Kılıçdaroğlu: Mazbataları vermemek demokrasiyle bağdaşmaz

Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu'yla birlikte açıklama yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu'na seçimi kazanan bazı belediye başkan adaylarına mazbatalarının verilmemesini nasıl değerlendirdiği soruldu. Kılıçdaroğlu, "YSK adaylar listelerini onaylıyor ve yasallık kazanıyor. 'Ben devre dışı tutacağım, mazbata vermeyeceğim' derseniz, demokrasiyle bağdaşmaz" dedi.

Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerde hayatını kaybeden iki partili için Saadet Partisi Genel Merkezi'nde Genel Başkan Temel Karamollaoğlu'na taziye ziyaretinde bulundu. Kılıçdaroğlu'na ziyaretinde Genel Başkan yardımcıları Tuncay Özkan ve Bülent Kuşoğlu da eşlik etti. Yaklaşık 1 saat süren ziyaretin ardından Kılıçdaroğlu ve Karamollaoğlu ortak basın açıklaması yaptı.

Türkiye'nin hem içeride hem de dışarıda yaşadığı sorunları da değerlendirdiklerini aktaran Kemal Kılıçdaroğlu, düşüncelerini dinlediği için Temel Karamollaoğlu'na teşekkür etti. Karamollaoğlu da seçim günü meydana gelen olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, Kılıçdaroğlu'na ziyaretinden dolayı teşekkürlerini iletti.

'ADALETE GÜVENDEN BAŞKA YAPACAK BİR ŞEY YOK'

Türkiye'nin henüz seçim atmosferinden çıkamadığını söyleyen Karamollaoğlu, "Sayımlar tekrar tekrar yapılıyor. Ümit ediyoruz ki YSK neticede son kararı verecek, noktayı koyacak. Bu kararlar da kanunlar, teamüller neticesinde gerçekleşecek. Bizim şu anda adalete güvenden başka yapacağımız bir şey yok. Ümit ederiz ki vatandaşın da gönlüne uyacak, onların da kabullerini kazanacak bir karar verirler" dedi.

'MAZBATALARIN VERİLMEMESİ TÜRKİYE'NİN İMAJINI ZEDELER'

Açıklamaların ardından Kılıçdaroğlu, kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. "Türkiye'de bazı yerlerde seçilen belediye başkanlarına mazbatalarının verilmemesi söz konusu. Bu konuyla ilgili değerlendirmeniz nedir?" sorusuna Kılıçdaroğlu, şu cevabı verdi:

"Aslolan milli iradedir. Aday olmak istediğiniz zaman zaten ilgili yerlere başvuruyorsunuz. YSK adaylar listelerini onaylıyor ve yasallık kazanıyor bunlar. Dolayısıyla siz seçme ve seçilme hakkınızı kullanıyorsunuz. Milli irade tecelli eder, seçilirseniz size mazbatanın verilmesi lazım ama özel bir kasıt, kararla belli kişileri 'Ben devre dışı tutacağım, bunlara mazbata vermeyeceğim' derseniz, bu demokrasiyle bağdaşmaz. Bu, Türkiye'nin imajını da zedelemiş olur."

'YSK'NIN ADALET ÇERÇEVESİNDE KARAR VERMESİ LAZIM'

"2014'teki seçimde Iğdır'da verilen karar vardı. Büyükçekmece'de de bazı yaşananlar var. Bunun üzerinden İstanbul seçimlerinin yenilenmesine yönelik talebin iletileceği ifade ediliyor. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Iğdır kararını okumadım ama söylediğiniz çerçevede bir kararsa doğal olan budur" diye konuştu.

YSK kararlarının kesin olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "YSK kararları kesindir. O kararların üzerine bizim itiraz, şikayet edeceğimiz herhangi bir yer yoktur. Adalet çerçevesinde verilecek her karar toplumun kabulünü de beraberinde getirir. YSK'dan beklenen de budur. Adalet çerçevesinde karar vermesi lazım" ifadelerini kullandı.

'BÜYÜKÇEKMECE'DE BİZİM DE İTİRAZIMIZ VAR'

İstanbul'un Büyükçekmece ilçesindeki seçmen listeleriyle ilgili iddialara da değinen Kılıçdaroğlu, "Kişiler seçime gitmişler, oylamalar yapılmış, seçim listeleri var ilan edilmiş, seçim listelerine belli bir takvim içerisinde itirazlar yapılmış ki Büyükçekmece'de bizim de itirazımız var, AK Parti'nin de itirazları var. İki partinin yaptığı itirazlar sonunda kararlar alınmış, belli sayıdaki kişiler listelerden düşülmüş ve kalan liste üzerinden zaten seçime gidilmiş" dedi.

'UMARIM BÖYLE BİR YANLIŞIN İÇİNE DÜŞMEZLER'

"Buradan yola çıkarak 'acaba biz İstanbul'daki büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerini nasıl iptal ederiz' diye bir arayış içine girmek doğru değil" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ben YSK'nın böyle bir arayış içinde olduğunu düşünmüyorum. Hakka ve hukuka göre karar vermek zorundadır. Oradakiler hakim, adalet dağıtacaklar. Adalet dağıtılan bir yerde zaten biz adaletsizlik beklemiyoruz. Adaletsizlik eğer olursa, bu toplumda ciddi derin yaralara yol açar. Sadece Türkiye'nin itibarını değil, toplum vicdanını da rahatsız eder. Dünyada Türkiye'ye, adalete yönelik bakış da değişmiş olur. Türkiye'de adaletin olmadığı gibi bir algı bütün dünyada pekişmiş olur. Umarım böyle bir yanlışın içine düşmezler. Iğdır'da verilen bir karar var, benzer bir kararı da büyük bir olasılıkla öyle anlaşılıyor ki İstanbul için de vereceklerdir." (ANKARA/AA)