Kılıçdaroğlu: Şikayetçi iseniz oyunuzu değiştirmek zorundasınız
Zonguldak'ta konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "'Zonguldak işçi kentiyken emekli kenti oldu' diyorsanız ve bundan şikayetçi iseniz oyunuzun rengini değiştirmek zorundasınız" dedi.
DUVAR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarı eleştirirken "Bir ülkenin dünyanın dünyaya meydan okumasının tek yolu vardır, üretim. Üretirseniz, alın teri dökerseniz, istihdam yaratırsanız güçlüsünüz. Bu iş lafla olmuyor, alın teriyle olur" ifadelerini kullandı.
Zonguldak'ta muhtarlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kanaat önderleri ile bir araya gelen Kılıçdaroğlu, "Zonguldak’ın kömürünü işlersek ne olur? Üç temel şey olur. İstihdam yaratırsınız. İki, dışarıdan getiriyorsunuz, döviz ödüyorsunuz. Daha yüksek para ödüyorsunuz. Zonguldaklı kazanmıyor, Türkiye kazanmıyor, dışarıdakiler kazanıyor. Niçin? Üç, ithal ediyorsunuz, dolar, euro ödüyorsunuz. Türk lirasıyla ithal etmiyorsunuz" dedi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
BU BİR SİYASİ TERCİHTİR: Sorunun çözümü kolay. Siyasi otorite diyecek dışarıdan kömür ithal edilebilir, yeteri kadar kömür çıkarılamazsa, yeteri kadar istihdam yaratamazsam o zaman dışarıdan alacağım. Yeteri kadar işsiz var, kömür de var. Dolar ödemeyeceğiz, Türk lirası ödüyoruz zaten işçiye. Neden biz çıkarmıyoruz? Neden biz kazanmıyoruz da başkaları kazanıyor? Bu bir siyasi tercihtir. Bütün kanaat önderleri, muhtar arkadaşlarıma sesleniyorum, bu siyasi tercihe doğru diyorsanız aynı şekilde oyunuzu gidip mevcut iktidara verin. Bu siyasi tercih yanlıştır, 'Zonguldak işçi kentiyken emekli kenti oldu' diyorsanız ve bundan şikayetçi iseniz oyunuzun rengini değiştirmek zorundasınız. Düşünmek zorundasınız, evlatlarınızı, evinizi, işsizleri düşünün.
İSTİHDAM YARATIRSANIZ GÜÇLÜSÜNÜZ: Efendim, biz Türkiye olarak dünyaya meydan okuyoruz. İşsizle mi meydan okunur? Eksi rezervle mi meydan okunur? Bir ülkenin dünyanın dünyaya meydan okumasının tek yolu vardır, üretim. Üretirseniz, alın teri dökerseniz güçlüsünüz. İstihdam yaratırsanız güçlüsünüz. O zaman herkes size diyecek ki Türkiye hızla büyüyor, kalkınıyor. İstihdam yaratıyor. O zaman Türkiye’nin saygınlığı ve itibarı artar. Bu iş lafla olmuyor, alın teriyle olur. Bununla olacak, bununla Türkiye büyüyecek.
SOSYAL KİMLİKLER ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYORUZ: CHP olarak biz son dönemde sosyal kimlikler üzerinden siyaset yapıyoruz. İnanç, etnik kimlik, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmıyoruz, sosyal kimlikler üzerinden siyaset yapıyoruz. Emekliler, muhtarlar, milletvekilleri, yazarlar, apartman görevlileri, manavlar bir sosyal kimliktir. Her bir sosyal kimliğin sorunlarını masaya yatırıp çözerseniz ülkenin sorunlarını çözmeye talip olursunuz. İşin kolaycılığına kaçıp da din, iman, etnik kimlik üzerinden edebiyat yaparsanız ülkeyi bölersiniz ve ayrıştırırsınız. Kutuplaştırırsınız. Kim kendi kimliğini seçme özgürlüğüne sahip? Hanginiz anne, babanızı seçme özgürlüğüne sahipsiniz? Öyle bir özgürlüğümüz, imkanımız yok.
İNANÇ ÜZERİNDEN SİYASET YANLIŞ: Efendim, "Biz Adem ile Havva’dan geldik...", Ee, Adem ile Havva’dan geldiysek bu etnik kimlik ayrıştırması da ne demek? İnanç üzerinden siyaset, o da yanlış. Kimin Allah’a daha yakın, uzak olduğunu kim bilir Allah aşkına. Böyle bir yetki kime verilmiştir. Peygambere verilmeyen bir yetkiyi bunlar nasıl ellerinde tutuyorlar diye sormaz mısınız? Herkesin inancı kendi vicdanıdır. Allah ile kulun arasına bir başkasının girmeye hakkı da yetkisi de yoktur.
EKONOMİK OLARAK GÜÇLÜ DEĞİLSENİZ, SİYASİ BAĞIMSIZLIĞINIZ YOKTUR: Para bizim gururumuz. Parayı cebimizde taşımalıyız. Ama siz parayı alır da yabancı bir paraya endekslerseniz, bütün fiyatları yabancı para üzerinden çözerseniz, artı mevduatınızı da kura ayarlarsanız o zaman kimse kusura bakmasın bunları yapanların ben milliyetçiliğini sorgularım. Milliyetçilik, hiç kimsenin önünde eğilmemektir. Milliyetçilik, bayrağının altında hür yaşamak demektir. Milliyetçilik aynı zamanda siyasi bağımsızlığın, ekonomik bağımsızlıkla taçlandırılması demektir. Ekonomik olarak güçlü değilseniz, siyasi bağımsızlığınız yoktur. Mustafa Kemal Atatürk, ‘Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’ diyor.
BUNLAR OLMUYOR, TUTMUYOR: Tüketici kredisi, eylül ayında yüzde 23’tü, şimdi 29.55. Hani düşmüştü, hani din vardı, iman vardı, hani günahtı. Kredili mevduat hesabı faizi, yüzde 24.49’tan 26.42’ye çıktı. Taşıt kredisi yüzde 21’den 26’ya… Hani faiz düşmüştü. Milletin derdi geçim. Bunlar olmuyor, tutmuyor. Dolasıyla her birimizin düşünmesi lazım.”(HABER MERKEZİ)