Kılıçdaroğlu: OHAL'de adil yargılama yapmayacaklarını ilan ettiler

DUVAR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çelişkili açıklamaların giderilmesi için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a, ABD Başkanı Trump'la yaptığı görüşme kayıtlarını açıklama çağrısı yaptı. Kılıçdaroğlu, büyükşehir kapsamında devredilmesi gereken araçların CHP'li belediyelere verilmediğini de belirtti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Yerel Yönetimler ve Adalet' konulu toplantıda yaptığı açıklamada özetle şunları söyledi.

OHAL DÖNEMİNDE ADİL YARGILAMA YAPMAYACAĞIM DİYOR: Bir kişi kalkıp diyor ki, "falan kişi suçludur, haindir". Savcılar harekete geçiyor ve karar çıkıyor. Biz diyoruz ki, 'bu ülkede adalet yok'. Biz adaletin mücadelesini veriyoruz. Devleti var eden adalet ve liyakattır. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra BM'ye bir yazı yazıldı. 21 Temmuz 2016'da. BM Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme. Bu sözleşmenin 13 maddesine çekince koyduk, 'OHAL döneminde askıya alıyoruz' dedik. Uygulamayacağız. 2 madde var ki çok ama çok önemli. Bunun üzerinde hiç kimse durmadı. Adil yargılama. Diyor ki, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti BM'ye verdiği dilekçe ile 'Ben OHAL döneminde adil yargılama yapmayacağım' diyor. Bir başka madde daha var. 'Tutulanlara insanca davranmayacağız' diyor. Yani, 'işkence yapacağım' diyor. Bizim anlı şanlı medyamız var ya, CHP bir şey söylediğinde, 'nasıl eleştiririz' diye yazanlar var ya. Bu iki madde hakkında kalem bile oynatamadılar.

ARAÇLAR CHP'Lİ BELEDİYELERE DEVREDİLMİYOR: Adalet kavramı soylu bir kavram. Herkesin üzerine titrediği bir kavram, adalet yüceltmek hepimizin görevi. Bazı kentler büyükşehir belediye başkanlığı yapıldı. Oradaki il özel idaresinin görevi sona eriyor, mal varlıklarını tasfiye etmek zorunda. Bir bakıyorsunuz belediye iktidarın elindeyse, vali karar alıyor. İl özel idaresinin mal varlıkları belediyeye veriliyor. Düne kadar o hizmeti götüren araçların normalde belediyeye devredilmesi lazım. CHP'li bir belediye varsa devredilmiyor. Bize dönüp diyorlar ki, 'Biz adaletle ülkeyi yönetiyoruz'.

ANAYASA ASKIDA: Bugün Türkiye'nin geldiği nokta parti devletini aşmış, bir aile devletine, şahsi devlete dönüşmüştür. Siyasi otorite yargı üzerindeki gücünü o kadar ileri bir noktaya götürmüştür ki, en alttaki hakim en üstteki hakime 'Senin kararlarını tanımam' diyor. Anayasa böyle yazıyor diyor Başbakan, iyi de anayasa askıda. Hangi anayasa? Hangi yargı bağımsız.

SARAY HÜKÜMETİ: İki hükümet var. Bir saray hükümeti, bir Binali Yıldırım hükümeti. Bir yasal, biri gayri yasal. Afrin'de operasyonlar yapılmalı, hiçbir itirazımız yok. Ordumuza sonuna kadar güveniyoruz. Bu mücadelenin yanındayız ama beyler bundan rahatsızlar. Bunu gayet iyi biliyorum. Biz ülkemizin selameti için, 'önce Türkiye' diyoruz. Türkiye Cumhuriyeti sınırları pergelle çizilen bir ülke değildir.

TRUMP GÖRÜŞMESİ BANTLARINI AÇIKLAYIN: Açıklamalar yapılıyor aralarında büyük farklılıklar var. Trump ile konuştuk. Anlatacaksınız gerçekleri evet. Orası farklı burası farklı açıklama yapıyor. Ben de diyorum ki, bantları yayınlayın, Amerikalıları mahçup edin. Niye gizliyorsunuz bunu?

VEREMEYECEĞİMİZ HESAP YOK: Biz hiçbir zaman denetimde şikayet etmedik. Hiçbir zaman. Bizim belediyelerimizin vermeyeceği hesap yok. Gelip denetlesinler ama şu gerçeği de herkese ifade etmek isterim. Açıklamalar yapılıyor aralarında büyük farklılıklar var. Trump ile konuştuk. Anlatacaksınız gerçekleri evet. Orası farklı burası farklı açıklama yapıyor. Ben de diyorum ki, bantları yayınlayın, Amerikalıları mahçup edin. Niye gizliyorsunuz bunu? Biz hiçbir zaman denetimde şikayet etmedik. Hiçbir zaman. Bizim belediyelerimizin vermeyeceği hesap yok. Gelip denetlesinler ama şu gerçeği de herkese ifade etmek isterim.

(HABER MERKEZİ)