, KPSS'de yüksek puan alanların sözlüde elendiğini belirterek sözlüyü kaldıracağını söyledi. "Torpili bitireceğiz, torpili. Garibanın sahibi yok, bütün garibanların sahibi bay Kemal olacak" diyen Kılıçdaroğlu, mitingde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Türkiye'nin makus tarihini bu meydanda yeneceğiz, tıpkı atalarımızın yendiği gibi. Türkiye'nin karamsar bir ortamda olduğunu, büyük sıkıntılar olduğunu, hayat pahalılığını, gençlerdeki umutsuzluğu biliyorum. Herkesin sıkıntısı var, derdi var. 21 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Ama artık değişimin zamanı geldi. Yeni bir ruha yeni bir anlayışa ihtiyacımız var. Bir değişime ihtiyacımız var. Çok kutuplaştık, çok savrulduk; artık kucaklaşalım, barışmanın zamanı.

Yeni bir anlayışı bu ülkeye getireceğim. Tamamen 85 milyonun bir arada yaşadığı bir Türkiye'yi inşa edeceğiz. İnşa etmenin yolu sizden, sizin oylarınızdan geçiyor. Altı lider bir aradayız, birlikteyiz. Hepimiz huzur istiyoruz.

Bölgenin şikayetlerini de biliyorum. Çiftçi zarar eder mi? Buğday, arpa, yulaf, et, canlı hayvan dışarıdan geliyor. Sen yurt dışındaki çiftçiyi destekleyeceğine kendi üreticini desteklesen daha iyi olmaz mı? Bunların tamamı olacak. Onlar 5'li çeteler için çalıştılar, Bay Kemal vatandaşı için çalışacak. 85 milyon birlikte çalışacağız; Türkiye'nin büyümesi kalkınması için çaba harcayacağız.

BÜTÜN KÖY OKULLARINI AÇACAĞIZ: Üniversitelerimiz bilgi üretecek, öğrencilerimiz mezun olacak ve işleri hazır olacak. 100 bin öğretmen atamasını Cumhuriyet'in 100'üncü yılında yapacağız. Bütün köy okullarını açacağız. Köyde öğretmen de öğrenci de olacak. Her köyde öğretmen dışında ziraat mühendisi olacak. Bunların ücretlerini hükümet ödeyecek. Toprak analizi yapacak, hangi ürünlerin üretilmesi gerektiğini söyleyecek. Hayvancılık yapılıyorsa veteriner orada olacak, hayvanların aşılarını yapacak, yardımcı olacak. Köyün entelektüel düzeyini de yükselteceğiz. Hepsi üretecek, hepsi kazanacak.

HER EMEKLİYE KURBAN BAYRAMI'NDA 15 BİN LİRA: 2015'ten bu yana söylüyorum; 'Ramazan ve Kurban Bayramı'nda emeklilere asgari ücret kadar ikramiye verin' diye. Sonra baktılar Bay Kemal haklı ikramiye verdiler ama düşük. Emekliye Ramazan ve Kurban Bayramı'nda asgari ücret kadar ikramiye vereceğiz. Önümüzde Kurban Bayramı var, her emeklinin 15 bin lira parası olduğunu göreceksiniz.

BAY KEMAL'İN ÇOCUĞU DA ASKERLİK YAPSIN DEDİK: Biz onlar gibi değiliz. Biz mütevaziyiz. Evimiz, barkımız, mutfağımız, çocuklarımız da öyle. Biz çocuklarımız askerlik yapsın diye, bedelliye göndermedik. Garibanın çocuğu askerlik yapıyorsa, bay Kemal'in çocuğu da askerlik yapsın dedik. Siyasetçi halka örnek olmazsa olmaz. O nedenle ahlaklı, erdemli, bilgili bir siyaset mücadelesi veriyoruz. Bu mücadeleyi kazanacağız.

418 milyar dolar, devleti soydular. Güçlü olursanız bu ülkenin hakkını hukukunu savunursunuz. Güçsüzseniz, paraları kaptırmışsanız sizin bu ülkeye faydanız yoktur. 'Beni kızdırma, senin malvarlığını araştırırım' dedi, tek cümle kullanılmadı. 418 milyar dolarlık malı götürdüler. Sanıyorlar ki bay Kemal bu parayı bulamaz. O paraların tamamını Türkiye'ye getireceğim. O paralar 5'li çetelerin, uyuşturucu baronların paraları değil, 85 milyonun parasıdır. Çalındı ve geri getireceğim.

BÜTÜN GARİBANLARIN SAHİBİ BAY KEMAL OLACAK: Gencecik evlatlarımız üniversiteyi bitirmişler ve işsizler. Baba da evlat da işsiz. İmkanlar sınırlı. Bu tabloyu düzeltmemiz lazım. Evlatlarımızın iş güç sahibi olması lazım. KPSS'de yüksek puan alıyorlar, sözlüde eleniyorlar. Sözlüyü kaldıracağım, atamanız hemen yapılacak. torpili bitireceğiz, torpili. Efendim dayın varsa giriyorsun. Garibanın sahibi yok, bütün garibanların sahibi bay Kemal olacak.

BURADAKİ SURİYELİLERLE GÖRÜŞTÜM: Türkiye yol geçen hanı haline geldi, sınır diye bir şey kalmadı. İpini koparan Türkiye'ye geliyor, sanki bu ülkenin sınırı yok. 3 milyon 600 bin Suriyeli kardeşimiz var. En geç 2 yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi Suriye'ye uğurlayacağız. Buradaki Suriyelilerle de görüştüm. 'Siz bu şartları sağlarsanız biz kendi memleketimize döneriz' dediler. Türkiye yol geçen hanı olmayacak. Türkiye onurlu, güçlü bir ülkedir. Suriye ile barışacağız. Onların can ve mal güvenliklerini sağlayacağız."

'SEÇİME Mİ GİDİYORUZ, SAVAŞA MI ANLAMADIK'

Kürsüye ilk olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş çıktı. Yavaş, "Seçime mi gidiyoruz. Savaşa mı gidiyoruz anlamadık. Siyasi partiler birbirinin rakibidir. Bizim karşımızda düşman filan yok. Herkesin farklı düşünmesi gayet normal. 'Teröristleri nasıl gömdüysek, muhalefeti de gömeceğiz' diyorlar. Bu nasıl bir dil?" dedi.

Yavaş, "Ülkemizde uçurum çok açıldı. Koltuktan kalkmak istemiyorlar. Çocukları lüks araçlarla geziyor, çakarlı araçları bırakmak istemiyorlar. 31 Mart seçimleri öncesinde de Ankara'da rantı bırakmak istemiyorlardı. 16 milyar lirayı Ankapark'a gömdüler. Çocuklarına televizyon kanalı, spor kulübü aldılar" ifadelerini kullandı.

YAVAŞ: RUH SAĞLIĞINIZ İYİ Mİ SİZİN?

"Kılıçdaroğlu seçilirse İHA'larımızı, SİHA'larımızı hangara kapatırlar" diyen Tarım Bakanı Vahit Kirişçi'ye de yanıt veren Yavaş; "Son günlerde İHA’lar, SİHA’lar, TOGG seçime alet edilmeye başlandı. Bunlar bizim milli malımız. Nasıl daha önceki hükümetler ASELSAN’ı, HAVELSAN’I, ROKETSAN’I, gelen hükümetlere devrettilerse elbette İHA’lar SİHA’lar da devredilecek. Bize düşen çok daha iyisini geliştirmek olacaktır. Bağımsızlık bizim geleneğimizde vardır. Bağımsızlığımızı korumak için milli güvenlik politikalarımızı devam ettireceğiz. Bugün bir bakan diyor ki “biz gidersek İHA’ları SİHA’ları hangara gömecekler” ne içtiniz ne yediniz sayın bakan? Ruh sağlığınız iyi mi sizin?" dedi.

İMAMOĞLU: PAZARA GİTTİĞİNİZDE BİLE DÜN İLE BUGÜN ARASINDA FARK VAR

Yavaş'ın ardından kürsüye İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu çıktı. İmamoğlu, "Göreceksiniz başarılı olacağız. Birliğin beraberliğin dönemidir. Her şeyi bilen bir kişinin otoritesi bizi nereye getirdi görüyoruz. Pazara gittiğinizde bile dün ile bugün arasında fark var. İnsanlar cebindeki parasıyla dün alabildiklerini bugün alamıyorlar. 22 yılda -cek, -cak diyen iktidarı bu millet tıpış tıpış evine yollar" ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, "Bu millet hak yiyenle yemeyeni ayırt eder. Balıkesir'in halkı yalancı pehlivanla gerçek pehlivanı ayırt eder. 15 Mayıs sabahında sizi pırıl pırıl güzellikte bir Türkiye'ye uyandıracağız. Mülakat belasından bu memleketi kurtaracağız." diye konuştu. 

BABACAN: İKTİDAR AYNI CEM YILMAZ’IN DAYISI GİBİ

Cumhurbaşkanlığı yarışını birinci turda bitirme çağrısı yapan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, AK Parti’nin seçim vaatlerini, Cem Yılmaz’ın son gösterisinde anlattığı bir hikâyeye benzetti. “İktidarda değilmiş gibi çalışmaya şimdi başlıyor” diyen Babacan, “Aynı Cem Yılmaz’ın dayısı gibi kaza yapıyor. Bir de gelmiş bizimle şoförü arıyor” ifadelerini kullandı.

Babacan şunları söyledi:

"Aslında önümüzde bir referandum var. Birinci pusulada iki tercih var: Sayın Erdoğan ve Sayın Kılıçdaroğlu. Gerisi teferruat. İkinci pusulada Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı var. Gerisi teferruat. Gerisinin zaten ülke yönetme iddiası yok. Çok dikkat edelim. Oylarımızı zayi etmeyelim. Tercihimizi net ve açık yapalım. Birinci turda bu işi bitirelim.

5 SENEDE YAPAMADIĞINI 5 HAFTADA YAPMAYA ÇALIŞIYOR: İktidar şimdi bir sürü vaatler sıralamaya başladı. Parça parça destekler açıklıyorlar. Günaydın… Baktılar ki pabuç pahalı, bu seçim önceki seçimlere benzemeyecek, son 5 senede yapamadığını 5 haftada yapmaya çalışıyorlar. Kandıramazsınız. Seçime kalmış 20 gün, 20 senedir yapmadıklarını 20 güne sığdırmaya çalışıyorlar. Bu millet kanmayacak.

İKTİDAR AYNI CEM YILMAZ’IN DAYISI GİBİ: Cem Yılmaz, son gösterisinde dayısını anlatıyor. İktidar aynı Cem Yılmaz’ın dayısı gibi. Cem Yılmaz’ın dayısı araba kullanırken kaza yapıyor. Camdan fırlıyor gidiyor. Uyanıp bakıyor uzakta bir kaza olmuş. Arabanın yanına gidip soruyor, ‘Ne oldu?’. Polis, ‘Kaza oldu, yaralılar var ama şoförü bulamıyoruz’ diyor. Cem Yılmaz’ın dayısı da ‘Haydi beraber arayalım bari’ diyor, başlıyorlar şoförü aramaya… Sayın Erdoğan, şoförü aramayın boşuna. Aynaya bakın yeter. Bu kazayı siz yaptınız. Kazayı yapmış, bir de gelmiş bizimle beraber şoförü arıyor. Ne diyor? ‘Dış güçler’ diyor. ‘Falancalar sebep oldu’ diyor. Tek yetkili, tek imzalı olduğunuz gün ülkeyi yoldan çıkardınız, şarampole yuvarladınız. 86 milyonu yaraladınız. Herkes krizlerde yara aldı. Sizin bundan sonra yapacağınız tek bir şey var Sayın Erdoğan: Bir durun artık. Bir susun artık. Siz iyisiyle, kötüsüyle şu kaza alanını bir terk edin; biz yapacağımızı yapalım.

ENKAZ EDEBİYATI YAPMAYACAĞIZ: Hiç merak etmeyin, öyle ‘dış güçler, iç güçler’ diye bahaneler üretmeyeceğiz. Enkaz edebiyatı da yapmayacağız. Kolları sıvayıp çalışmaya başlayacağız. Çünkü biz çalışan Türkiye’nin sesiyiz. Çalışanın halinden anlıyoruz. Endişeye mahal yok. Enflasyon için bakkalları, kasapları suçlamayacağız. Kuru soğan depolarına baskın yapıp ‘Soğanın fiyatını siz yükseltiyorsunuz’ demeyeceğiz. Enflasyonun yegâne sebebi kötü yönetimdir. Ortak akılla, hukukla, bilimle işimizi yapacağız. Ülkeyi öyle bir yöneteceğiz ki sadece Millet İttifakı’na, Sayın Kılıçdaroğlu’na destek verenler değil, 86 milyon kazanacak.

AK PARTİ’YE GÖNÜL VERENLER 3Y’NİN YAYGINLAŞTIĞI ÜLKE GÖRMEK İSTEMİYORLARDI: Bazı evlerde ‘Elim CHP’ye gitmiyor’ diye bir söz var. Ama çok daha fazla hanede ‘Elim Erdoğan’a artık gitmiyor’, ‘Elim artık AK Parti’ye gitmiyor’ diyen milyonlarca vatandaşımız var. Bunu biliyorum. Çünkü bir zamanlar AK Parti’ye gönül vermiş vatandaşlarımız, ‘Yasaklarla, yoksullukla, yolsuzlukla mücadele edin’ diye o desteği verdi. Şimdi dönüp dolaşıp yasakların, yoksulluğun ve yolsuzluğun yaygınlaştığı bir ülke görmek istemiyorlardı ki. O 28 Şubat zihniyetine karşı dik duruş için o desteği verdiler. Şu anki hükûmetin 28 Şubatçılarla kol kola gezeceğini nereden bilebilirlerdi?"